Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

RAMAZAN HİLALİ GÖRÜLEMEDİ: RAMAZAN AYI CUMA GÜNÜ BAŞLIYOR!

Ramazanımız mübarek olsun

RAMAZAN HİLALİ GÖRÜLEMEDİ: RAMAZAN AYI CUMA GÜNÜ BAŞLIYOR!

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre; Ramazan hilali görülemedi.

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi’nden yapılan basın açıklamasına göre; Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında hilalin şeran görülmediği”dolayısıyla 1 Ramazan 1441’in 24 Nisan Cuma gününe tevafuk ettiği ifade edildi.

“1441 Yılı Mübarek Ramazan Ayı Hilalini Gözetleme Duyurusu” başlıklı basın açıklamasında hilalin gözetlenmesi ile alakalı şer’î naslar zikredildikten sonra Ramazan hilalinin görülemediği ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Perşembe gecesi mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında hilalin şeran görülmediği belirlendi. Buna göre yarın Perşembe günü Şa’bân ayının mütemmimidir. Ertesi Cuma günü de 1441 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günü olacaktır.”

Dolayısıyla biz de Köklü Değişim Medya olarak 24 Nisan Cuma günü idrak etmeye başlayacağımız Ramazan-ı şerifin hayırlar getirmesini ve İslâm ümmetinin her türlü fitne, fesat, sömürü, tuğyan ve salgından arınmasına vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.

#RamazanArınmaZamanı

___

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Bürosu tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni:

1441 Yılı Mübarek Ramazan Ayı Hilalini Gözetleme Duyurusu

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” [Bakara 185]

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla, Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O, zorbaları kahredicidir, kullarından haberdar, müminlere şefkatlidir...

Salat ve selam son peygamber, insanoğlunun efendisi, Kitap vahyedilen, yüce siret sahibi, sahabeyi kiramın imamı, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin lideri Efendimiz Muhammed ve onun ali ve ashabı üzerine olsun.

Buhari, Sahih’inde Muhammed b. Ziyad yoluyla şunu rivayet etti: “Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kasım şunları söyledi:

صوموا لِرُؤيتِهِ وأَفْطِرُوا لرؤيتِهِ فإنْ غُـبِّيَ عليكم فأَكْمِلُوا عِدَّةَ شعبانَ ثلاثين  “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın.”

Perşembe gecesi mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında hilalin şeran görülmediği belirlendi. Buna göre yarın Perşembe günü Şa’bân ayının mütemmimidir. Ertesi Cuma günü de 1441 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günü olacaktır.

Bu vesileyle ben de kendi adıma ve Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Başkanı ve tüm çalışanlar ve tüm çalışanları adına Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata b. Halil Ebu Raşta ve bütün Müslümanların bu mübarek ayını tebrik ediyorum. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, bizi hayır hasenat ve mağfiret ayının azade edicilerinden eyler.

Ey Müslümanlar! Oruç ayı geldi, dünya sırayla pandeminin kalbine giriyor, uykuları kaçıyor. Doğrusu bu salgın, dünya hayatı hakkında derin bir ders verdi, maliyeti yüksek bir şekilde insanın zayıf olduğunu vurguladı, sadece Allah’ın mucizesinin dünya halklarını boyunduruk altına alabileceğini şiddetle hatırlattı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

لا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مُعْجِزِينَ فِي الأَرْضِ وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَلَبِئْسَ الْمَصِيرُ   "İnkâr edenlerin yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!” [Nur 57]

Pandemi, dünyayı yılanların yönettiği, onları Ruveybidaların izlediği bir sırada patlak verdi. Bu yılanlar karakterindekilerin şifası, Ruveybida karakterlerindekilerin güzel yaklaşımı olmaz! Ülkelerin sağa sola savrulduklarını görüyoruz. Durumları, bir kor gibi! Hangi tarafın daha az acısız, hangi seçeneğin daha az zararlı olduğu bilinmiyor. Salgının çıktığı ülkeyi, yeri ve yolu bilmesine, yolculuğunu haber kameraları kaydetmesine, şiddetini hastaların tanıklıkları belgelemesine, uyarı çağrılarını toplu mezar görüntüleri kanıtlamasına rağmen Batı, başkentlerini kasıp kavurana ve halklarına ağır hasar verene dek yaklaşan tufanı izlemeye devam etmiştir. Eğer Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in veba hakkındaki hadisini okumuş olsaydı, salgınla en güzel şekilde nasıl başa çıkılacağını bilir, halkını evlere hapsetme ihtiyacı duymazdı. Ama Allah onun hakkındaki kazasını tamamladı, zavallı ve çaresiz olduğunu gösterdi.

Batı, çaresiz kaldı, çünkü ürünü küreselleşme, istediği zaman durduramayacak kadar büyümüştü. Batı, çaresiz kaldı, çünkü para, sermaye ve iş adamları, dini ve ilham kaynağı olmuştu. Batı, çaresiz kaldı, çünkü övündüğü bilimlerin kendisini Allah’tan başka bir ilah yapacağını sanmıştı! Evet, Batının efendileri, filozofları ve takipçileri, dehaları ile Allah’sız ve Şeriatsız yapabileceklerini sandılar. Kendileri için bir şeriat yazdılar, ondan bir sistem türettiler, politikalarını oluşturdular. Böylece kendileri için örümcek ağından bir ev inşa ettiler! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ   “Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!” [Ankebut 41]

Ey Müslümanlar! Ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet! Arap Baharı, İslam ümmetinde Batı ve ajanlarının etkisinden kurtulmak için yeterli güç ve sağlam irade olduğunun duyurusuydu. Bu pandemi ise, düşmanınızın bünyesi ve sisteminin zayıf olduğunun, halklarının onun aldatmasından, açgözlülüğünden ve kötü bakımından bıktığının vurgusudur. O halklar, yeni küresel bir liderliğe çok muhtaç. O halde bu mübarek ay, enerjinizi toplama, gayretinizi bileme ayı olsun. Sonra da Nübüvvet Minhacı’nı bu dünya sistemlerine geri getirerek kendinizi kurtarmak için çalışın. Bu ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için kararlılığı artırmakla, ardından bu ezilen dünyaya Âdemoğluna yakışır iyi bir yaşam umudu sunmakla olacaktır.

Ey Mülk sahibi ve ey bütün işler elinde olan Allahım! İslam ümmetinin İslam Devletinde birlik ve bütünlüğünü hızlandır. Muhakkak ki Sen, duayı işitensin.

Ayınız mübarek olsun, ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Perşembe gecesi, 1441 yılı Şa’bân ayının mütemmimidir.

Mühendis Selâhaddin Adada

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Müdürü

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER