Türkiye’nin 11 Mart’ta başlayan koronavirüsle mücadele sürecinde kritik bir eşik aşıldı. Her gün açıklanan Kovid verilerindeki olumlu seyir, iyileşen hasta sayısının vaka sayısını aşmasıyla farklı bir boyuta ulaştı. Sağlık Bakanlığı, 24 Nisan verilerinde günlük vaka sayısının 3 bin 122, iyileşen hasta sayısının ise 3 bin 246 olduğunu duyurdu. 25 Nisan’da da günlük vaka sayısı 2 bin 861, iyileşen hasta sayısının ise 3 bin 845 olduğu açıklandı. Toplam vaka 107 bin 773, toplam ölüm ise 2 bin 706 olarak gerçekleşti. 25 Nisan’da 106 vatandaş hayatını kaybetti.
Bakanlığın açıklamasına göre 24 ve 25 Nisan’da günlük iyileşen hasta sayısı, vaka sayısını aşmış oldu. Bilim Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 4 gün önce yaptığı değerlendirmede “Son günlerde “pik seviyesi” gereksiz yere gündem oluyor. Vaka sayısının iyileşen hasta sayısından daha az olması önemli. İyileşen hasta sayısı, yeni vaka sayısını geçtiği zaman normal hayata geçiş için kademeli olarak adım atabiliriz” ifadelerini kullanmıştı. Ceyhan, Kovid eğrisinde kritik eşiğin aşılmasıyla geçilen yeni süreci yorumladı. Ceyhan “En az bir hafta bu noktada kalmak önemli. Son derece iyi bir noktadayız ama bir hafta daha sabretmeliyiz” dedi. Aşı çalışmalarına da değinen Ceyhan “Aşı ile ilgili hiçbir bilim insanı yüzdeli rakam veremez, garantisi yok” ifadelerini kullandı.
‘ZİRVEYİ BEŞ HAFTADA YAKALADIK’
Bilim Kurulu üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü ise salgında iniş sürecinin başladığını, zirve noktaya ulaşıldığını söyledi. “Artık Türkiye, salgında iniş dönemine girmek üzere veya girdi denebilir. Tabii tek günlük veriyle değerlendirme yapmak yanıltıcı olabilir” diyen Özlü “Önümüzdeki günlerdeki trende de bakmak lazım. Ama genel itibarıyla zirveyi tamamlamış gibi duruyoruz. 11 Nisan itibarıyla en yüksek vaka sayımızı (5 bini aşan vaka sayısıyla) gördük. En çok vaka görülen gün 11 Nisan’dı. Ondan sonra da bir durağanlaşma ardından da iniş göründü” değerlendirmesinde bulundu. Bu gelişmelerin sevindirici olduğunu kaydeden Özlü, şöyle devam etti: “Avrupa ülkelerinin trendi yakalamaları 12 hafta falan sürdü.
Bizde 5-6 haftada bunu yakalamış görünüyoruz. Daha az hasarla, daha az kayıpla, daha kontrollü olarak salgını yönetiyoruz. Umarım bu gevşemeye neden olmaz. Çünkü bu tedbirlerde gevşeme olursa bu eğri tekrar yukarıya doğru devam da edebilir. Salgın tamamen kontrol altına alınana kadar tedbirli olmamız gerekiyor. Bugün veriler çok daha sevindirici çok daha umut verici.”
‘ÖNCE OKULLAR, SONRA İŞYERLERİ AÇILABİLİR’
Yaz aylarına doğru solunum yolu enfeksiyonlarının azaldığını belirten Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel de “Koronavirüs enfeksiyonlarının da azalacağını düşünüyorum. Bu nedenle tedbirleri yaza doğru yavaş yavaş kademeli olarak azaltabiliriz diye düşünüyorum. Haziran diyebiliriz” dedi. Yamanel “Önlemlerin gevşetilmesi ancak sosyal mesafeyi korumak ve maske takmak şartıyla olur. Önce okullar, ardından kademeli olarak işyerleri açılabilir. 2 ve 4 günlük sokağa çıkma yasakları vaka azalışını olumlu yönde etkiliyor. Bu uygulamayı bayram sonuna kadar sürdürmekte fayda var” diye konuştu. Bilim Kurulu’nda gevşemeye ilişkin bir basamaklandırma yapmadıklarının bilgisini veren Yamanel, şöyle devam etti: “Bayramın ardından önlemlerin yavaş yavaş gevşetilmesi konuşulacak. 5 haftalık süreç önemli. Eğer ‘kontrol altına aldık’ dersek ve halkta rehavet oluşursa, bu süre içinde tekrar ikinci piki görürüz.”
