Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TRT Haber’de katıldığı canlı yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Görüşmeye perspektif ve vizyon ortaya koyan bir hazırlıkla gidildiğini belirten İbrahim Kalın, Türkiye’nin tezlerini çok açık ve net şekilde orada ortaya koyduğunu söyledi. Büyük başlıkların ele alındığı bir görüşme olduğunu aktaran Kalın, “Örneğin güvenli bölge meselesi konuşuldu. Trump çok detaylı şekilde Cumhurbaşkanımıza Türkiye’de kaç mülteci olduğunu, ne kadarını geri döndürebileceğimizi, nerelere geri döneceklerini detaylı şekilde sordu. Dar katılımlı kısımda ‘Avrupa’nın size mutlaka yardım etmesi gerekiyor, size yeterince yardım etmiyor ve ben de bunu Avrupa’ya söylüyorum’ diye Cumhurbaşkanımıza iletti.” diye konuştu.
Sözcü Kalın, Donald Trump’ın bunu görüp dile getirmesinin görüşmenin ana ayaklarından biri olduğunu ifade etti. İki liderin bu konuyu NATO’da mutlaka görüşme konusunda mutabık kaldıklarını belirten Kalın, “NATO Zirvesi’nde de Cumhurbaşkanımız zaten bu konuyu gündeme getirecek ama Sayın Trump ile bu konuda hemfikir kaldıktan sonra NATO zirvesine bu ana fikrin taşınması da bu ziyaretin önemli neticelerinden bir tanesi.” şeklinde konuştu.
İbrahim Kalın, bütün sorunların çözülmediğini, ancak bunun bir süreç olduğunu ve bu süreci yönetebilmenin önem taşıdığını dile getirdi.
“Müstakil kullanılabilecek bir sistem”
S-400 ve F-35 konularının çözümüne ilişkin nasıl bir çalışma yapılacağının sorulması üzerine Kalın, “Beyaz Saray’daki görüşmede benle O’Brien’ı iki başkan görevlendirdi. Biz bir çalışma başlatıyoruz şu anda, hatta bugün itibarıyla da o çalışmaya başladık.” yanıtını verdi.
Çalışmanın NATO koordinatörlüğünde değil ikili düzeyde yürüyeceğini aktaran Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, S-400 sisteminin NATO Savunma Sistemi’ne entegre edilmeden müstakil kullanılabileceğini belirtti. Türkiye’nin aynı anda 3 terör örgütüne karşı mücadele eden tek NATO üyesi ülke olduğunu belirterek, NATO ittifakının bu alanda somut olarak Türkiye’ye ne kadar destek verdiğini soran Kalın, DEAŞ’a karşı Fırat Kalkanı Harekatı’nı da Türkiye’nin tek başına başlattığını kaydetti.
Bu noktada Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanmadığının altını çizen İbrahim Kalın, Türkiye’nin Patriot alımı da yapmak istediğini, bu iki sistemin birbirine tehdit oluşturmadan kullanılabileceğini söyledi. Kalın, çalışmalar sonunda belli bir noktaya varılamaması halinde Türkiye’nin S-400’ü aktif etmemesi gibi bir durumun söz konusu olup olmadığı sorusuna karşılık, “Hayır, şu anda öyle bir şey yok. Cumhurbaşkanımız da orada açıkça ifade etti. Anlaşmalar yapıldı, bu süreç belli bir noktaya geldi. S-400’den geri adım yok. Geri adım atmamız söz konusu değil.” cevabını verdi.
“YPG, DEAŞ’ın geri gelmesini istiyor”
17 Ekim’de varılan mutabakatın büyük oranda başarılı şekilde ilerlediğini belirten İbrahim Kalın, o kapsamın dışında kalan bölgelerde YPG’nin taciz atışları yaptığını kaydetti. Tel Tamir kasabasında yaşanan hadiselerin çok açık bir provakasyon olduğunu ifade eden Kalın, orada küçük bir Hristiyan nüfus olduğunu, YPG’nin taciz atışları yaparak Türkiye’nin oraya saldırmasını istediğini anlattı.