Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Millî Gazete´ye konuştu. Saadet Konya Milletvekili Karaduman, "bizim kimse ile bir husumetimiz yok. Rekabet olabilir ama husumet gütmeyeceğiz. Bizim karşı olduğumuz ve tehdit olarak gördüğümüz tek şey, ülkenin emeğini sömüren faizci kapitalist düzen, ikincisi Türkiye´yi dış politikada bataklığa sürükleyen emperyalizmdir. Bunun dışında biz kimseyi tehdit ve düşman olarak görmüyoruz." dedi.
Malatya 1992 Pütürge doğumlu. İlkokul, lise ve üniversiteyi Malatya´da okudu. Mütevazı bir Anadolu ailesinin, Milli Görüş ekolünün de ailede yoğun bir şekilde hissedildiği bir atmosferde yetişti. Üniversite eğitimini İnönü Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi üzerine yaptı. Üniversiteyi bitirir bitirmez Ankara´ya geldi. Bu millete en kıymetli şeyi, inançlı ve imanlı evlatları yetiştiren Anadolu Gençlik Derneği´nin genel merkezinde gençlerin bilinçlenmesi, teşkilatlanması üzerine aktif çalışmalar yaptı. Akabinde de Saadet Partisi Genel Merkez Gençlik Kolları Teşkilat Başkanlığı çalışmalarını ve seçim koordinasyonlarını yürüttü. Şimdi 16 yıl sonra Saadet Partisi´ni Konya milletvekili olarak TBMM´de temsil ediyor. Ne yapacak, nasıl bir duruş sergileyecek, sizler için sorduk.
İnşallah bu seçim sonucu ülkemizin iç barışına, huzuruna vesile olur. Tabii imkânlar ve şartlar açısından çok adil olmayan bir seçim sürecini geride bıraktık. Siyasi iktidarın kutuplaşma üzerinden farklı yaşam tarzlarını birbirine vurdurarak, çarpıştırarak propaganda süreci yürütürken, diğer yandan farklı fikirlerin bir araya gelmesi, sosyal bir bölünmeden kurtardığı kanaatindeyim. Herkesin birbirine karşı daha çok gerildiği, siyasi iktidarın linç kampanyasında muhalefetin maruz kaldığı bir seçimi yaşadık. Tırnak içerisinde ifade ediyorum, ?bir kesimin dindar, diğer kesimin seküler´ ya da ?bir kesimin vatansever, diğer kesimin gayri milli´ şeklinde tanımlanmaya çalışıldığı bir seçimi yaşadık.
ÜLKEYİ SOSYAL BÖLÜNMEDEN MİLLİ GÖRÜŞ KURTARDI
Bu süreçte farklı düşünceye sahip olan insanların bir araya gelmesi Türkiye´yi bu sosyal bölünmeden kurtardı. Atılan bu adımlar son derece önemli. Türkiye´nin empatiye ihtiyacı var, insanların bir araya gelmesine ihtiyacı var. İnsanların birtakım işleri birlikte planlamaya ihtiyacı var. ?Benden değilsen gayri millisin´ noktasındaki bir tavır bugün olmasa bile ileride siyasi iktidarın elini ayağına dolaştıracak bir süreç olacak. Bu noktada Sayın Adalet Bakanı´nın kutuplaşmanın son bulacağı, barışın kaim kılınacağına dair bir açıklaması vardı. İnşallah bu minvalde kutuplaşmanın son bulmasını temenni ediyorum.
80 MİLYONUN MESULİYETİNİ OMUZLARIMIZDA HİSSEDİYORUZ
Bugüne kadar sosyal ve siyasi anlamda yaptığım çalışmaların temeli kendi ikbalim açısından değil, insanlığın ikbali açısından yaptığımız çalışmalardı. Kendimizi bir yere getirmenin değil, insanlığı bir noktaya taşımanın, Anadolu insanını bir noktaya taşımanın gayretiydi. Bunu hisseden insanlar, bu ilkeler üzerinden hareket eden insanlar için en temel dava mesuliyet davasıdır. Bir milletvekilliği bu süreçte nasip oldu. Bu sürecin bize bir emanet duygusuyla, Anadolu´da 80 milyon insanın birlikte barış içerisinde yaşaması, hakkına hukukuna riayet edilir şekilde yaşamasını temin edecek bir çalışmanın gayreti ve mesuliyetini omuzlarımızda hissediyoruz.
