Rukban kampındaki son duruma ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulunan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, kampın, Suriye-Ürdün sınırındaki çöl bölgesinde yer aldığını anımsattı.
Mustafa, "Bu bölge üzerinden Suriyeli siviller Ürdün´e geçmeye çalışırken, sınır hattı kapandı. Bunun üzerine siviller o bölgede kaldı. 2016 yılına kadar kampa Ürdün üzerinden insani yardımlar ulaşabiliyordu. Ancak daha sonra güvenlik endişeleri bahanesiyle Ürdün üzerinden yardımlar ulaşamaz oldu. Rejim güçlerinin kampın çevresini ele geçirip kuşatmasıyla buradaki zorluklar arttı." ifadesini kullandı.
Rusya´nın, Rukban kampında yaşayan 60 bin civarındaki sivili çıkarmak için önceki gün kurduğunu açıkladığı "insani koridorlara" da değinen Mustafa, "Rusya ve rejim, kamptaki sivilleri korkutmaya, direkt veya dolaylı yollarla tehdit etmeye çalışıyor. Güvenli koridorun açılmasına ilişkin kararlar inanılmaz ve mantık dışı kararlardır. Rejim ve destekçilerinin medya organlarında servis edilmesi için alınmış propaganda kararlarıdır." diye konuştu.
Kampta yaşayanların tümünün sivillerden oluştuğunu belirten Mustafa, "Bunlar, korkunç bir abluka altında yaşam mücadelesi veriyor. Kampa giren insani yardımlar sadece belli sayıda aileye bir kaç gün yetecek miktarda. Kampta yaşanan durumu anlatmak çok zor." açıklamasında bulundu.
"Kamptakiler rejime boyun eğmeyi reddediyor"
Rejim ve destekçilerini kamptaki insani krizden sorumlu tutan Mustafa, rejimin güçlerinin kampı kuşatmasını "boyun eğdirme operasyonu" olarak tanımladı.
Kampa uygulanan kuşatmanın devam etmesini kabullenmediklerini vurgulayan Mustafa, "Rukban kampındakiler kuşatmaya rağmen rejime boyun eğmeyi reddediyor. Kamptakilerin kaderini rejimin eline bırakamayız." diye konuştu.
Rusya´nın girişimine değinen Mustafa, "Bu da yerlerinden kaçanları rejim bölgesine dönmeye mecbur kılmak gibi bir şey. Yerlerinden edilenleri zorla geri döndürmek uluslararası hukuka aykırıdır. Buna kalkışmak, bu insanlara karşı işlenen suça ortak olmaktır." ifadesini kullandı.
Mustafa, kamptaki krizin çözümüne ilişkin şunları kaydetti:
"Uluslararası ciddi bir irade olması durumunda kamptaki krizin çözümü için çok sayıda yöntem var elbette. İlk olarak Ürdün sınırındaki kamp sakinlerinin, mülteci konumunda oldukları için Ürdün´e geçişlerine izin verilebilir. Ayrıca rejim güçlerinin kuşatmasının son bulması ve kampa insani yardımların şartsız olarak ulaştırılması sağlanabilir."
"Rukban´daki sivillerin, rejimin dayattığı şartlara boyun eğmeyişlerine saygı göstermeliyiz." diyen Mustafa, uluslararası toplumu gerekli adımları atmaya davet etti.
Rusya Savunma Bakanlığı Ulusal Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev, önceki gün, Rukban kampındaki sivillerin tahliyesi için Humus ilinde, Culeyb ve Cebel el Gurab bölgelerinde iki merkez kurduklarını söylemişti. Mizintsev, söz konusu merkezlerin koordine ettiği iki koridorla, sivillerin Şam kırsalında kurulan geçici barınma merkezlerine taşınacağını ileri sürmüştü. Konuya ilişkin açıklama yapan Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke de koridorların açılmasında BM´nin herhangi bir dahlinin olmadığını belirterek, "Bu girişim, Rus ve Suriyeli yetkililerce duyuruldu. Rukban´daki nüfusun dönüşünün ya da yeniden konumlandırılmasının belli ilkeler çerçevesinde olması gerektiği, yeniden konumlandırmanın isteğe bağlı, güvenli, temkinli, yeterince bilgilenmiş şekilde ve minimum koruma standartları uyarınca yapılması gerektiğini yineliyoruz." ifadesini kullanmıştı.