Gazze’deki savaşta görev yapan İsrail askeri Yuval Vagdani, yaralanıp terhis edilmesinin ardından bir grup arkadaşıyla birlikte Brezilya’nın ada kasabası Morro de São Paulo’da dinlenirken bir telefon aldı. Sao Paulo’daki İsrail Konsolosluğu Yuval’a, Brezilya’da savaş suçu işlediği iddiasıyla hakkında tutuklama emri olduğunu söyledi. İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleriyle asker gece yarısı bir uçağa bindirildi ve Arjantin’e kaçırıldı. İsrail gazetesi Jewish Insider’ın haberine göre son iki ay içinde Kıbrıs, Sri Lanka, Şili, Tayland, Fransa, Hollanda, BAE ve diğer ülkelerde tatil yapan ya da çifte vatandaşlığı olan birçok İsrail askeri de benzer durumlarla karşı karşıya kaldı. Tüm bu yaşananların arkasında ise Gazze’de kasıtlı bir şekilde, ailesiyle içinde bulundukları aracın içinde öldürülen 5 yaşındaki Hind Rajab’ın adını taşıyan vakıf var.
Hind’in fotoğrafları dünyanın dört bir yanında düzenlenen Filistin yanlısı eylemlerde pankart olarak taşınıyor. ‘Hind için adalet’ sloganı atılıyor.
Roma Anlaşması gereği
Vagdani örneğinde vakıf, Brezilya’da olduğunu tespit ettikleri İsrail askerinin Gazze’de sivil evlerin yıkımında yer aldığını gösteren video görüntüleri, coğrafi konum verileri ve fotoğraflara dayanarak Brezilya makamlarına delilleri içeren 500 sayfalık bir dosyayla şikayette bulundu. Bunun üzerine Brezilya yargısı, polise İsrailli asker hakkında Gazze’de savaş suçu işlediği iddiasıyla soruşturma başlatma talimatı verdi. Ardından asker hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bu, vakıf için önemli bir başarıydı çünkü peşinde oldukları 800’den fazla savaş suçlusu İsrailli asker için de emsal teşkil edecekti. Her ne kadar asker kaçırılmış olsa da karar Brezilya’nın da taraf olduğu Roma Anlaşması’nın bu alandaki ilk resmi uygulaması oldu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (ICC) kuran anlaşma 2002 yılında yürürlüğe girmişti.
Savaş boyunca İsrail askerleri Gazze’den, konutları havaya uçurduklarını ya da yaktıklarını gösteren çok sayıda video yayınladı. Bazılarında ırkçı sloganlar atıyor ya da Filistin topraklarını yok etmekle övünüyorlardı.
Nerede saklanırlarsa…
Hind Rajab Vakfı olayın ardından Brezilya mahkemesinin polisin Vagdani’ye karşı soruşturma tedbirleri almasını emretmesi nedeniyle İsrail’in savaş suçlusu Yuval Vagdani’yi Brezilya’dan kaçırmaya çalıştığına dair bilgileri doğruladı. Açıklamada, “Delillerin yok edildiğine dair göstergeler de var. Bu sadece bir skandal değil aynı zamanda Brezilya’nın egemenliğine ve hukukun üstünlüğüne karşı bir hakarettir. İsrail daha önce de benzer taktikler uygulamıştır. Brezilyalı yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye, yargı sürecini korumaya ve adaletin yerini bulmasını sağlamaya çağırıyoruz” denildi.
Vagdani’nin Brezilya’dan Arjantin’e kaçmasının ardından vakıf savaş suçları zanlısı hakkında Arjantin’de dava açtı. Vakıf, “Bu adım, cezasızlığa son verme ve failleri sorumlu tutma kararlılığımızı pekiştirmektedir. Nerede saklanırlarsa saklansınlar adalet yerini bulacaktır” açıklaması yaptı.
Brezilya’daki dava, rütbeli İsrail askerlerinin de yurtdışındayken kovuşturmaya uğrayabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
İsrail doğruladı
Gözler bu açıklamalar sonrası İsrail’e çevrildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı “İsrail karşıtı unsurlar” olarak tanımladığı bir grubun geçen hafta soruşturma başlatmak istemesi üzerine eski askerin ticari bir uçakla Brezilya’dan güvenli bir şekilde ayrılmasına yardımcı olduğunu doğruladı. Bakanlık İsraillileri askerlik hizmetleriyle ilgili sosyal medya paylaşımları yapmamaları konusunda uyardı.
