Rusya Hafter’den vazgeçmiyor da, ABD ve bazı AB ülkeleri vazgeçiyor mu? Bunun da ötesinde insanın kabul edemediği BAE’nin Hafter sevdasını, bunun da ötesinde uçaklarını söz konusu teröristin emrine vermesini, hatta terörist adına Libya’daki üslere saldırı düzenlemesinin anlaşılacak bir yanı var mı? Kaldı ki, insan Rusya ve ABD gibi sömürgeci ülkelerin Libya petrollerine el koyma çabasını anlayabilirken, BAE gibi bir devletçiğin Libya petrollerine el koymanın peşindeki Haçlılara yardım etmesinin izahı olabilir mi? Maksadım bir takım sorularla kafa karıştırmak değil. Bu cümleleri üzüntümü belirtmek için sıralıyorum. Çünkü sömürgecilerin İslam dünyasını sömürmeleri için bir Müslüman ülke yöneticilerinin petrol gelirlerini onların emrine vermesini gerçekten anlamak mümkün değil.
Rusya’nın Libya’da paralı askerlerinden bir birlik kurduğu ve birlikte yer alan paralı askerlerin maaşlarının BAE tarafından ödendiği medyaya çeşitli kereler yansıdı. Ancak, Libya yönetiminin hamleleri sonucu Rusya’nın Vagner şirketinin paralı askerlerinin fiyakası bozulunca bu defa Suriye’deki terör örgütleri mensuplarının Libya’ya paralı asker olarak Rusya tarafından sevk edildiği haberleri ister istemez Haçlıların Libya petrollerinden vazgeçmeye niyetleri olmadığını gösteriyor. Bunun da ötesinde Suriye’nin parçalanmasına yönelik çalışmalarının benzerinin Libya’da da devam ettiği görülüyor. Özellikle petrol zenginliğinin ağırlıklı olarak bulunduğu bölgeyi Libya’nın meşru yönetiminin eline geçmemesi için çeşitli ülkelerdeki teröristlerden bir paralı askerler birliği oluşturmaya çalıştıkları ve bu birliklerin ücretinin de BAE gibi ülkelerden sağlanıyor olmasını sanıyorum sadece bir bilgi olarak görmek yanlış olur. Bu arada geçtiğimiz günlerde bir gazetemizde, “YPG/PKK petrolü ve buğdayımızı çalıyor” başlığı altında yer alan haber Şam yönetiminden ismi verilmeyen bir yetkili tarafından yapılmış açıklamaya dayanıyordu. Şam yönetiminden gelen bu açıklama ile Rusya’nın Suriye’deki PKK/YPG’li teröristlerin bir kısmanın Libya’ya paralı asker olarak gönderilmeye başlanmış olması birlikte düşünüldüğünde, Rusya’nın Suriye’deki varlığını korumak adına Şam yönetimine destek veriyor görüntüsü verirken, Libya petrollerinden vazgeçmeye niyetli olmadıklarını gösteriyor.
Bu noktada gerek Suriye’deki, gerek Libya’daki Rusya’nın attığı adımlar konusunda ABD ile bir çatışmaları olmadığını hatırlatmakta yarar var. Buna isterseniz Fransa’nın son hamlelerini de ekleyebilirsiniz. Netice itibariyle sıkça vurgulamaya çalıştığım Haçlı ittifakının ortak hareketi sürüyor. Bu arada Haçlı ittifakının Siyonistleri de kırmamaya çalıştığı düşünülecek olursa İslam dünyasına yönelik tüm saldırılarda bir Haçlı-Siyonist ittifakı ile karşılaşıyoruz. Böyle olunca bu Haçlı-Siyonist ittifakının karşısına daha fazla vakit kaybedilmeden bir İslam ittifakının çıkartılması gerekiyor. Bu sağlanamadığı sürece İslam dünyasının sömürü ve karmaşadan kurtulamayacağını çok geç kalmadan görmek gerekiyor. Bu arada İslam dünyasında faaliyette bulunun kan içici terör örgütleri ve teröristler bu işi profesyonel bir şekilde para kazanmak için yapmıyorsa sömürgecilerin maşası olarak yapıyorlardır ve faaliyet gösterdikleri Müslüman ülkelerde halka ne söylüyor olurlarsa olsunlar gerçek niyetlerini gizlemeye çalışmaktan öte bir anlam ifade etmez. Kaldı ki, artık mızrak çuvala sığmıyor. Çünkü eylemleri sadece Haçlı-Siyonist ittifakını memnun ediyor, onların işine yarıyor. Özellikle Siyonistlere hizmet ediyorlar.