Sahi, Sizin ‘Yedi Güzel’ adamınız Kim?

Fuat Reha'nın Özgün İrade Dergisi 2020 Ocak sayısında yayımlanan yazısı...

Sahi, Sizin ‘Yedi Güzel’ adamınız Kim?

Bugüne kadar birkaç anı/hatırat eseri okumuştum. Sağdan, soldan; Siyaset, kültür, tarih vb. alanlarda iştigal etmiş,  o alanlarda tebarüz etmiş, elde ettiği bilgileri gerek konu bazlı eserlerinde ve gerekse de kaleme aldığı anılarında okuyucusuyla paylaşan insanların anılarına dahil olarak…

Kürt siyasetinin önemli bir figürü olan Musa Anter’den,  yine Kürt siyasetinin bir zamanlar önemli figürlerinden Mehdi Zana’dan, İslamcı camianın önemli elamanlarından olan Zübeyir Yetik’e, Kendi kalemi ve bakış açısıyla Said Çekmegil’i anlatan yazar ve şair Metin Önal Menguşoğlu’na ait olup Çekmegil’i anlatan ‘Terzi Sait’ adlı eseri, yine yazar Asım Öz’ün, bizzat kendisiyle görüşme usulüyle kaleme alınan değerli büyüğümüz Musa Çağıl’la yapılan uzunca bir röportajı içeren ‘Saatçi Musa’ adlı eser gibi birkaç anı/hatırat eser okumuştum.

Şimdi de, kendisiyle müşerref olduğum eğitimci yazar ağabeyimiz Harput/Ağınlı Mustafa Gül hocanın kaleminden çıkmış bulunan “Sizin Yedi Güzel Adamınız Kim?” başlıkla Çıra Yayınları tarafından yayımlanan, hacim olarak oldukça küçük, ama muhteva olarak ‘güzel, anlamlı ve kalıcı’ eseri de, bir çırpıda, bir oturuşta okumaya çalıştım. Epey zaman elimin altındaydı, ama bir gün niyet ettim ve hem okudum ve hem de anlamaya çalıştım…

Bendeniz, yazının başlığını, yukarıda olduğu üzere dikte etmeye çalıştım. Zira düşündüm ki dikte etmeye çalıştığım başlık, içerisinde, birbirine çok yakın ve aynı zamanda, insanın halini, ahvalini belirgin kılan birçok anlamlar içeriyor olsun. Ki ondan dolayı, birkaç tane farklı soru elde etmiş oldum…

Hocamıza gelince; Mustafa Gül, kendisiyle aynı evrende, aynı yer kürede ve aynı ülkede farklı şehirlerde ve farklı zamanlarda doğmuştuk. Hocamız, eğitimci olarak yüksek tahsilini tamlamış ve ülkenin birçok şehrinde öğretmenlik yapmış, eğitimcilik görevini üstlenmiş ve bugün birçok alanda önemli işlerde bulunan yüzlerce öğrencisi olmuş, ‘dertli, şanslı, hakşinas ve gayretli’ bir eğitimci, ağabey, baba ve dede olarak, okuma eyleminin yanında birde yazma eylemine ‘ileri bir yaşta’ olmasına rağmen başlamıştı.

Harput/Ağınlı olan yazarımızın, ‘Sizin Yedi Güzel Adamınız Kim?’ adlı eserinin yanında; Kur’an’la Yolculuk ve Rasulullah’ın Kur’an’la Yolculuğu adlı iki eseri daha bulunmaktadır.

Hocamızın bu son eseri, aynı zamanda okuduğumuz ‘en son’ hatırat eseri olarak değerlendirilebilecek özelikleri barındırmaktadır. Günlük şeklinde tutulan ve motamot bir hatırat eser değildi, ama kendisinden bahsedilen önemli âlim, fazıl, eğitimci, düşünür, yazar, çizer insan profili ve bu zevatın, hayatından imbik, imbik akıp, yazarımızın kaleminde somutlaşıp bize aktarılan değerli bilgileri içermekteydi.