CHP- İYİ PARTİ OYLARI TEK BAŞINA BİRÇOK İLDE İLAVE VEKİL ÇIKARDI
Saadet Partisi´nin CHP´ye 11 milletvekili kazandırdığı söylemi asla doğru değil. Bu sadece yorum üzerinde yapılan bir söylemdir. Zaten, CHP ve İYİ Parti oyları ile birçok ilde milletvekili çıkarılabiliyordu. Buna Saadet Partisi oylarının yansıyıp yansımadığına sayısal veriler üzerinden bakılabilir. Bunlar meseleyi manipüle etmek için söylenen ifadeler.
AK PARTİ, MHP, CHP, İYİ PARTİ, HÜDA-PAR VE SAADET ÜLKE MESELESİNİ BİRLİKTE KONUŞMALI
Bununla birlikte ortada bir problem var. Bu problemi nasıl ortadan kaldırabiliriz? AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti ve HÜDA-PAR ile bir araya gelip bu problemleri konuşmalıyız. Kişisel davranış şekilleri üzerinde araya konulacak mesafe bu meselenin afyonu olur. Bu da problemlere bizi götürmeyecek afyonlar olur. O nedenle bu ülkede insanlar bir araya gelip sorunları konuşacaklar. Çözüm de ancak böyle olur.
AK PARTİ 71 İLDE OY KAYBETTİ, İHTAR ALDI
Dip dalga çok dipteymiş, o yüzden olmadı türünde söylemler var. Ama bu dip dalga kendini gösterecek. Bugün bir tohum atıldı. Bugün birtakım çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar kendini yarın hissettirir. Medya ambargosunun olduğu ve medyanın tekelin elinde olduğu bir dönemde bu seçim çalışması yürütüldü. Bunun neticesinde bunu görmek lazım. Seçim çalışması adil bir süreç değildi. İktidarın seçimden bir zaferle çıktığı görüşü tamamen algıları yönlendirme ve tutucu bir tabirdir. Zira AK Parti 71 ilde oy kaybetti.
SEÇMEN, İKTİDARA, ?ÜZERİNE DÜŞENİ YAP, YAPMAZSAN GEREKENİ BİZ YAPARIZ? DEDİ
Yine cumhurbaşkanlığı ile ilgili 30´un üzerinde ilde Erdoğan´ın oylarının düşmesi ile ilgili bir durum var. Başta MHP olmak üzere diğer yan partiler ile de beraber seçime girilmesine rağmen. Bunu ifade etmek lazım ki, insanlar tedip etme noktasında oy verdiler. Verilen oylar iktidarın değişmesi için değildi, iktidara ders vermek için verildi ve millet şunu dedi; ?Eğer siz üzerinize düşenleri yapmazsanız bir dahaki seçimde gerekeni biz yaparız?. Siyasi iktidarın bunu iyice incelemesi ve irdelemesi lazım. Seçimi bir bağımsızlık, vatan müdafaası olarak göstermelerinin temel nedeni de ülkede yaşanan sorunların üzerini örtmekti. Ekonomide, hukukta, eğitimde, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunların görünmemesi için uğraşıldı. İnsanımız bunu gördü ve ders vermek için emanet oy verdi AK Parti´ye. Saadet Partisi´nin seçimde üstlendiği misyon toplumun tüm kesimlerinin dikkatini çekti. Bu seçimde sandığa yansımadı. Ancak bu gidişi gözlemlemek lazım. Bu da yakın seçimde emanet oyların ibresinin kime kayacağını gösterir bir durum.
İKTİDARA BİR ?DERT? GEREK!
Öncelikle hayırlı olsun. İş başına gelen bakanlarımız umarız ki bu ülke için hayırlı işler yaparlar. Bunları yaparken de toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundururlar. Abraham Maslow´un ihtiyaçlar teorisi vardır. Ancak iktidarın 16 yılına baktığımız zaman şunu görüyoruz. Sadece isimler değişiyor ama zihniyet değişmiyor. Sistem ve politikalar aynı şekilde devam ediyor. Değişen yeni sistemle de artık bakanların yetkileri tamamen cumhurbaşkanına devredildi. Ama şunu söylemekte yarar var. İktidarın bu ülkede sorun olduğunu kabul etmesi lazım. Çözüm bulunması için bunu kabul etmesi gerekir. Şairin de dediği gibi, ?derman arardım derdime, derdim bana derman imiş?. Bu anlamda iktidarın bu ülkenin bir derdinin olduğunu görmesi, bununla dertlenmesi gerekir.
ÜLKE İNSANI MI, BİR GRUP AZINLIK MI MUTLU EDİLECEK?