Yuval Vagdani Gazze operasyonu sırasında sosyal medya hesabından bu fotoğrafı paylaşmıştı.
“Çok korkuyorum lütfen gelin” demişti
İsrail askerlerinin geçen yılın başlarında Refah sınırında düzenlediği operasyon sırasında öldürdüğü 5 yaşındaki Hind Rajab’ın dramatik hikayesi Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanmıştı. İşte o yazıdan satır başları:
Küçük sesi cızırtılı ve tizdi. “Çok korkuyorum, lütfen gelin!” diye yalvarıyordu 5 yaşındaki Gazzeli çocuk Hind Rajab, 29 Ocak’ta Filistin Kızılayı santraline kaydedilen bir telefon görüşmesinde. O sırada, Gazze Şehri’nin güneyindeki Tel Al-Hawa’da İsrail ateşi altında kalan arabadaki yolcular arasında hayatta kalan tek kişiydi. Birkaç saat sonra sağlık görevlileri nihayet bölgeden güvenli bir şekilde geçmek için yeşil ışık yaktığında, santralin iki ambulans şoförü ve küçük kızla bağlantısı kesildi. Hind’in çağrısı sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. 12 gün süren sessizliğin ardından Gazzeli küçük kızın kalıntıları, İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından 10 Şubat Cumartesi günü araçtaki diğer yolcularla birlikte nihayet bulundu.
Columbia Üniversite’sindeki eylem…
Telefonda yalvardı
Birkaç metre ötede, Kızılay tarafından gönderilen ambulansın kalıntıları da tespit edildi; ambulans güçlü bir patlamayla yerle bir olmuştu. İçinde iki kurtarma görevlisi Yusuf Zeino ve Ahmed Al-Madhoun’un cesetleri bulundu.
Filistin Kızılayı cumartesi günü yaptığı açıklamada “İşgal, ambulansın Hind’i kurtarmak üzere bölgeye ulaşması için önceden koordinasyon sağlanmasına rağmen Kızılay ekibini kasıtlı olarak hedef aldı” dedi ve ekiplerinin göreve çıkmadan önce ambulansın hareketini İsrail ordusuyla koordine ettiğini söyledi. İsrail ordusu Le Monde’un sorularına yanıt vermedi.
Filistinli ekipler tam 12 gün boyunca hurdaya dönen Kia Picanto model küçük arabanın enkazına yaklaşamadı.
“Tank tam yanımda”
Hind 29 Ocak’ta, yaşadıkları mahalle çatışmaların tehdidi altında olduğu için eşi ve çocuklarıyla birlikte arabayla Gazze’den kaçmakta olan amcasının bakımına emanet edilmişti. Küçük kızın annesi ve diğer kardeşleri yaya olarak yola çıktı. Kızın kuzeni 15 yaşındaki Layan Hamada yardım isteyen ilk kişi oldu. “Bize ateş ediyorlar, tank tam yanımda!” diye endişeyle Kızılay santraline durumu anlattı. Hind dışında diğer tüm yolcular Layan’ın yanında ölü olarak yatıyordu. Kurtarma görevlisi “Saklanabiliyor musun?” diye sordu. Layan arabada olduğunu söyledi, sonra aniden çığlık attı. Ağır silah sesleri duyuldu. Genç kız az önce öldürülmüştü.
Hind Rajab, dünyada Gazze’de işlenen suçlar konusunda simge isim oldu. İngiltere ve İrlanda’da onun için yürüyüşler düzenlendi. ABD’de Columbia Üniversitesi öğrencileri Hind’in adını bir dersliğe verdi.
Hind artık arabada hayatta kalan tek kişiydi. Kızılay, “Küçük kız üç saat ekiplerimize gelip onu etrafını saran İsrail tanklarından kurtarmaları için yalvardı, silah seslerine ve öldürülen sevdiklerinin cesetleri arasında sıkışmanın dehşetine katlandı” dedi.
Kaynak: farklibakis.net