Kayyım olarak atandığı Derik Belediye Başkanlığı makamında 10 Kasım 2016’da uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, dönemin İlçe Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutlay’ın yanı sıra dönemin Mardin Valisi Mustafa Yaman hakkında da yeni suçlamalarda bulundu.
Facebook hesabından, “Öyle bilgiler paylaşacağım ki; herkesin kanı donacak” diyen ağabey Safitürk, kaymakamın yaralı kurtulduktan sonra ölmesi için başka hastaneye naklinin bizzat dönemin Mardin Valisi ve Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyımı Mustafa Yaman tarafından yaptırıldığını söyledi.
Kaymakam Safitürk’ün Derik Devlet Hastanesi’nden Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini belirten ağabey Safitürk, “Kızıltepe Devlet Hastanesi’nde 19 doktor tarafından kontrol altına alınan hastaya müşahede altında gözetilmelidir… tanısı konur… Durumu iyidir… Zamanın Mardin Valisi Mustafa Yaman bakar ki kaymakam iyileşecek… Derhal müdahale eder… Doktorlara baskı ve zor kullanarak, hastayı Antep ersin aslan kalp hastalıkları hastanesine nakleder… Tüm doktorlar bu naklin yanlış olduğunu söylemiş olmasına rağmen. Nakledilecekse bir üst hastanenin dicle üniversitesi hastanesi olması gerekli olduğu söylenmesi ve yerinin burada hazır olduğu diye itiraz edildiği halde… Kaymakam kafadan yaralıdır… Nakil kalp hastalıkları hastanesine yapılmıştır…” dedi.
Kaymakam Safitürk’ün hayatını kaybetmesinin ardından dönemin İlçe Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutlay’ın “görevi ihmal” suçundan yargılandığı ve 6 ay hapis cezası aldığını da hatırlatan ağabey Safitürk, Kaymakam’ın görülen davalarında dinlediği ifadelerden çıkarımlarını şöyle paylaştı: “Bombayı Derik’te kapatılan FETÖ Dershanelerinin sahibi patlattı… Bu fetocuyu Kaymakam a zamanın Derik Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutlay gönderdi… Çok kıymetli bir dostum diyerek randevu ayarlamıştır…”
Bir başka paylaşımında dönemin Emniyet Amiri Mustafa Hakan Kutlay’ın olay yerini temizletip, ardından olay yeri incelemesi yaptırdığını ileri süren ağabey Safitürk, Kutlay’ın kendisine hakaret edip, tehdit ettiğini de paylaştı.
Mardin’in Derik Belediyesi'ne kayyım olarak atanan İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, 10 Kasım 2016 tarihinde makamına konulan bombanın patlaması sonucu ölmüş, sonrasında olaya ilişkin gözaltına alınan 71 kişiden 15'i tutuklanmıştı. Tutuklular hakkında açılan dava da geçtiğimiz yıl Mardin 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanmış ve 14 kişi hakkında beraat kararı verilirken, dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası verilmişti.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, 8 kişi hakkında verilen kararı bozmuş, Mesutoğlu ve 6 kişi hakkındaki kararı ise “uygun” bulmuştu. Mesutoğlu ve 6 kişi hakkındaki karar daha sonra Yargıtay tarafından onanmıştı. 8 kişi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nde başlayan yargılamada Safitürk ailesi, 3 yılı aşkın bir süredir mahkemeler tarafından ifadesine başvurulmayan dönemin Derik İlçe Emniyet Amiri Hakan Kutluay’ı işaret ederek, “Bu olayın baş faili emniyet amiridir. Emniyet amiri delilleri yok etmiştir. Bu amir devleti temsil edemez. Bu olayı emniyet amiri çözecektir” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın ardından mahkemece dinlenmesine karar verilen Kutluay, üzerine atılı iddiaları reddetmişti.
Sonrasında, davanın en önemli tanığı olarak gösterilen Mehmet Ali Gezginci’nin engelli ve Türkçe bilmediği ortaya çıktı. Gezginci'nin, kendisine sorulan sorulara sadece Kürtçe “Evet-Hayır” şeklinde cevap verdiği anların görüntüleri kamuoyuna yansımıştı. Mahkeme de, kararında Gezginci’nin tanıklığına itibar edilemeyeceğine yer verdi. Mahkeme, dosyanın tanıkları arasında gösterilen Kaymakam Safitürk’ün koruma polisi Mehmet Kahraman’ın da tanıklığında gerçekleri sakladığı telefon görüşme kayıtlarıyla tespit edilmişti.
Koruma polisi Kahraman, sanıklardan Vedat Erol’un kendisini olay günü arayıp aramadığı sorusuna “Aramadı” şeklinde cevap verirken, telefon görüşme kayıtlarında Kahraman ile Erol arasında 30 saniyelik görüşmenin olduğu tespit edildi.
Dosyada yer alan ve PKK sığınağında ele geçirildiği iddia edilen el yazısıyla yazılmış olan not kağıdının fotoğrafından çekilen fotokopi üzerinden kriminal inceleme yapıldı ancak orijinaline ulaşılamadı. Safitürk’e ait cep telefonunun içindeki bilgilere de yine “telefonun tahrip olduğu” ve “şifresinin açılamadığı” iddiasıyla ulaşılamadı. Safitürk'ün öldürülmesinin ardından gözaltına alınan ve daha sonra tanık olarak dosyaya eklenen Mehmet Ali Gezginci ile Devran Aslan hakkında 5 günlük avukat görüş yasağı devam etmesine rağmen ifadelerinin alındığı ortaya çıkmıştı. Gezginci’nin ifadesine giren avukat M.B.'nin Mardin Barosu tarafından görevlendirilmediği ve ailesi tarafından tutulmadığı açığa çıktı. Davada yargılanan Devran Aslan’ın savcılık ifadesinin görüntüleri de ortaya çıktı. Savcının, elinde kanlı peçeteyle ifade veren Aslan’a sık sık müdahale ettiği görüntülere yansıdı. Son olarak Safitürk davasına etki edecek olan emniyete ait 155 kayıt sisteminin bulunduğu hard diskin de “bozuk olduğu” öne sürülerek, açılamadığı belirtildi.