Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin perşembe günü başkent Moskova'da düzenlenen yıllık basın toplantısında Boris Yeltsin dönemini eleştirdi.
BBC'nin Rusya editörü Steve Rosenberg, Moskova'nın Ukrayna savaşı, NATO'nun genişlemesi ve yüksek enflasyon gibi sorunlarını hatırlatarak "Tam olarak 25 yıl önce Boris Yeltsin istifa etti, iktidarı size devretti ve Rusya'ya iyi bakmanızı söyledi. 25 yıl sonra siz Rusya'ya iyi baktığınızı düşünüyor musunuz?" diye sorunca Putin "evet" yanıtını verip devam etti:
Kanımca sadece iyi bakmakla kalmadım uçurumun kenarından da almayı başardık. Çünkü öncesinde Rusya'da egemenliğimizi tamamen kaybetmeye doğru ilerliyorduk. Egemenlik olmadan Rusya bağımsız bir devlet olamaz. Boris Yeltsin'le ilgili söylediklerinize dikkatinizi çekmek isterim. Her şey normaldi, patronluk taslayarak sırtını sıvazlıyorlardı. İçtiği zaman görmezden geliyorlardı. Tüm Batı çevrelerinde iyi karşılanıyordu.
Yugoslavya'ya destek için sesini yükselttiği an, durumun uluslararası hukuk ve BM Anlaşması'na aykırı olduğunu dile getirdiği an, BMGK kararı olmadan modern Avrupa'nın bir Avrupa başkenti olan Belgrad'a saldırmasının kabul edilemez olduğunu söyler söylemez ona saldırmaya, lakaplar takmaya, sarhoş olduğunu ifade etmeye başladılar. Bunu hatırlamıyor musunuz?
Bu sözlerden sonra Putin, Rusya'nın bağımsız ve egemen bir devlet olması için elinden geleni yaptığını savundu. Batı'nın kendilerini övüp övmediğine bakmaksızın ülkenin çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı, devlet kanalı Rossiya-1 çalışanı Pavel Zarubin'e verdiği, pazar günü yayımlanan röportajda seleflerini bir kere daha hedef aldı:
Modern tarihimizde önceki jenerasyondan politikacıların Rusya 'uygar dünya' denen şeyin parçası olacak umuduyla kendi ülkelerini mahvedecek kadar ileri gittiği bir süreçten geçtik.
72 yaşındaki lider, tüm bu çabalara rağmen Batı'nın hiçbir zaman Rusya'yı kendine denk görmediğini ve bu yüzden hiçbir şey kazanamadıklarını da sözlerine ekledi.
Putin, Rusya'nın artık diğer ülkelerle ilişkilerini geliştirmek için ulusal çıkarlarını feda etmeyeceğini vurguladı.
ABD öncülüğündeki Batı blokunun kendilerinin yok olmasını istediğini savunarak "Rusya zayıflar zayıflamaz, onu eşit bir ortak yapmak ve bu 'uygar dünyanın' bir parçası haline getirmek yerine son darbeyi vurmak istediler" dedi.
Putin, tüm bu geçmişe rağmen Moskova'nın Batı ülkeleriyle çalışmaya sıcak baktığını, onları hem "hasım" hem de "olası partner" gibi gördüklerini söyledi.
Herhangi bir ülkeyle ilişkileri geliştirmekte fayda sağlayabileceklerini düşündükleri an bunu yapacaklarının altını çizdi.
Haberi aktaran Rus devlet medyası RT, Putin'in Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonraki dönemi kastettiğini bildirdi.
Kapitalizme geçişte yaşanan devalüasyon ve ülkenin iç borç nedeniyle temerrüde düşmesi hatırlatıldı. 1990'larda Moskova'nın Batı'nın parçası olmak isterken NATO'yu bir tehdit gibi görmemeye çalıştığı da belirtildi.
Ancak 1991'den 1999'a kadar ülkenin liderliğini üstlenen Boris Yeltsin'in adı haberde geçmedi.
Yeltsin, 23 Nisan 2007'de 76 yaşındayken kalp krizi sonucunda hayatını kaybetmişti.
Diğer yandan ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Ukrayna'daki savaşı en hızlı şekilde sona erdirmek istediğini belirterek, "Devlet Başkanı Putin benimle en kısa zamanda görüşmek istediğini söyledi. Bunu bekleyeceğiz ancak bu savaşı bitirmeliyiz" dedi.
Arizona'da düzenlenen bir programda konuşan Trump, Ukrayna'da korkunç bir savaş yaşandığını ve "milyonlarca" askerin hayatını kaybettiğini söyledi.
Joe Biden yerine kendisi başkan olsaydı Ukrayna savaşının hiç başlamayacağını bir kere daha savundu.
20 Ocak'ta yemin ederek başkanlık koltuğuna tekrar oturmayı bekleyen Trump, Ukrayna ve Ortadoğu'daki savaşları bitireceğini uzun süredir öne sürüyor.
Independent Türkçe, RT, BBC, AA
Derleyen: Eren Umurbilir
Kaynak: İndependent Türkçe
