Kendim görmedim ama Yıldıray Oğur bugün Karar’da yazmış, ondan okudum: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler (BM) yıllık toplantısı için bulunduğu New York’ta ilk gününü Amerikan halkıyla bire bir sohbet amacıyla kullanmış.
Central Park’ta oturup yanına gelenlerle görüşmüş, birlikte fotoğraf çektirmiş.
Şangay İşbirliği Örgütü toplantısı vesilesiyle gittiği Özbekistan’da, daha şimdiden unutulmayacaklar arasına giren o ünlü fotoğrafta, toplantıya katılanlarla sohbeti sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dünyanın öndegelen liderlerinin ne kadar dikkatle dinledikleri görülüyordu.
New York halkı da tanımış Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ı, dikkatle dinlemişler de. Elinde sigara gördüğü bir Amerikalı’ya “Bırak onu” tavsiyesinde de bulunmuş.
Özbekistan’daki sohbet sırasında, Ukrayna toprağı olan Kırım’ı işgal ederek ülkesine katmış ve ardından aynı ülkenin bir başka bölümünü daha koparmak amacıyla savaş başlatmış Rusya’nın devlet başkanı Vladimir Putin’e, yaptığının yanlış olduğunu acaba söylemiş midir Cumhurbaşkanı Erdoğan?
Gerçekten merak ediyorum.
O fotoğrafta yer alan liderden ikisinin Putin’i eleştirdikleri biliniyor da merakım o yüzden…
Çin Devlet başkanı Xi Jinping’in kendisiyle Ukrayna savaşı konusunda duyduğu kaygıları paylaştığını bizzat Putin açıkladı. Özbekistan’daki toplantının hemen ardından. Rusya ile Çin’in bölgede istikrar için çaba gösterdiklerini söyledikten sonra, Rusya’nın Çin’in savaşla ilgili kaygılarını anlayışla karşıladığını sözlerine ekledi Putin.
Rusya’nın resmi TASS ajansı duyurdu bunu.
Toplantıya katılanlardan Hindistan başbakanı Narendra Modi ise, Putin’e, “Bugünün dünyasında savaşa yer yok, bunu sana telefonda da söyledim” dediğini kendisi açıkladı.
“Diğer liderlerden herhangi bir eleştiri geldi mi?” sorusuna cevap teşkil edecek bir bilgiyle herhangi bir yayında karşılaşmadım.
Azerbaycan devlet başkanı İlham Aliyev o ünlü fotoğrafta en neşeli görünen lider. Neşesinin sebebi belli: Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü savaşta karşılaştığı zorlukları en iyi kullanan ülke Azerbaycan. Ermenistan’la yarım kalmış sorununu bütünüyle kapatmak için savaşı fırsat olarak değerlendirdi Azerbaycan ve karşılığını da aldı. Aliyev, Ermenistan’ın Moskova’dan isteyeceği yardımın gelmeyeceğini de biliyordu çünkü.
Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan, üyesi oldukları Ortak Güvenlik Antlaşması Organizasyonu (CSTO) örgütünün lideri konumundaki Rusya’dan, Azerbaycan’la sıcak savaşa dönüşen ihtilafları konusunda yardımcı olmasını istedi geçen hafta, ama cevap bile alamadı.
CSTO’da Rusya ve Ermenistan dışında Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan da üye.
Üyelerden Kazakistan, yine geçen hafta, BM’de, Rusya’nın konuşmasını engellemeye çalıştığı Ukrayna devlet başkanı Volodymyr Zelensky’in görüşlerini açıklamasına destek çıkacak şekilde oy kullandı. İlk defa oldu Kazakistan’dan Rusya karşıtı bu çıkış.
Ortak Güvenlik Antlaşması (CSTO) ile bölgede istikrarı sağlamayı amaçlayan Rusya, örgütün iki üyesinin -Kırgızistan ile Tacikistan’ın- sınır çatışmalarını sadece seyredebiliyor. Geçen hafta -14-16 Eylül günleri- iki ülke arasında çıkan çatışmalarda tam 71 kişi hayatını kaybetti.
