Selefi Obama´nın İran´la yaptığı nükleer anlaşmadan çekilen ABD Başkanı Donald Trump, Tahran´la gerilimi askeri yığınakla tırmandırmaya devam ediyor. Uçak gemisi ve savaş filosunu ay başında Basra Körfezi´ne gönderen Trump, şimdi de Katar ile Kuveyt´e Patriot hava savunma füzeleri sevkediyor.
ABD-İran gerilimi artarken, Washington Orta Doğu´ya Patriot füze savunma sistemi bataryası ve USS Arlington savaş gemisini göndereceğini açıkladı. Amfibi (yüzergezer) araçlar ve uçak taşıyan USS Arlington gemisi, ay başında Körfez bölgesine gönderildiği açıklanan USS Abraham Lincoln savaş gemisine katılacak. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ayrıca Katar´daki üsse ABD´nin B-52 bombardıman uçaklarının da sevk edildiğini açıkladı. ?Uçan kale´ olarak adlandırılan ve nükleer bomba da taşıyabilen uçaklar Washington´ı Katar´daki üssüne ulaştı. Hava savunma füzeleri Patriot´ların da yine Katar´a konuşlandırılacak. Washington bu hamlelerin bölgedeki ABD güçlerine İran´dan yönelecek olası bir tehdide cevaben yapıldığını belirtti. Ancak bu tehdidin ne olabileceğine dair detay vermedi. Önceki gün yapılan açıklamada Pentagon ABD´nin ?bölgedeki güçlerini ve çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu´ belirten yazılı bir açıklama yaptı ancak İran ile bir çatışma istemediklerini belirtti. İran ise ABD´nin bu iddiasını ?saçmalık´ olarak yorumladı. Tahran, ABD´nin bölgeye askeri takviye yapmasını İran´ın gözünü korkutmak üzere girişilen ?psikolojik bir savaş´ olarak niteledi. ABD´nin bu hamlesi, geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn´e 6 milyar dolarlık hava savunma sistemi satışının onaylanmasının ardından geldi. Her iki ülke de ABD´nin Basra Körfezi´ndeki müttefikleri olmalarının yanı sıra İran topraklarından sadece 10-20 mil ötedeki ABD askeri üslerini barındırıyor. ABD´nin, sadece İran´ın komşusu Irak´ta da yaklaşık 5 bin 200 askeri bulunuyor.
ABD´nin bölgeye gönderdiği savaş uçağıyla ilgili konuşan İranlı din adamı Ayetullah Tabatabay-Nejad ?Milyarlarca dolarlık filo bir füze ile yok olabilir? ifadesini kullandı. İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Siyasi Yardımcısı Yedullah Cevani, Tahran´ın ABD ile görüşmelerde bulunmayacağını ve Washington´ın kendilerine karşı askeri eylem başlatmaya cesaret edemeyeceğini belirtti. Tesnim ajansına konuşan Cevani, İran´ın ABD´ye güvenmediğini belirtirken ?Trump´ın ekibi geçen yıl İran´da karışıklık çıkacağını İran´ın da baskı altında müzakereye boyun eğeceğini sanıyordu ancak böyle olmadı? ifadesini kullandı. Öte yandan USS Abraham Lincoln, geçen perşembe günü Süveyş Kanalı´nı geçerek Körfez´e doğru yol almaya başladı.
Bu arada Nükleer anlaşmadan ayrılmalarından sonra İran ekonomisinin oldukça kötüleştiğini belirten ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün, ?Yapmaları gereken şey şu; beni arasınlar ve adil bir anlaşma yapalım. Nükleer silaha sahip olmalarını istemiyoruz. İstediğimiz çok bir şey değil. Bu, onları yeniden iyi bir pozisyona getirebilir. İran´a zarar vermek istemiyoruz? demesinin ardından CNN televizyonuna bilgi veren diplomatik kaynağa göre, Beyaz Saray, İranlı liderlerin doğrudan Başkan Donald Trump´ı arayabilecekleri bir telefon numarasını diplomatik ilişkilere aracılık eden İsviçreli yetkililerle paylaştı. İranlıların Beyaz Saray´ın bu beklenmedik girişimine karşılık kayıtsız kalma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen diplomatik kaynak, İranlılar özel olarak talep etmediği müddetçe İsviçre´nin numarayı İran´a iletmeyebileceğini dile getirdi. İran´ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Mecid Taht Revançi de Trump´ın göreve geldikten sonra ülkesini BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan nükleer anlaşmadan çektiğini hatırlatarak, ?İran ile ABD arasında gelecekte yapılması muhtemel görüşmelerde de Trump´ın sözünden dönmeyeceğinin garantisi nedir?? diye sormuştu.
Amaç ?YüzYılın Planı´ öncesi İran´ın elini kolunu bağlamak
Uzmanlara göre ABD Başkanı Donald Trump´ın Ortadoğu´ya tekrar yığınak yapmasının iki amacı var. Birinci amaç Ramazan Bayramı´ndan sonra açıklamayı düşündüğü Filistin sorunu için hazırlanan ?Yüzyılın Planı´na destek veren Körfez ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt gibi ülkelere İran´a karşı destek olmak. İkinci amaç ise planın açıklanması öncesi İran´ın karşı adım atmasını engellemek için hamle yapmak. Bu hamleyle Washington, Tahran´ın elini kolunu bağlamak istiyor.
Nükleer anlaşmayı Trump çökertmişti
ABD ile İran arasında nükleer anlaşma eski başkan Barack Obama döneminde, 2015 yılında imzalanmıştı. Anlaşma İran´ın uranyum zenginleştirme programını kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak 2016´da ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Mayıs 2018´de 6 ülkenin (ABD, İran, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya) İran ile imzaladığı nükleer anlaşmadan çekildiklerini ve İran´a yönelik yaptırımların yürürlüğe sokulacağını açıklamıştı. Bu kararın ardından Washington, İran´a 1979´da uyguladığı yaptırımları tekrar uygulamaya başlamıştı. Beyaz Saray´dan yapılan açıklamada hedefin İran´ın petrol gelirlerini sıfıra indirmek olduğu vurgulanmıştı. İran Güvenlik Konseyi de bu hafta başındaki açıklamasında nükleer anlaşmadan ?kısmen´ çekildiklerini belirtmiş ve ?İran İslam Cumhuriyeti, mevcut aşamada zenginleştirilmiş uranyum ve ağır su depolama konusundaki sınırlandırmalara uyma zorunluluğu görmemektedir? demişti.