Rusya basınında geçen hafta: 'Şam ve Ankara arasında sessiz diyalog'

Rusya basını Ukrayna'ya saldırılar nedeniyle Batı yaptırımlarının sonuçlarının yanı sıra Ankara ve Şam arasında "yakınlaşma" olduğu iddialarına da yer verdi.

Rusya basınında geçen hafta:

Gazete Duvar’dan Hazal Yalın’ın haberi..                                                                                                                                        Rusya’da basının gündemi, Ukrayna'ya saldırılar ve bu saldırıların tetiklediği gelişmeler. 

Siyasi yelpazenin solunda yer alan Svobodnaya Pressa, Ukraynalıların Avrupa için ucuz ve kalifiye işgücü sayıldığını belirtiyor. Nakanune.RU, Kremlin’in şahinler ve pasifistler arasındaki dengeyi yokladığını ileri sürüyor. Kommersant, Batı blokunun yaptırımlarının “Trump ve Le Pen gibi popülistlere iktidar yolunu açtığı” görüşünde. Nezavisimaya Gazeta ise Türkiye’de geniş yer bulan, Türkiye ve Suriye arasındaki yakınlaşma haberinin abartılı olabileceğini söylüyor. Basın derlemesi şu şekilde:

'ŞAM-ANKARA HABERLERİ ZEMİN YOKLAMAK İÇİN OLABİLİR'

"Türkiye’deki yetkililer, Ukrayna’da olaylar devam ederken Suriye ile ilişkileri yeniden tesis etme çalışmasını güçlendirdiler. Hürriyet’in görüştüğü resmi görevliler, Esad’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı BAE ziyaretinin, Suriye hükümetinin yeni destek kanallarına büyük ihtiyaç duyduğuna tanıklık ettiğini düşünüyorlar. Şam ve Ankara arasındaki sessiz diyalog uzun süredir devam ediyor. 2021 eylülünde iki ülke istihbarat başkanlarının görüştükleri haberleri çıkmıştı. O zaman, Türkiye’nin eski askeri istihbarat şefi İsmail Pekin, 'en önemli konunun Kürt militer gruplarla mücadele olduğunu' söylemişti. Ancak Hürriyet’te yer alan haber abartılı da olabilir.

Orta Doğu Enstitüsü araştırmacısı ve Rusya Konseyi uzmanı Anton Mardasov’un sözleriyle: 'Haber zemin yoklamak amacıyla konulmuş olabilir. Türkiye ve Suriye arasındaki diyalogda Kürt gruplara karşı operasyonların alan ve yürütülüşleri üzerine doğrudan mutabakatlar da mümkün. Moskova bir süre önce bu tür operasyonlara karşıydı, ama son yıllarda gerilimi azaltmaktan yana.'" (İ. Subbotin / Nezavisimaya Gazeta, 5 Nisan)

'AVRUPALI IRKÇILAR UKRAYNALI NAZİLERİ NEDEN DESTEKLİYORLAR?'

"Avrupa medyası Ukraynalı mide bulandırıcı bir naziyle konuştuğunda bu neofaşistin kitap okumasına, üstelik çizgi romandan başka kitaplar da okumasına son derece şaşırıyor. Batı Avrupa yüzyıllarca başka kıtaları talan etti, plantasyonlarına köleler taşıdı; 20’nci yüzyılda ise yabancıların derisinden zarif abajurlar dikti, 'barbarlar' üzerinde deneyler yaptı. Tarihin ve ailenin belleği kaybolmaz. Örneğin, bugünkü Almanya başbakanının dedesi, SS Gruppenführer Fritz von Scholz, Doğu Cephesi’nde elit tank tümeni 'Viking'in başındaydı. Torunu da bugün Ukraynalı nazilere silah tedarik ediyor.

Yüksek teknolojiye dayanan yüzyılımızda Yakın Doğu’dan veya Afrika’dan köle (yani işçi) taşımanın bir anlamı yok. Dünün çobanlarının ve karasabancılarının kimya atölyelerinde veya sıhhi tesisat tamirinde çalışması pek mümkün değil. Ukraynalıların ise zevkle ve kârlı bir şekilde sömürülebilecek yeni ezilen sınıf olmaları çok kolay. En önemlisi de beyinleri çocukluklarından beri “muhteşem Avrupa uygarlığıyla” yıkandı. Bu nedenle, günün birinde “Avrupalı” kategorisine girecekleri vaadiyle sorunsuz çalışacaklardır. Üstelik de Bulgarlar ve Romenler gibi “ikinci sınıf” değil, hakiki “birinci sınıf” Avrupalılar olarak!" (İ. Veremeyçik / Svobodnaya Pressa, 8 Nisan)

'WASHINGTON, RUSYA VE ÇİN'E KARŞI PAKİSTAN CEPHESİ AÇIYOR'

"Amerikalılar, Karaçi Limanı’nı ülkenin kuzeyindeki Lahor ile birleştirecek “Pakistan koridoru” doğalgaz boru hattı projesinden son derece rahatsız. Kendi son derece pahalı kayagazını bütün dünyaya dayatan ABD’nin İslamabad’a dair planları olduğu biliniyor. Pakistan’ın tarihi olarak Washington’un bölgedeki müttefiki ve ön karakolu sayılması da cabası.

