Hemen hepsi İslam beldelerindeki iç savaşlardan ve sömürüden dolayı vatanlarından kopartılan çocuklar... Suriye’den, Afganistan’dan, Afrika’dan mülteci durumuna düşüp Avrupa’ya giden binlerce çocuk kayıp.
Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL), hazırladığı raporda, Avrupa’da kayıp mülteci çocukların sayısını 11 bin olarak açıklasa da gerçek rakamlar çok daha fazla. Yüz bine ulaştığı ifade edilen Avrupa’daki kayıp mülteci çocukların organ ve fuhuş mafyasının eline düştüğüne dair şüpheler de ağırlık kazanıyor. Avrupa’daki çocuklarla ilgili bir diğer sorun ise Müslüman ailelerinden alınıp Hristiyan ve homoseksüel ailelere verilmiş olmaları.
EUROPOL’UN hazırladığı raporda verilen rakamın çok daha üzerinde kayıp çocuk olduğunu ifade eden Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir, “Ülke bazlı bakıldığında bu rakamın toplamda 96 bin rakamlarına ulaştığını görüyoruz. İnternet üzerinde ulaştığımız ve BM’nin hazırlamış olduğu rakamlara baktığımızda 1.500-2.000, 3.500 ve 4.000 şeklinde birçok ülkede bu rakamlar var. İspanya ve Fransa gibi ülkeler bunların kayıtlarını tutmuş. Bu rakamların neredeyse 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz” dedi. Demir, ayrıca Avrupa’daki kayıp çocukların organ ve fuhuş mafyasının eline düştüğüne dair şüphelerin de bulunduğunu ifade ediyor..
Avrupa Polis Teşkilatı’nın (EUROPOL) hazırladığı raporda, Avrupa’da kayıp mülteci çocuklarının sayısını 11 bin açıklasa da Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir rakamın çok daha yüksek olduğunu söylüyor. Rakamın açıklananın çok üzerinde olduğunu aktaran Demir, “Ülke bazlı bakıldığında bu rakamın toplamda 96 bin rakamlarına ulaştığını görüyoruz” dedi. Demir ayrıca, Avrupa’daki kayıp çocukların organ ve fuhuş mafyasının eline düştüğüne dair şüphelerin de bulunduğunu ifade ediyor.
Sürekli gündeme gelen “Avrupa’daki kayıp mülteci çocuklar meselesi”ni AA muhabirine değerlendiren Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2019’da yayınladığı verilere göre dünyada 79.5 milyon mültecinin bulunduğu söyledi. İstatistiklere göre bunların yüzde 50’sinin çocuk olduğuna dikkati çeken Demir, “Yani 18 yaşının altındaki kişiler. Mülteciliği doğuran sebepleri dikkate aldığımızda bunlar savaş, işkence, din, dil, ırk gibi sebeplerdir. Ülkesinden ayrılmaları dikkate aldığımızda çocuklar bunun en büyük mağdurudur. Suriye özelinde bildiğimiz, resmi olmayan rakamlara göre 100 bine yakın çocuk ne yazık ki öldürülmüş” diye konuştu.
Demir, mültecilerin bir yerden bir yere giderken de ciddi sıkıntılar yaşadığını belirterek şunları kaydetti: “Bunun en büyük sebebi şu, bir Afgan mülteciyi dikkate aldığımızda İran üzerinden geldiklerinde kilometrelerce yol yürüyorlar. İran’dan Türkiye’ye buradan da Avrupa’ya gitmek istiyorlar. Kaçakçılar, bunlardan yüksek paralar istiyor. Bu insanlar, o paraları bulabilmek için birbir türlü suça karışıyorlar. Fuhuş ve organ mafyalarının eline düşüyor, ciddi problem yaşıyor bu çocuklar.”
Demir, Avrupa parlamentosunun en son kabul ettiği rakamlara göre kayıtlı 170 bin refakatsiz mülteci çocuk bulunduğunu dile getirerek, bu sayının son dönemde artmış olabileceğine dikkati çekti. Demir, “Bu çocukların koruması hangi şartlarda sağlanıyor? Bunlara vasi atanıyor mu? Bu vasiler kimler ve hangi statüye sahip vasilerdir. Dini, dili, ırki bilgileri çocuğun kültürüne uygun bir şekilde veriliyor mu? Bunların tamamı kayıt altına alınması gereken bir süreç” ifadelerini kullandı.
Avrupa Polis Teşkilatı’nın (EUROPOL) hazırladığı raporda ise 11 bin kayıp çocuktan bahsedildiğini kaydeden Demir, şöyle devam etti:
“Ülke bazlı bakıldığında bu rakamın toplamda 96 bin rakamlarına ulaştığını görüyoruz. Avrupa’ya giden mülteci sayısı günümüzde 3,5-4 milyon. Kayıp çocuk oranını 10 bin, 11 bin ile sınırlamak ciddi problem. İnternet üzerinde ulaştığımız ve BM’nin hazırlamış olduğu rakamlara baktığımızda 1500- 2000, 3500 ve 4000 şeklinde birçok ülkede bu rakamlar var. İspanya ve Fransa gibi ülkeler bunların kayıtlarını tutmuş. Bu rakamların neredeyse 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz. Son dönemlerde çocukların Avrupa’da istismar edilmesi, organ mafyalarının eline düşürülmesine, farklı genler yapısıyla araştırmalar için kullanıldığına ilişkin şüpheler var. Avrupa’ya gitmek isteyen Afgan ve Suriyelilerin bu kesimlerin avı olması muhtemel.”