Bismillahirrahmanirrahim;
ÇOK ilginç bir kampanya sonrası seçimler yapıldı; halk kararını verdi. Sonuçları hep birlikte izledik. Oluşan tablonun ?hayırlı? olmasını diliyorum. Özellikle bu seferki seçim kampanyası ve sonuçlarının çok konuşulacağını ve üzerinde ciddi araştırmalar yapılacağını düşünüyorum.
16 senedir kutuplaştırma, ayrıştırma, ötekileştirme üzerinden siyaset yapılıyordu. İktidar ve ana muhalefet birbirine karşı ?düşmanca? tavır ve söylemler ortaya koyuyor; halkta, iki tercihten birini ?tercih? algısı oluşturuluyordu. Türkiye; suni gündemler, kısır çekişmeler, siyasi polemiklerle oyalanıyordu.
Saadet Partisi bu oyunu bozdu. Kutuplaştırma ve ayrıştırma sonucu Türkiye´nin uğrayacağı zararları anlattı. Halkı düşünmeye, dinlemeye, inceleme ve araştırmaya, Türkiye´nin meselelerini birlikte müzakere etmeye davet etti. Bu üslup, vicdan sahiplerini etkiledi. Saadet Partisi, seçimlerde istisnasız her partiden oy aldı. Türkiye partisi olduğunu gösterdi. Her siyasi partiyle ?Türkiye´nin meselelerini? müzakere edebileceği bir zemin oluşturdu.
Saadet Partisi´nin ?birleştirici? ve ?kucaklaştırıcı? üslubu Türkiye´yi kutuplaştırarak, ?al gülüm ver gülüm? kolaycılığıyla sonuç alma yöntemini benimseyenlerin iştahını kaçırdı. Onları çılgına döndürdü. Saldırganlık, yalan, iftira, karalama, çarpıtma üzerinden bir mücadele içine girdiler.
Saadet Partisi, bencillik ve ihtirasla, devlet imkânlarını sonuna kadar kullanan bir güç karşısında; çay, ekmek parası ve ihtiyaçlarından keserek seçim çalışması yürütmeye girişti. Oldukça zorlandı; sıkıntıya girdi; hatta üzüldüler. Fakat Milli Görüşçüleri yıldırma girişimlerine pabuç bırakmadılar. Mücadeleyi son ana kadar sürdürdüler.
SAADET Partisi´nin söylemlerinin revaç bulması rakiplerini hırçınlaştırdı. Algı operasyonu ve tetikçilik üzerinden saldırıya geçtiler. Yalan ve iftira söylemlerinden ?dolduruş?a gelen küçük bir azınlık bir ay boyunca Saadet Partisi´ne ateş püskürdü. Bu seçimde Milli Görüş söylemiyle sahaya çıkmak yürek isterdi. Saadet Partililer cesaretlerinden bir şey kaybetmediler. Olgunluk, efendilik ver ağır başlılıklarını koruyarak davalarını anlattılar. Seviyeli siyasetin nasıl olması gerektiğinin örneğini verdiler. Allah hepsinden ebediyen razı olsun!
Milli Görüşçüler, ?kuklayla değil, kuklacıyla uğraş? anlayışını benimsemişlerdi. Yalan, iftira, karalama üzerine kurulmuş sözler hep aynı kalıpta, aynı üsluptaydı. Aynı kaynaktan servis edildiği belliydi! Saadet Partililer; kin, intikam, düşmanlık, şiddet, baskı üslubunu kullanan kardeşlerimize gülüp geçtiler; düşmanlık etmediler. Erbakan Hocamıza, ?28 Şubatçılara kırgın mısınız; cezalandırılmalarını ister misiniz?? sorusu yöneltildiğinde; ?Hayır, onların eğitilip Milli Görüş´ü tanımalarını isterim? demesi hepimiz için bir örnektir.
Milli Görüş entelektüellerinden Ordu Milletvekili Adayı Muammer Bilgiç seçim kampanyasının sonunda herkese teşekkür etti; ?Seçim süresince kimseye kötü söz söylemedik, hakaret etmedik, iftira atmadık, yalan haber paylaşmadık, bir yanlışı allayıp pullayarak, süsleyerek servis etmedik? diyerek partisinin ilkeli, seviyeli duruşunu özetledi.
Karalamaya çalışanlara hatırlattı: ?Bizi düşman gibi görenler için dua ettik. Tanısalardı böyle düşünmezlerdi; bilselerdi yapmazlardı, dedik. Kimsenin kötülüğünü yüzüne çarpacak değiliz. İyilik dileriz, iyilik umarız.?
PEYGAMBERLER, sadıklar, âlimler, Allah dostlarının hayatlarına bakarsanız, hak davanın temsil edilmesinin ne kadar zor olduğunu görürsünüz. Erbakan Hocamıza yapılanları biliyorsunuz! O günkü Adalet Partisi fanatikleri asrın ıslahatçı liderine karşı, ?yeşil komünist?; ?CHP´ye koltuk değneği oldu?; ?şerbakan? gibi yakıştırmalar yaparken; bugün Saadet Partisi´ne saldıranlar kadar söylediklerine inanmışlardı. Ama Erbakan hep hayırla anılıyor; düşmanca davrananların esamesi okunmuyor.
1986 Temmuz´unda Erbakan Hoca, zamanın Afganistan Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Burhanettin Rabbani´yi Türkiye´ye davet etmişti. Rabbani, 15 gün kadar Ege Bölgesi illerindeki Refah Partisi kongre ve programlarına katıldı. Ülkesine dönerken söylediği şu söz çok ilginçti: ?Erbakan´ın izah ve ikna yöntemiyle yaptığı siyasi cihat; bizim Ruslara karşı yaptığımız silahlı cihattan çok daha zor.?
Seçimler bitti, şimdi yeni sözler söyleme zamanı. ?Olanda hayır vardır? prensibiyle hedeflerimizi unutmadan; beraberce geleceğimizi programlamalıyız. Zorluklardan sonra, bir kolaylık vardır. İmtihandayız. Ölçülerimizden vazgeçemeyiz. Ümitlerimizi yitirmemeli; görevlerimizi unutmamalıyız. Türkiyeliyiz; hepimiz kader birliği yapmışız. Hiçbirimiz bir yere gidecek değil. 82 milyon vatandaşımızla bir arada yaşayacağız. Başka Türkiye yok. El ele vermek; birbirimizi sevmek zorundayız! Ölsek de beraberiz, kalsak da!
Saadet Partililer, seçim kampanyası boyunca yanlışları hatırlattılar; çözüm yollarını gösterdiler. Siyasete kucaklayıcılık, birleştiricilik, nezaket, kardeşlik ve sevgi erdemleri kazandırdılar. Türkiye´nin normalleşmesinin yolunu işaret ettiler. İnsanlığa örnek olacak onurlu bir direniş ortaya koydular.