Pakistan’ın en büyük gazetelerinden biri, ABD’nin İmran Han’ın Moskova ziyareti öncesinde fiilen ultimatom verdiğini yazdı. Amerikalıların hoşuna gitmeyen başbakanın fiziksel olarak ortadan kaldırılmasına yönelik, arkasında Amerikan gizli servisinin bulunduğu bir komplonun açığa çıkarıldığı da söyleniyor. Han, cumhurbaşkanına mektubunda, doğan krizin doğrudan doğruya, Rusya ve Çin ile temaslarından ötürü ABD’nin kendisini iktidardan devirmek amaçlarıyla ilişkili olduğunu yazdı." (V. Pavlenko / Regnum, 5 Nisan)

'ABD VE AB RUSYA'YI CEZALANDIRMAK İÇİN EN UÇ NOKTALARA HAZIR'

"Batıdakiler, Moskova’nın güncel askeri planlarını değiştirmenin pek de gerçekçi olmadığını gayet iyi anlıyorlar. Kremlin’in tutumunda ısrarcı olduğunu ve yaptırımların iktidarın toplum üzerindeki kontrolünü yıkamayacağını da (İran ve Kore DHC bunun örnekleri) çok iyi biliyorlar. Bu noktada, yaptırımlar bizzat Batı, özellikle de Avrupa için giderek daha acı verici oluyor.

ABD ve AB şu anda Ukrayna’yı desteklemek ve Rusya’yı cezalandırmak için en uç noktalara kadar gitmeye hazırlar. Ancak alınacak tedbirler azaldıkça, geri kalanlar sadece halk için rahatsızlık verici hale gelmekle kalmıyor, dünya ekonomisinin sağlığı ve batı toplumlarının bütünlüğü açısından daha tehlikeli oluyor, zira Donald Trump ve Le Pen gibi popülistlere iktidar yolunu açıyor. Sonuçta her verili anda bir denge aramak gerekiyor, yaptırımların kalibrasyonunu ayarlamak giderek daha hayati oluyor." (A. Gabuyev / Kommersant, 8 Nisan)

'RUSYA'DA YENİ BİR İKTİSAT DOKTRİNİ ŞEKİLLENDİ'

"Avrasya Ekonomik Birliği Enstitüsü Müdürü ve geçen yıl kurulan, “Dayanışma Ekonomisi Okulu” adını taşıyan yüksekokulun rektörü V. Lepehin: Rusya’nın karşı yaptırımları, pek çok durumda, hasımlarına toplu halde zarar vermiyor ve Rusya’ya yeni yaptırımlar olarak dönerek bize vuruyor. En uygun cevap, Rusya’nın yeni bir iktisat modeline geçişi olabilir ve olmalı. Dünyada pek çok ülkede eğilim açık: Şu ya da bu ülke, “economics” ve monetarizmin ne yapacağını dikte etmesinden ne kadar kurtulursa gelişme imkânları da o kadar fazla olur.

Ne yazık ki Rusya, otuz yıldır Batı’ya öyle güçlü yaslandı, batılı idare ve standardizasyon merkezlerinin etkisine öyle bir şehvetle girdi ki, sıradan bir çevre ülkesi, hatta yarı sömürge haline geldi. Sonuçta öngörülebilir hakikat kendisini amansızca ortaya koydu: Batı, Rusya’nın en kârlı aktiflerini ve altın-döviz rezervlerini topladı, sermayenin Rusya’dan offshore cennetlerine çıkması için bütün şartları hazırladı. Bugün Rusya’nın quasi-eliti, derin bir hüsran içinde ve direksiyonu nereye kıracağını bilmiyor. Çokları aslında sermayelerini kurtarmak için Batı’nın merhametine sığınmak isterler, ama bugün tam teslim bayrağını çekmek bile onlara yardımcı olamaz, çünkü dış “güç merkezlerinin” Rusya’ya yönelik hedefi, onun işini bitirmek, küresel bir kıyma makinesinde kıymaktan ibaret. Rusya ekonomisinde çok kapitalizm, az pazar var; çok idarecilik, az devlet var; çok batıcılık ve asgari milli çıkarlar var.