Bu gelişmeleri ardı ardına sıralamamın bir sebebi var: Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunmaya kalkarken etrafa güç gösterisi yapmayı planlayan ve kısa süreceğini düşündüğü savaş sonrasında ülkesine ‘süpergüç’ statüsü kazandırmayı uman Putin’in hesapları tutmadı.
Putin’in beklediğinin tam tersi oluyor: Rusya’nın saldırgan ve başka ülkelerin egemenlik haklarını haksızca çiğneyebilecek bir ülke olduğu açık seçik görüldüğü gibi ordusunun da öyle matah bir güç olmadığı ortaya çıktı.
Ukrayna ordusu işgal altına düşen topraklarını geri almaya başladı ve savaş Rus sınırına dayandı.
Rusya’nın Ukrayna sınırındaki yerleşim yerlerinde yaşayanlar tedirginlik içerisindeler. Sınır bölgelerinde yaşayanlar başka bölgelere kaydırılıyor.
Üzerlerine sıklıkla Rus ordusunu Rusya içerisinde de hedef alan füzeler düşüyor da ondan.
Gelen haberlere göre, yenilgi görüntüsü Rus askerlerinin morallerini bozmuş. Çoğu genç ve yeterince eğitilmemiş askerlerde sorunlar yaşanmaya başlamış. Ukrayna’nın kendi ürettiklerine ek olarak kullanabildiği Batı’nın gelişmiş silah ve teçhizatı karşısında Rus ordusunun yerli yapım silahları yetersiz kalmaktaymış. Rus ordusu cephane ve mühimmat sıkıntısı da çekmekteymiş.
Cephede ölen Rus askerlerinin evlerinden ülkeye yayılan feryatlar da dayanılmaz boyutlarda, yine haberlere göre.
Şi̇mdi korkulan şu: Rusya’nın müttefik bildiği CSTO üyesi ülkelerde karşılaşmaya başladığı karşı çıkışlar ile Şangay örgütü üyesi Çin ve Hindistan’ın liderlerinden geldiği görülen aleni eleştiriler Putin’i daha çılgınca girişimlere sevk edebilir.
Ukrayna’ya savaşa hazırlanırken niyetinin ciddiyetini göstermek amacıyla Kremlin’de düzenlediği güvenlik toplantısını resmi Russia Today TV kanalında canlı yayınlatmıştı Putin ve orada istihbarattan sorumlu görevlinin uyarı anlamına gelen sözlerine gösterdiği tepki dikkat çekmişti.
Orada dile getirilen Putin’in hiddetle karşıladığı uyarıların yerinde olduğu artık anlaşılıyor.
Putin bu duruma tahammül edebilecek mi?
Yoksa, Ukrayna’yı dize getirmek için elindeki son kozu –ülkesinin nükleer gücünü– devreye mi sokacak?
Rusya ile Ukrayna arasındaki bölgesel çatışma, Moskova’nın böyle bir yola başvurması ile, yeni bir dünya savaşına dönüşebilir.
Ciddi bir endişe bu.
Şahsen, dünya medyasını okur ve izlerken edindiğim bu bilgilerle donanmış olarak o ünlü fotoğrafa bakarken zihnimden geçen temenni, hazır Özbekistan’a kadar gitmişken, Türkiye’nin cumhurbaşkanının da, Xi Jinping ve Modi gibi, Putin’i uyarmasıydı.
Fotoğrafta diğer liderlerden daha görkemli bir koltukta oturduğu fark ediliyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; o koltuğu kendisine Azerbaycan devlet başkanı Aliyev’in ikram ettiğini New York’a giderken yaptığı açıklamalardan öğrendik.
O fotoğrafta görülen liderler arasında Putin de var.
Herhalde gereken uyarı yapılmıştır.