Sanâyi-i Cesime: Osmanlının İlk Ağır Sanayi Kitabı

Sanâyi-i Cesime, adlı eser, yazarı belirtilmeyen, Osmanlı’nın ‘ilk ağır sanayi’ kitabı sayılıp Fazlı Necib tarafından 1887 yılında Fransızcadan Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir.

Sanâyi-i Cesime: Osmanlının İlk Ağır Sanayi Kitabı

Sait Alioğlu değerlendirdi;

Sanayi, hammaddeleri işlenmiş duruma sokup değerlendirmeye, kullanılacak ürünler durumuna getirmeye yarayan bilgilerin, araçların ve yöntemlerin tümü olarak tanımlanabilir.

Konuya dair Wikipedi’de özet mahiyetinde şu ifadelere yer verilmektedir; “Sanayi, endüstri veya işleyim devamlı veya belli zamanlarda, makine ve benzeri araçlar kullanarak bir madde veya gücün niteliğini veya biçimini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalı ve ekonominin ana sektörlerinden birisidir.  … Terim, el sanatlarından yüksek teknolojiye kadar bir dizi insan faaliyetine atıfta bulunabilir ancak en yaygın olarak, birincil sektörden gelen hammaddelerin büyük ölçekte işlenmiş ürünlere dönüştürüldüğü endüstriyel tasarım için kullanılır. Bu tür mallar, uçak, beyaz eşya, spor ekipmanları veya otomobiller gibi diğer daha karmaşık ürünlerin üretimi için diğer üreticilere satılabilir veya üçüncül endüstri yoluyla ve genellikle marketler, pazarlar aracılığıyla son kullanıcıya ve tüketiciye kadar dağıtılabilir. “(https://tr.wikipedia.org/wiki/Sanayi)

Sanayi olgusunu, üretimde kullanılacak olan kaynakların ele geçirilmesi, elde edilmesi adına büyük bölümünü de sömürgelerden toplanıp Avrupa’ya taşıyıp (Batı) üretime dahil edilmesi meyanında düşündüğümüzde, buradaki faaliyetleri klasik anlamda değil de, işin içerisine teknolojinin de dahil olduğu söz konusu olacağına göre, üretimin el emeği değil, makine işi olduğu söz konusu olacaktır.

Buradan baktığımızda, sanayi devrimine kadar, dünyada klasik dönemler boyunca, toplumlar ve devletler bazında, üretim anlamında ortaya çıkan olguya sanayi demek teknoloji çerçevesinde pek mümkün görülmemektedir.

Zira klasik dönemlerin üretim alamı ve uğraşısı tarıma ve hayvancılığa dayandığı için, ortaya konan ürünlerde “tarım toplumu” bağlamında karşılık bulmuş olacaktır.

Bu tarz üretim biçiminde, modern dönemde olduğu üzere kentten kırsala değil de, kırsaldan kente yönelik bir rota takip edilmiştir. O da, topraktan elde edilen tarımsal ve hayvansal ürünün ya salt gıda olarak, ya da pamuk ya da yün gibi giyim, kuşam gibi alanlarda göze çarpmaktadır.

Buna sanayi diyecek olsak da, büyük oranda el emeğine dayanan işlerden sayılacağı için, modern anlamda sanayi denilmesi pek mümkün görülmemektedir. Zira el işi ürün belli bir toplumsal kesime hitap ediyor, ama işin içerisine teknoloji girince; ortaya farklı bir üretim biçimi ve “ideoloji” olgusu dâhil olmaktadır.

Bu faklı üretim biçim ve ideoloji, aynı zamanda, genelde istenmediği halde, evrensel bir kültürü ve yaşam anlayışını da beraberinde getirmektedir.

Sanayi olgusu, kendisi de, alışılmışlık üzere, tarım toplumunun bir doğal üyesi olan Osmanlı’nın, 1700’lerde Batı’nın, ana kıt’ada gelişen ve değişen şartların da etkisiyle meydana gelen sanayi devrimi ile birlikte üretim biçimini yenilemesi karşısında geride kalması üzerine II. Selim’in yapmaya çalıştığı yenilikler/reformlar sonrasında, bizde de sanayi olgusu gündeme gelmiş oldu.

İşte, Osmanlı’da ortaya çıkan sanayiye yönelik bir kitap olan Sanâyi-i Cesime adlı eserde, klasik dönemlerin üretiminin modernleşmesi ile modern döneme ait yeni üretim olguları da yer almaktadır.

Burada, klasik dönemlerden modern dönemlere şekil ve mahiyet değiştirerek gelen üretim biçimine örnek olarak süt ve peynir üretimini, modern sanayiye ise ulaşım(muvaslat) ve haber ve iletişim(muhaberat/matbuat) konusu eklenebilir.

 

Sanâyi-i Cesime…

Sanâyi-i Cesime, yazarı belirtilmeyen, Osmanlı’nın ‘ilk ağır sanayi’ kitabı sayılıp Fazlı Necib tarafından 1887 yılında Fransızcadan Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir.

“…Daha çok 20. Yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu ‘ağır sanayi’ kavramının Osmanlıda bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul’dan sonra entelektüel ikince merkez olan Selanik’ten çıkması da Sanaiyi-i Cesime’yi öne çıkartan bir özellik oluyor.

Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.”

Adı geçen kitabın mütercimi Fazlı Necib (1864-1932) Sarı Basın Kartı’nı Osmanlı’ya getiren ilk kişi olarak öne çıkmaktadır.

Fazlı Necib, Mehmet Cavit Bey ve İbrahim Fazıl Pelin ile birlikte Selanik Ekolü içerisinde değerlendirilebilir. 

