Sağcı Menderes' in solcu avukatı belgesel projesi için ön prodüksiyon çalışmaları başladı. 27 Mayıs ihtilalinde İstanbul barosu yönetim kurulunun yasağına rağmen Yassıada duruşmalarında Adnan Menderesi savunan Orhan ve Burhan Apaydın kardeşlerin hikayesini anlatan belgesel, bir döneme de ışık tutacak. Türkiye tarihindeki dönüm noktalarından birine odaklanan belgeselin yapımcılığını, Akif Filminin de yapımcısı olan Baran Mayda üstleniyor. Projenin konsept danışmanlığını Yasin Aktay yaparken, Orhan Apaydın’ın oğlu Hüseyin Apaydın sunuculuğuyla belgesele derin ve anlamlı bir bakış katacak. Tarihin önemli detaylarını gerçek tanık ve mekânlarla tozlu raflardan çıkaracak proje şimdiden merak uyandırdı. Temmuz ayında çekimlerine başlanacak yapım için geri sayım zamanı.
27 Mayıs 1960' ta 38 kişilik general ve subaylardan oluşan Milli Birlik Komitesi, Demokrat Parti iktidarındaki yönetime el koydu. Darbenin ardından, dönemin başbakanı Adnan Menderes, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı oybirliğiyle ve 11 sanık da oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırıldı. Yassıada' da yargılanan Menderes'in avukatlığını, İstanbul Barosu’nun yasağına rağmen Burhan Apaydın ve kardeşi Orhan Adli Apaydın yaptı.
İstanbul Barosu, yönetim kurulu olarak 31 Mayıs 1960 tarihinde Demokrat Partililerin İstanbul Barosu'na mensup avukatlar tarafından savunulmayacağına dair karar almıştı. Yönetim kurulunun bu kararı, diğer barolara da 'temenni' olarak bildirildi. Diğer illerdeki baroların da bu yönde karar alması istendi. Buna rağmen bazı avukatlar çıkıp Menderes’i savundu. Bunların başında İstanbul Barosu tarihine ismini yazdıran Orhan Adli Apaydın geliyor. Apaydın, kritik dönemlerdeki cesareti ve Adnan Menderes' in avukatlığını üstlenirken, yıllar içinde devrimcilerin, İşçi Partisi’nin de ceza avukatlarından olacaktı. Yapımcılığını Beyrut Film’in üstlendiği belgeselde, Apaydın ve tarihe adını yazdıran hukuki yolculuğun yansımaları tanıklarla ele alınacak. Böylece bugüne dek anılmayan detaylar tahayyüllerde yer alarak, toplumsal boyutlarıyla yeniden düşünülecek.