“Güzel insanlar, bembeyaz atlara binip gittiler.” kabilinden, güzel insanların, bir dönem yaşayıp ‘iyi, güzel ve hayırlı’ işlere imza atmaları, onları bizlerin nezdinde önemli kılmaktaydı…

Kendi şahsımızda, güzel adamları soyuttan somuta çıkaran ve ‘Yedi Güzel Adam’ olarak belirginleştiren bir grup edip, şair ve düşünce adamından mülhem, Mustafa hoca da, bizlerden ‘yedi güzel adamımız’ın kim olduğunu sormakta, soruşturmakta…

Tabii ki böyle bir soruya cevap vermek ilk etapta hem zor ve hem de kolay olup verilecek cevaplar, en başta, kendisine konu ile ilgili soru sorulan kişinin, anlam dünyasıyla alakalıydı bir defa…

Esere gelince; eser, yazarın öğretmen okulundaki ‘öğrencilik’ yıllarından, eğitimciliğe adım attığı ilk yıllarından buyana tanıştığı, düşünce ve duruşlarından etkilendiği âlim, fazıl insanlarla, çeşitli kademelerde bulunan şahıslar ve en önemlisi de bugün hayatın çeşitli alanlarında birçok görevde bulunan talebelerinden, onlarla gerek öğrenci iken ve gerekse de daha sonraki yıllarına dair ilişkilerini içermekteydi.

Eser büyük oranda da, sanırız 70’li yıllar başta olmak üzere, daha sonraki dönemlerde; mesai arkadaşları olan öğretmenlerin, öğrenciye bakış açısı ile öğrencilerin, çoğu da kendi yanlarından kurguladıkları düşünceleri üzerinden hocamıza tevdi ettikleri sorulara verilen, verilmiş cevapları içermekte…

Bu eseri okuduğunuzda, eminiz ki öteden beri tevarüs edile gelen zahiren ‘İslami’ tandaslı, ama kantara vurduğunuzda haza muhafazakâr kaçacak bir anlayışın izdüşümü ve bu iz düşüme karşı, gayet İslami tonda cevapları bulacaksınız…

Örnek olarak Said Çekmegil’e yönelik Vahabi yaftasına yönelik eleştiri sadedinde, bizzat merhum Çekmegil’in şiirsel olarak karşılık verdiği bu veciz ifadesi, bizzat yazarın da, o meşum iz düşüme karşılık içermekteydi:

“Kardeşim! / Biz ne şahabi, / Ne Kebabi, / Ne vahabiyiz / Biz ancak, / Vahyi ilahiye bağlı / Müminleriz” İfadesi, buna en güzel cevap olsa gerek…

Bu meşum anlayışın dışında, birçoğu bugünde İslamcı düşünce içerisinde, kendine özgü bir yer edinen ve elde ettiği düşünceyi, sahih İslami perspektifle insanlara aktarmaya çalışanlar gibi, öteden beri atadan, dededen tevarüs ettiği/ettirilen, düşünce değil, sadece laf kalabalığını ‘her derde dava’ sanan Müslümanlarda, belirgin bir şahıs olarak değil, ama kalabalıklar sadedinde yer bulmakta…

Olsun, bu kadarına da şükür. Ya, bunun yerine ‘anladım, ama itiraz ediyor ve İslam’a düşmanlık besliyorum!’ diyen, karşı mahallenin muarız insanları da olabilirlerdi.

Eserde, bir şehrin isminden mütevellit, muhatabını sarsma, kendine getirme ve hakikate yaklaştırma üzerine kurulu bir metot olan meşhur Malatya ekolü’nün piri Said Çekmegil’den, hikâyeci yazar/ımız Mustafa Kutlu’ya, kesin ifadelere sahip ve keskin, ama etkili ifadelerin sahibi, aksiyon adamı, yazar ve kültür adamı Zübeyir Yetik’e ve oradan da hocanın ismini verdiği, belki bizim dışımızda epey insanın tanımadığı, o isimleri zikredilen zevattan bir, iki kuşak daha genç olan Samilere, Hamdilere kadar epey insan, epey hikâye, anlayış ve koca bir anlam dünyası…

Sahi, sizin yedi güzel adamınız kim; Herkesin bir ya da birden fazla adamı ve güzel adamı vardı mutlaka. Herkese göre değişirdi. Hocamız ise bunları; annem, babam, Muhammed(s), İsa(a), İbrahim(a), Nuh(a) ve Yusuf(a) olarak belirtiyor.

Bu güzel insanlara ne denilebilirdi ki! Bizim de güzel adamlarımız annemiz, babamız, hakikat ehli atalarımız, davet önderlerimiz, zihnimizde ve dünyamızda önemli izler bırakan düşünür, yazar ve şairlerimiz, birde, hiçbir zaman yakamızdan düşürmeyeceğimiz vefakâr dostlarımız…

Kitabı, daha anlatamadığımız yönleri açısından okumanızı hararetle öneririz. Bizden hatırlatması…

Mustafa Gül, Sizin Yedi Güzel Adamınız Kim? 1. Baskı, 128 Sayfa, Eylül 2019  Çıra Yayınları, İST.

Kaynak: Özgün İrade Dergisi