Bugün Ramazan’ın ilk günü.
Okurlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın Ramazan ayını en içten dileklerimle kutlarım.
Oruçlara başlandı. Müslüman olan ve oruç tutan vatandaşlarımız manevi yönü çok olan günlere adım attılar.
Dün geç saatlerde Sağlık Bakanı Koca korona virüs salgınına ilişkin verileri paylaşarak gelinen noktayı ortaya serdi.
İşin gerçeği durum pek iç açıcı değil. Hele ki İngiltere’den gelen görüntüleri de görünce içimiz eridi diyebiliriz. Maskeler olsa da insanlar sokaklarda, dükkanlar açık ve aşılamanın verdiği güven ortamının tadını çıkarıyorlar.
Üçüncü dalga, üçüncü ve dördüncü pik konularına değindi Bakan Koca.
Pikle kastı en üst sayılara ulaşma. Günlük vaka sayılarındaki artışı hepimiz gözlemliyoruz. Sayılar 50.000 sınırını geçti.
Bakan Koca ‘ağır hasta sayısı yüksek değil ve sağlık altyapımız yeterli’ dese de yoğun bakımlardaki doluluk oranları riskli seviyelere ulaştı.
Nereden mi anlıyoruz?
Bakan Koca’nın açıklamasından, bakalım.
‘Ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir. Dünkü vaka sayımız 52 bin 676, vefat sayımız 248’dir. Toplam vaka sayımız 3 milyon 798 bin 333’e, vefat sayımız 33 bin 702’ye ulaşmıştır..’
Bakan Koca bizzat kendisi uyarıyor: ‘Salgın boyunca yaşadığımız en zor dönem’.
Bakan böyle diyorsa, durum gerçekten de riskli.
Haberlerde şehirlerin alışveriş mekanları gösterildiğinde sanki bu risk yok sanıyor insan nedense.
Çünkü insanlar para kazanma ve evine ekmek götürme derdiyle mecburen çalışıyorlar.
Herkes devlet memuru değil ki, kapanma olacak dendiğinde banka hesaplarına ‘maaşlar’ yatsın. Öyle ya, milyonlarca insanın çalışması gerekiyor ki para kazanabilsin.
Ya peki ‘Ramazan ayında tam kapanma olsun bu riskli dönemi aşabilelim’ diyenler…
Bakan Koca da bunu dile getirdi.
‘Bugün Bilim Kurulu, özellikle bu çerçevede yarından itibaren Ramazan’ın başlamasıyla birlikte önerilerimiz neler olabilir diye alternatifli bir hazırlık yaptı. Yarın Cumhurbaşkanımız başkanlığında biliyorsunuz kabine toplantısı var. Kabine toplantısında bu önerileri alternatifli sunmuş olacağız. O çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız alınan kararları uygun gördüklerinde açıklarlar. Ramazan ayını özellikle tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görmeliyiz’.
‘Oruç tutan Müslümanlar düşünülerek yapılacak Ramazan kapanması’ nı nasıl algılamalıyız acaba.
Zor bir soru.
Kapanma gerekiyor, doğru.
Ama sayıların bu seviyelere gelmesinde parti kongrelerinin yapılması da insanın aklına geliyor.
‘Köyünde kırsalda keçilerini otlatan nineyi evine gönderen jandarma parti kongrelerinde yoktu’ diyenlerimiz çok.
Haklılar mı? Haklılar.
Kapanma olunca oruç tutan Müslümanlar huşu içinde oruçlarını tutacaklar. Buna da eyvallah.
Ama teravih yokken mukabele olmasına ne diyelim?
Mukabele, karşılıklı Kuran okumak. Yani halka halinde oturan cemaatin birlikte Kuran okumaları.
Peki bu ortamda korona riski yok mu?
Vardır elbet.
Ramazan ayı süresince tam kapanma olursa, memur olanlar haricindeki insanlar ne yapacaklar?
Evet bu en önemli ve can alıcı soru.
Devlet memurları için sorun yok.
Başkanlık sarayı çalışanları için de öyle.
Milletvekili, Bakanlar ve Müdürler için de öyle.
Öğretmenler ve diğer devlet memurları için de öyle…
Peki ya çalışmak zorunda olan vatandaş için?
Çalışmak ve para kazanmak girdabında sıkışıp kalan vatandaşlarımız ne yapacaklar peki?
Hadi onlar da oruçlu olsunlar, tamam.
Ev kirası, alışveriş, çocukların ihtiyaçları, evin giderleri gibi her ay düzenli olarak ödenmesi gereken miktarı kim karşılayacak?
Bakın aklıma ne geldi mesela.
Ramazan ayı sebebiyle tam kapanma deniyor.
Ramazan ayı oruç tutma ayı. Oruçla fakirlerin hissettiklerini hissetme ayı.
Huşuyu yaşama ve mübarek ay.
O zaman şöyle yapılabilir:
Başta Başkan Erdoğan ve Saray çalışanları, Bakanlar, Milletvekilleri ve birçok yerden maaş alan yöneticiler ve memurlar aldıkları ücretlerin yarısını hibe edebilirler. Oluşturulacak bir fonla bütün bu hibe edilen paralar toplanır ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılır.
Böylece rahmet ve bereket ayı Ramazan en güzel şekliyle eda edilmiş olur.
Samimi Müslümanların yönetimde olduğu bir Müslüman ülke olmanın mutluluğunu ve hazzını yaşamış oluruz.
Hayırlı Ramazanlar.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
