Rusya Devlet Başkanı Putin, işgal ettiği Kırım´da aktivistleri susturmak için gözaltı dalgası başlattı. Rusya İdari Kanunu´nun 20. maddesindeki ?Nazi veya diğer aşırılıkçı atıflarda bulunarak veya semboller kullanarak propaganda veya toplu gösteri yapma? suçu kapsamında terör örgütü Hizb-ut Tahrir´le bağlantılı gösterilen aktivistlere FETÖ´nün taktiklerini aratmayan suçlamalarla ?gözdağı´ davaları açılıyor.
Kırım Türkleri´ne yönelik baskılarını arttıran Rusya, ülkedeki durumu dünyaya duyurmaya çalışan insan hakları aktivistleri ve ülkenin önde gelen isimlerine yönelik yıldırma operasyonları yapıyor. İnsan hakları aktivisti Lev Ponomarev´in Moskovada gözaltına alınmasının ardından avukat Emir Kurbedinov, 5 yıl önce Facebook´ta yaptığı paylaşımlarının birinde terör örgütü Hizb-ut Tahrir simgesi bulunduğu gerekçesiyle işinden eve dönerken alıkonuldu. Kırımlı aktvistlerin avukatlığını yapan Kurbedinov, 4 gün gözaltında tutuldu ve hakkında dava açıldı. Kurbedinov, 2017´nin başlarında da yine 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Rusya´nın yıldırma tatkiği son örneklerle sınırlı değil. Ekim 2017´den beri tutuklu bulunan Kırımlı siyasetçiler Seyran Saliyev, Server Zekiryayev, Memet Belalov, Süleyman (Marlen) Asanov, Timur İbragimov ve Ernest Ametov, Hizb-ut Tahrir örgütüyle bağlantılı olmak suçlamasıyla yargılanıyor. Mahkeme 6 Aralık´ta hiçbir gerekçe göstermeden Kırım Türkleri´nin 9 Şubat 2019 tarihine kadar tutuklu kalmalarına karar verdi. Kırımlı aktivistler Server Mustafayev ve Edem Smailov da aynı terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle 21 Mayıs 2018´den yapılan operasyonla gözaltına alınıp tutuklandı. Kievskiy Bölge Mahkemesi´nde aylardır yargılanan aktivistler için mahkeme 5 Aralık´ta yine hiçbir gerekçe göstermeden Şubat 2019´a kadar tutukluluk kararı verdi. Türkiye´de bir dönem FETÖ´cü savcı ve hakimlerin Hizb-ut Tahrir gibi ?kurgu´ terör örgütü dosyaları ile yaptığı operasyonları hatırlatan gözdağı dalasında, davaların da tek dosyada birleştirilerek sürecin uzatıldığı belirtiliyor. 2018´de yapılan operasyonun dosyası ile 2017´de açılan Hizb-ut Tahrir davasının birleştirilmesi yargılamanın yıllarca süreceğinin işareti olarak yorumlanıyor.
Putin´in Kırım´da uyguladığı yıldırma politikasının gözaltılar ve davalardan önce korkutma taktiği ile başlıyor. Özellikle hapisteki Kırımlıları savunan avukatlar ve aktvistler, ?uyarı, korkutma, gözaltı, hapis, dava´ şeklinde özetlenen bir süreçle sindirilmeye çalışılıyor. ?Kırım´ı savunan avukat? olarak bilinen Emil Kurbedinov´un gözaltına alınmadan önce birçok kez Rus İçişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından uyarıldığı öğrenildi. Kasım ayında da meslektaşları Edem Semedlâyev ve Lilya Gemeci´ye ?miting düzenleme yasalarını ihlal etmenin kabul edilemezliği? ile ilgili ?uyarı? verildiği belirtildi. Benzer süreçleri yaşayan yüzlerce Kırım Türk´ü asılsız suçlamalarla hapiste tutuluyor. (SEDA ÇAKIR-İSTANBUL)
Putin, BM Genel Kurulu´nda 2014, 2016, 2017 yıllarında ayrıca BM Adalet Divanı´nın 2017´deki kısıtlayıcı önlemler hakkında kararlarına rağmen Kırım´daki baskı ve yıldırma politikasını sürdürüyor. Rusya´nın insan hakları ihlalleri Ukrayna´da faaliyetlerini sürdüren Kırım Özerk Cumhuriyeti Savcılığı tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi´ne taşıdı. Savcılık hazırladığı rapora dayanarak bazı sivil toplum örgütleriyle birilkte, ?insanların başka yerlere taşınmaya zorlanması, sürülmeleri, mahkumların yerlerinin değiştirilmesi, mülkiyet haklarının ihlali ve işgal edilen topraklarda yaşayan Ukrayna vatandaşlarının Rus ordusunda askeri hizmete zorlanması gibi? askeri suçlara ilişkin UCM´ye dört bilgilendirme mektubu gönderdi.