Esasen Rusya ekonomisinde son otuz yıldır bir hibrit hatta denebilir ki mutant bir şey şekillendi; bu mutant için çevre, küreselleşmeci, batıcı, aşırı bağımlı, oligarşik, monopolistik, administratif, sapkın vb. iktisat tanımları kullanılabilir. Somut, bütüncül, mantıklı, etkin bir iktisat modeli, esasen, Rusya’nın post-kapitalist gelişimi formülüne uygun olmalı." (V. Lepehin / Aurora, 5 Nisan)

'ŞAHİN KANADININ TAVRI TEST EDİLİYOR'

"İstanbul görüşmeleriyle ilgili başlangıçta yalnızca olumlu sonuçlar açıklandı, ama sonra bu yaklaşım tersine döndü. Başkanlık Maliye Üniversitesi Siyasi Araştırmalar Bölümü Başkanı, siyaset bilimci Pavel Salin, böylelikle iktidarın farklı kanatlarının yoklandığına emin. Salin’e göre öncelikle cephe planlarındaki değişiklikten ve 'çıta'nın düşürülmesinden memnun olmayan 'şahinler' kanadı yoklanmak istendi.

'Bu, bir görüşün test edilmesiydi. Üstelik kamuoyu görüşü değil, çünkü kamuoyu görüşü televizyonun etkisi altında bulunuyor. Bu, Putin tarafından Medinskiy aracılığıyla, Ukrayna’daki görevlerin ‘çıta'sının olası bir düşürülmesi halinde elitteki ‘şahin’ kanadın tavrının test edilmesiydi. ‘Şahinler’e yakın sözcüler, kontrolleri altındaki kanallar aracılığıyla, böyle bir tutumun kendileri için kabul edilemez olduğunu gösterdiler. Putin ertesi gün, gene (bu defa kâğıttan okuyan) Medinskiy’in yardımıyla geri vitese taktı.'

Komünist Partisi’ne yakın Viktor Alksins de benzer bir görüşte: “Bugün ortaya çıkan güçlüklerin her şeyden önce liberal yolun tutulmuş olmasından kaynaklandığı açık. Bu yolu tutan ve hayata geçiren belli insanlar da var. Bunları iktidardan süratle uzaklaştırmak, kelimenin tam anlamıyla bir temizlik yapmak gerek; liberal görüşe sahip biri bugün iktidarda bulunamaz, oradan uzaklaştırılmalıdır.” (Y. İvanov / Nakanune.RU, 6 Nisan)

'RUSYA ÇOK KUTUPLU BİR DÜNYA YARATIYOR'

"Sergey Narışkin (Rusya Dış İstihbarat Hizmetleri Müdürü): Yaşadığımız anda gözlerimizin önünde Avrupa ve dünya tarihinin yeni bir aşaması meydana geliyor. Bunun özü, en güçlünün, yani ABD’nin, başka devletleri alternatif güç odaklarına dönüşmelerine yönelik en küçük ihtimali bile engellemek için yıkma hakkı üzerine kurulu olan tek kutuplu dünya ve uluslararası ilişkiler sisteminin çöküşüdür.

Yugoslavya, Afganistan, Irak, Libya, Suriye’de bu hedefleri güttüler. Batı’nın Ukrayna’yı kendi nüfuz alanına çekme çabaları buna yönelikti. Rusya bugün, bu sisteme açıkça meydan okuyor ve daha önce hiç olmamış ve aslında herkesin, hatta bugünkü hasımlarımızın bile kazançlı çıkacağı çok kutuplu bir dünyayı gerçek anlamda yaratıyor." (S. Narışkin / Natsionalnaya oborana, 6 Nisan)

'DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ'NDEN KURTULMANIN ZAMANI GELDİ'

"RFKP Lideri Zyuganov: 'Duma’ya Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’nden çıkması için kanun tasarısı verildi. Tasarının ne zaman inceleneceği henüz belli değil. Ama en yakın zamanda gerçekleşmesi gerektiğine eminim. Batı, ülkemize karşı örneği görülmemiş bir siyasi ve iktisadi savaş başlattı. Biz de, Batı’nın, egemen devletlerin ekonomilerini kendi menfaatlerine boyun eğdirmek, herkesi kendi bağımsız gelişiminden vazgeçerek Sam Amca’nın düdüğüyle oynatmaya yönelik baskı ve şantaj yapmak için kullandığı teşkilatla ilişkilerimizi derhal kopartmak zorundayız." (G. Zyuganov / Pravda, 1-4 Nisan)