Bizde var ve inşallah da bu derdin iktidara gelmesi için çalışıyoruz. Bazı alanlarda yaşanan sorunları çözmek ile ilgili imkânlarınız olabilir ancak bu yeterli değil. Asıl olan bununla dertlenmek, sevdalanmak, dava inancına sahip olmak gerekir. Yoksa 16 yıldır aynı şekilde devam ediyor. Bugüne kadar faizci kapitalist ekonomik politikalar ile vatandaşın alın terini Amerikan sermayesine peşkeş çektiniz. Ya da bir kesim seçilmiş azınlığa rant sağladınız. Bu böyle devam edecek mi etmeyecek mi, bunun kararının verilmesi lazım. Eğitimde, hukukta yaşananlarda da bunun kararının verilmesi lazım. Biz ülke insanını mı, yoksa bir grup azınlığı mı mutlu edeceğiz? Bunun kararını vermeliyiz.
MECLİS´TE POLEMİK DEĞİL, BARIŞ DİLİNİ KULLANACAĞIZ
Biz Meclis´te polemiği değil, barışı koruyan bir dil kullanacağız. Bütün siyasi partiler ile bir araya geleceğiz. Şu anda da irtibatta olduğumuz birçok milletvekili var. Bu birlikteliğimiz ülkedeki sorunları çözmek amacı ile devam edecek.
EMEĞİN ADİL OLARAK PAY EDİLDİĞİ BİR ANADOLU
Saadet Partisi´ni Meclis´te temsil ediyoruz. 80 milyon insanın her birisinin bir arada yaşayabileceği, farklı renklerin, farklı iklimlerin Anadolu coğrafyasında bir arada yaşaması, emeğin adil bir şekilde pay edildiği bir Anadolu´yu kurmayı ihya etmek için çalışacağız. Bununla ilgili de bir alanda çalışmayı sınırlamak yerine tüm yönleriyle ele alacağız. Sadece eğitimi ve adaleti ve gençliği değerlendirmekten ziyade, bütün konular birbiriyle irtibatlı.
GENÇLİĞE YETERİNCE YATIRIM YAPILMADIĞI GÖRÜLÜYOR
Bir ülkenin geleceğiyle ilgili kehanette bulunmak istiyorsanız o ülkede gençlik üzerinde yapılan yatırımlara bakmak gerekir. 16 yıldır yaşanan bir süreç var. Gençliğe hangi yatırımın yapıldığı ortada. Sınav sistemleri değişti, elle görülür bir karşılığı yok. Bunu görünce de Türkiye´nin on yıl sonrasına ait bir kehanette bulunmak zor değil. Bütün yönleriyle insanları ilgilendiren, insanların yaşam alanlarına müdahale eden bütün unsurlar dahil. Kentleşme, gençlik, eğitim, kültür sanat gibi.
KATI İDEOLOJİ DEĞİL, MERHAMET
Kültür sanat gibi, genel olarak insanın hayatını kuşatan bütün alanlarla ilgili çalışmalarımız olacaktır. Bunların temelinde kendimizi bir yere taşımanın derdinde değil, insanların sorunlarını taşımanın derdinde olacağız. Hakkı yenilenlerin, hor görülenlerin safında olacağız. Bu millet, vicdanı ve merhameti ile tarihi bir duruş göstermiş. Bu süreçte de biz de katı bir ideoloji üzerinde değil, merhametin yanında duracağımızı belirtmek istiyoruz.
İKİ HASMIMIZ VAR: FAİZCİ KAPİTALİST DÜZEN VE EMPERYALİZM
Saadet Partisi olarak bizim kimse ile bir husumetimiz yok. Rekabet olabilir ama husumet gütmeyeceğiz. Bizim karşı olduğumuz ve tehdit olarak gördüğümüz tek şey, ülkenin emeğini sömüren faizci kapitalist düzen, ikincisi Türkiye´yi dış politikada bataklığa sürükleyen emperyalizmdir. Bunun dışında biz kimseyi tehdit ve düşman olarak görmüyoruz.
TÜM PARTİLERİN İTTİFAKI GEREK
Türkiye´de insanların birbirinin yanına gelmesi gerekiyor. Bu Saadet Partisi ve CHP ile gerçekleşmiş oldu. İnşallah bundan sonra tüm partiler bir araya gelip bir ittifak oluşturur. İki taraf açısından da çok hayırlı bir süreç oldu. Bu birlikteliğin kıymeti şimdi anlaşılmazsa bile önümüzdeki süreçte ne kadar müspet önem taşıdığı anlaşılacak.