İç savaşın başından bu yana Esad rejiminin en büyük destekçisi Rusya, Aralık 2016´da Türkiye´nin çağrıları üzerine Halep´te rejim kuşatmasındaki sivillerin tahliyesi için ?garantörlük´ rolünü üstlendi. Rusya´nın Astana anlaşmaları sürecinde garantörlüğünü üslendiği Beşar Esad rejimi, çatışmasızlık bölgelerinden İdlib hariç hepsini ele geçirdi. Rejim güçlerinin saldırılarının önüne geçmeyen Rusya, pek çok kez Esad´ın sivil katliamlarına savaş uçaklarıyla doğrudan destek verdi.
KATLİAMA GÖZ YUMDU
Garantörlüğünü üstlendiği Şam yönetiminin ateşkes ortamından faydalanarak toprak elde etme çabasına her defasında göz yuman Rusya, çoğu zaman da muhalifler karşısında güç kaybeden müttefikinin ilerleyişine havadan destek verdi. İlk olarak, Mayıs 2017´de Humus´taki, ardından Nisan 2018´de Doğu Guta´daki ve Haziran 2018´de de ülkenin güneyindeki Gerginliği Azaltma Bölgeleri, iki müttefikin yoğun saldırıları, ablukası ve tehcir politikası neticesinde rejimin kontrolüne girdi.
4 MİLYON KİŞİ KAÇTI
Üç bölgeden tehcir edilen siviller, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi´ne sığındı ve bölgenin nüfusu 4 milyona ulaştı. Rejimin, bu kez de kuzeye yoğunlaşması üzerine Türkiye, İdlib´de yeni katliam ve göç felaketinin yaşanmaması için devreye girdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin, Rusya´nın Soçi kentinde 17 Eylül 2018´de bir araya gelerek, İdlib´de ateşkesi güçlendirmek için ek bir mutabakata vardı. Ancak Rusya, imza attığı bu metne rağmen müttefikine güçlü desteğini sürdürdü. İdlib mutabakatından bu yana 945 bin 992 sivil rejim ve destekçilerinin saldırılarında yerinden edildi. Türkiye ise bu süre içerisinde Rusya´ya garantörlük sorumluluklarını hatırlatmaya devam ediyor.
ÇAVUŞOĞLU UYARDI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, İdlib´de genel bir ateşkesin tesis edilmesi, sükunetin sağlanmasıyla ilgili Rus muhataplarıyla temasta olduklarını belirtmişti. Rus lider Putin ise önceki gün İdlib´deki gelişmeleri ?Rusya, Suriye ordusunun İdlib´deki teröristlere karşı çabalarını destekliyor? ifadeleriyle değerlendirmişti.
PARALI ASKERLER
Rusya, diğer bölgelerde de rejime kara desteği sağlamış olsa da kapsamlı ve açık şekilde ilk defa İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi´nde kara savaşına müdahil oldu. Hama kırsalındaki çatışmalarda yaklaşık 65 Rus savaşçı mevcut. Bunların yarısından çoğu Vega ve Wagner gibi özel askeri şirketler için çalışan sözleşmeli askerlerden oluşuyor. Bu güçler, Rus özel kuvvetleri (Spetnaz) ve askeri istihbarat birimi (GRU) ile ortak hareket ediyor. Bu kuvvetler, rejimin kontrolüne giren Kefrenbude ilçesi, Habit beldesi ve Mellah Tepesi bölgelerinde aktif halde kara savaşına dahil oldu.
RUS ÖZEL KUVVETLERİ
Lazkiye kırsalında çekilmiş fotoğraflar Spetnaz´ın Türkmendağı, Kürtdağı, Keseb ve Selma arasında konuşlandığını gösterdi. Bu bölgede de yaklaşık 170 Rus özel kuvvetiyle askeri şirket çalışanı var. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi´nde Rus askeri birliklerinin bulunduğunu ve Suriye ordusuyla hareket ettiğini dile getirmişti.
Astana süreci nasıl gelişti?
Ankara ve Moskova yönetimlerinin iş birliğiyle Halepli sivillerin 4 ay süren rejim ablukasından çıkarılması, ikili arasındaki ortaklığın Suriye´nin geneline yayılması fikrini doğurdu. Kazakistan´ın başkenti Nur Sultan´da Ocak 2017´de bir araya gelen Türk ve Rus yetkililer ?Astana formatlı´ görüşmeleri başlattı. 4-5 Mayıs 2017´deki görüşmede, Türkiye, Rusya ve garantör olarak dahil edilen İran, Suriye´de çatışmaların en yoğun olduğu 4 bölgeyi ?Gerginliği Azaltma Bölgesi? ilan etti. Buna göre, İdlib ili ve komşusu Lazkiye, Hama ve Halep vilayetlerinin bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyindeki belli bölgeler, başkent Şam´daki Doğu Guta ile Suriye´nin güneyinin bazı bölgelerinde ateşkes yürürlüğe girdi.