Sedat Peker kurtarıcı olmadığını, kendi intikamını almak için ifşalara başladığını söylüyor zaten.
Fakat kara paradan aranan Sezgin Baran Korkmaz neden ifşaya başladı?
O henüz muamma...
Korkmaz'ın, Veyis Ateş'i temiz medya için ele vermediği kesin.
Karşımızda, demokrasi ve hukuk getirmeye çalışan, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele için kendini yakan bir kahraman yok.
Yalnız Peker, ifşa ettiği konularda bildiklerinin yarısını saklamıyor, ne biliyorsa kendini ortaya koyarak iddialaşıyor. Meydan okuyor.
Kaçak durumdaki Korkmaz ise henüz ufak bir açılışla ısınma turunda. Veyis Ateş'le aralarındaki bir konuşma kaydının 3 dakikasını ifşadan ibaret bir girişle kaldı. Arkasını getirmiyor.
Kaydı Sevilay Yılman'a dinlettiğini başka bir Habertürk yazarını, Fatih Altaylı'yı arayarak teyit etti.
Habertürk'ün savunma istediği Veyis Ateş'ten de henüz bir açıklama, yalanlama duyulmadı.
Ortada bir çapraz doğrulama olduğuna göre, kaydı gerçek kabul edebiliriz.
Sevilay Yılman'ın kulak misafirliğinden şunu anlıyoruz. Ateş, Korkmaz'a yargı ve polisteki işini çözmek için aracılık teklif ediyor. 10 milyon avroya kıyması karşılığında.
Korkmaz'ı suçlamalardan aklamak, bir gazetecinin boyunu aşıyor. Peki bu kriminal teklifi kim adına, neye güvenerek yaptı? Bu rüşveti kim alacaktı?
Konuşma 12 dakika ve ocakta kaydedilmiş. Yılman, sadece 3 dakikasını dinlediğin söylüyor. O da 6 ay sonra, ta haziranda.
Ateş, Yılman'ın tanıklık ettiği kadarıyla parayı, bloke çek olarak istiyordu.
Peki sonra ne oldu?
O çek yazıldı mı, bozdurulup tahsil edildi mi? Verilen söz tutulmadı da üstüne yatıldı, Korkmaz ondan mı Ateş'i ifşa etti? 6 ay niye bekledi? Umudu kesti de intikam mı alıyor?
Öyleyse niye tamamını dinletmedi ve yayınlamıyor?
Yoksa hala umudu ve beklentisi mi var? Ucunu göstererek rüşvetin asıl alıcısına mesaj mı veriyor? Muhataplarına, 'vaadinizi yerine getirmezseniz çıranızı yakarım, ciddiyim' mi diyor?
Korkmaz, kalan 9 dakikada Ateş'le ne konuştuklarını saklıyorsa bir amacı olmalı.
Muhtemelen o kayıp 9 dakikada, Korkmaz'a rüşvet karşılığı yardımcı olacak isimler geçiyor.
O kısmını neden sansürledi? Tehdit ve şantajla işini gördürmek için değilse neden?
Şu haliyle yalnızca aracıyı, Veyis Ateş'i ateşe atmış görünüyor. Herhalde özel garezinden değil.
Korkmaz'ın maaşa bağladığı başka gazeteciler de olduğu anlatılıyor. Kirlenmeye savaş açtıysa medyadaki diğer paralı askerlerini niye hala koruyor?
Düz değil, var elbette bir hesabı ama nedir?
Baştan sona suç içeren itiraf ve tanıklıkları, yargı da bizimle birlikte ağzı açık izliyor.
Henüz savcılar el atmadı.
Veyis Ateş'e 'gel şu işi bir de bize anlat bakalım' diyen, Sevilay Yılman'ın tanıklığına başvuran olmadı.
Gerçeği kim ortaya çıkaracak peki? 'Adaletin bu mu dünya, suçla mücadelen bu mu dünya' şarkılarına mı kaldık yine!
Korkmaz'ın neyi beklediği anlaşılabilir de yargı neyi bekliyor Allah aşkına!
İçişleri'nin manidar sessizliği
Gelelim madalyonun öbür yüzüne...
Sezgin Baran Korkmaz, yargı ve polisin elinden kurtularak nasıl sırra karıştı?
İlk iddiayı Sedat Peker patlatmıştı.
Doğruysa hepimizi dehşete düşürmesi gereken akıl almaz bir skandal...
İddiaya göre Korkmaz, polis takibindeyken içişleri Bakanlığına çağrılıyor. Kulağı çekiliyor, 40 milyon doları silmesi isteniyor, yaklaşmakta olan tehlike kendisine haber veriliyor ve ertesi gün hiçbir engelle karşılaşmadan yurt dışına firar ediyor.
Ne yalanlama ne doğrulama. İlgililer duymazdan gelmeye devam ediyor.
Tenezzül edip millete bir açıklama yapılmayacak mı?
Bu ne genişlik, ne vurdumduymazlıktır!
Görülmüş, duyulmuş sorumsuzluk değil.