O, İzmir’de yayın hayatına başlayan Yeni Asır Gazetesi’ni Asır adıyla Selanik’te çıktıktan sonra II. Meşrutiyet döneminde İstanbul’da Yeni Asır adıyla çıkarana kadar gazetenin başmuharrrliğini ifa etmiştir.

Sanâyi-i Cesime adlı kitap; “İçindekiler” bölümünde; bir ‘önsöz’, eseri Türkçeye çevirenin hayat hikâyesi be ‘kaynakça’ ile eserin esas bölümleri, kısımları yer almaktadır.

Eseri günümüz Osmanlı Türkçesinden sadeleştirip günümüz Türkçesine aktaran Kenan Göçer, eserin “önsöz”ünde, -özetleyerek belirtirsek- konuda dair şu ifadelere yer veriyor: “Osmanlı sanâyii dendiğinde akla ilk gelenin özel sektörce işletilen imalat sanayii olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bunun içinde en önemlisi, tüm dünyada olduğu gibi pamuk ve ipekli dokuma, yani dokuma sanayidir. Diğer taraftan tophane, baruthane ve tersane gibi ağır sanayi tesislerinin de devlet tarafından kurulup işletildiği biliniyor. … Elinizdeki çalışma, Osmanlı’nın 1887 tarihli ilk ağır sanayi kitabıdır. Kitap, söz konusu iklimde Fransızca’dan Selanikli Fazlı Necib tarafından Sanâyi-i Cesime adıyla Osmanlı Türkçesi’ne çevrilmiş eserin transkripsiyonudur. “ (7)

 

Eserin esas müellifinin kim olup/olmadığı konusu…

“Osmanlı’da ağır sanayi üzerine ilk teorik kitap olduğu düşünülen Sanâyi-i Cesime, 1887 yılında (1303) Fazlı Necib tarafından tercüme edildi. Mhran Matbaası tarafından basılan kitaba ilişkin takdimini yazan matbaa sahibi Kitapçı Aleksan, tercümenin kimden yapıldığını belirtmediği gibi, eserin içeriğine dair de pek söz söylemez.” … Kitabın İstanbul gibi önemli bir kültür ve ticaret merkezi olan Selanik’te yayınlanmış olması da üzerinde durulmayı ayrıca hak etmektedir. Elbette burada Fransız devrimi sonrası gelişen düşünce akımlarından en çok etkilenen şehirlerin başında Selanik’in gelmesi ve Osmanlı modernleşmesinin göbeğinde yer almış olması da etkili olmuştur.” (11)

Kitabın yayıncısı (naşiri)olan “Kitapçı Aleksan” özet olarak: “Kitabın mâhiyeti ve derece-i fevâ’idi üzerine söz söylemeyeceğim. Bunu erbâb-ı mütâal’a takdir edecektir.  Şu kadar diyeyim ki, Sânayi, medeniyet ve sa’âdet-i beşerriyenin rükn-i a’zamıı ve belki de ruhu denilebilecek kadar mühim olduğu halde onun mâhiyeti hakkında –velev mücmel olsun-  bir fikir peydâ eylemek fâ’idesiz, ehemmiyetsiz, olabilir mi?... Ben bunu ehemmiyetli adeylediğim ve evlâd-ı vatana sanâyi ve bedâyi-i beşeriyetin bir fikr-i mücemmel –fakat muntazam-  hâsıl etmelerini gâyet elzem ve nâfi gördüğüm için şu kitabın neşrine vesâtat eylediğine müfteharr oluyorum. Hizmetin iftihâra değeri olup olmadığını göreceğim rağbetten istidlâl eyleyeceğim.” (25)

 

Üretim işine dayalı bölümler;

>Fenn-i madeniyat,

>Potacılık,

>Cam,

>Dokumacılık,

>Debbağat(Deri tabaklama işi),

>Mevâd-ı Gıdâ’iyye (Ekmek yapımı, değirmencilik, hamur yoğurma, pişirme vb.),

>Kâğıt İ’mali (Kâğıt üretimi),

>Yağ ve yağ ile ilgili üretim safhaları,

>Makine ile üretim işi,

>Seyahat işi; Deniz ve nehir taşımacılığı, vapur, şimendifer üretimi,

>Posta ve telgraf işleri.

Eserde bunlar ana başlılar altında ara başlıklarla yer bulmakta olup, işin mahiyeti ve tarihine dair bilgilerde verilmektedir. Eser toplam 248 sayfa olup, bunun ilk 98n sayfası Osmanlı Türkçesinden Latinize edilen bölüm, geride kalan(asıl metin) 150 sayfa ise Fransızcadan Osmanlı Türkçesine çevrilen bölümden oluşmaktadır.

Eserin Latinize edilmiş bölümün “İçindekiler/Fihrist” bölümünde şu maddeler sıralanmış;

 1- 

>Selanikli Fazlı Necib Sanâyi-i Cesime; Sahibi ve Nâşiri Kitapçı Aleksan,

>Maârif Nezâret-i Celîlesinin ruhsatıyla tab olunmuştur. /İtanbul,

>Mhran matbaası / Bâb-ı Âli Caddesinde Numara 7

2-

> (Mihrân) Matbaası / Bâb-ı Âli Caddesinde Numara 7

 

Osmanlının İlk Ağır Sanayi Kitabı/Sanâyi-i Cesime, Selanikli Fazlı Necib, Haz. Kenan Göçer, 1.Baskı Aralık 2017 Okur Akademi, İstanbul