Yamanel koronavirüse nüfusun yakalanma oranına ilişkin de “Klasik bilgi; toplumun yüzde 50’sinden fazlası geçirince toplum bağışıklığından bahsedebiliyoruz. Ama tabii ki izolasyon önlemleriyle bir kez yavaş yavaş geçirmek lazım, hızlıca hep birlikte eğer bu enfeksiyonu geçirirsek o zaman sağlık sistemimiz karşılayamayacak duruma geçebilir. İtalya’da görüldüğü gibi” dedi. İki metrelik temas mesafesinin korunması uyarısı da yapan Yamanel “Eğer kalabalık bir ortama girme ihtimalleri varsa mutlaka maske takmaları gerekiyor. Ama maskenin de koruyuculuğu bir yere kadar, sosyal mesafeyi mutlaka korumak lazım. El hijyenine mutlaka dikkat etmek lazım. Devamlı, mümkün olduğu kadar sık ellerin yıkanması lazım. Bunlara dikkat edilirse güzel günleri yakın zamanda görürüz” ifadelerini kullandı. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik de “Daha öncede belirttiğim üzere Haziran gibi düşünüyoruz. Bunun bilimsel kanıtı yok, öngörümüz bu şekilde. Haziran gibi bitmesini ön görüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
AHL’DEKİ SALGIN HASTANESİ YÜKSELİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 Nisan’da duyurduğu, 45 günden yapılması planlanan Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de iki salgın hastanesindeki çalışmalar hız kazandı. Atatürk Havalimanı’ndaki bin yataklı salgın hastanesi inşaatında bina yapım çalışmalarına geçildi. Hastanenin bazı bölümlerinin çatılarının da tamamlandığı görülürken, bir yandan da çevre düzenlemesine başlanıldı. Çok sayıda işçi ve iş makinesinin aralıksız çalıştığı hastane inşaatının yakın bir zamanda tamamlanıp hizmete açılması bekleniyor. Öte yandan Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yol çalışmaları da devam ediyor. İlk etabının hizmete girmesinin ardından, 20 Mayıs’ta tamamen açılacak hastane çevresindeki hazırlıklar da hızla yürütülüyor.
MASKE HALA YOLDA
PTT yetersiz kalınca maske zorunluluğu getirilen 31 ildeki maske dağıtımının eczaneler aracılığı ile yapılmasında hâlâ sorunlar çözülemedi. Eczanelerdeki yığılmanın yanı sıra cep telefonlarına mesaj gelmeyen vatandaşlar da bulunuyor. 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta dışındaki maske dağıtımı ise salgının inişe geçmesinin ardından başlayacak. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, sokağa çıkma yasağının uygulandığı 31 il dışındaki kentlere hafta başı itibariyle maske gideceğini açıkladı. Şu ana kadar yaklaşık 23-30 milyon arasında maske dağıtıldığını ifade eden Çolak “Türkiye’nin her yerinde maske yok maalesef. Öncelikle İstanbul ve Ankara’ya, sonra İzmir, Kocaeli, Sakarya’ya gitti. 26 ile de geçen hafta içerisinde gönderildi. Şimdi oraya sürekli sevkiyat yapılıyor, orada maske konusunda bir sıkıntı yok, önümüzdeki haftada da diğer iller olacak” dedi. Eczanelerde yığılmaların meydana geldiğini belirten Çolak “Her eczaneye aynı ölçüde maske gönderiliyor ama her eczaneye aynı ölçüde insan gitmiyor, bazılarına daha çok gidiyor. Dolayısıyla yığılma oluyor” değerlendirmesinde bulundu. Bazı vatandaşların telefonlarına SMS gönderilmediğine dikkat çeken Çolak, şöyle devam etti: “Henüz SMS gelmemiş olanlar da gidiyor. SMS’ler insanların ihtiyaçlarına göre gitmediği için eczanelerde yığılmalar oluyor. Mesajların belirli aralıklarla gitmesi gerektiğini söylüyoruz. Yığılma olmamalı. Çünkü eczaneler risk merkezleri haline dönüşmüş durumda.” Kanser, diyalzi ve çeşitli kronik hastalığı bulunanlar ile TC kimlik numarası olmayan kişileri işaret eden Çolak, sabit ücret önerisinde bulundu. Çolak “Bir sabit ücretle ‘şu kadar fiyata satacaksınız’ denilirse piyasada maske alan eczacılar da isteyene ücretle verebilir” dedi.
Kaynak: karar.com