İdlib kırsalında Türkiye’nin 34 askerinin vurulması her ne kadar Baas Rejim güçlerinin işi olsa da asıl sorumlunun Rusya olduğunu herkes iyi biliyor.
Uzun süredir Rusya ve Türkiye istihbaratları arasında ciddi problemler olduğu ve nihayette bu sıkıntıların sahada kendini çatışma şeklinde göstereceği tahmin ediliyordu.
Bu çatışmaların iki ordu arasında olması şart değil.
Rusya, siyaseti gereği Baas Rejim güçlerini devreye koyarak kendince Türkiye’ye bir ders vermeye çalışıyor.
Ancak hesaplanmayan şeyler var gibi;
Birincisi; Türkiye bu saldırılardan bezip geri çekilecek mi? Yaşananlar Türkiye’nin hiç de geri çekilmeyeceğini aksine Baas Rejim güçlerine çok büyük zayiatlar verdireceğini gösteriyor. Öyle ki Baas Rejimi iç savaşın başından beri ilk defa bu kadar büyük bir zayiat veriyor.
İkincisi; Olayların tırmanması üzerine Putin bir açıklama yaptı:
“Kimseyle savaşa girme gibi bir niyetimiz yok” ifadelerini kullanan Putin, Rusya'nın savaşa hazırlanmadığını, kimsenin aklına da savaş fikrinin gelmemesi için elinden geldiğini yaptığını söyledi.
Rusya'nın savunma alanında yatırımlarına devam edeceğini kaydeden Putin, “Savunma bütçesi olarak dünyada 7. sıradayız. ABD, Çin, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa ve Japonya'dan daha az savunma bütçemiz var. Harcamalarımız her yıl düşerken diğer ülkelerde artıyor” dedi.
"Kimseyle savaşa girme gibi bir niyetimiz yok. Öyle koşullar yaratacağız ki kimse bize karşı mücadele etmek istemeyecek."diyen Putin üstü kapalı bir şekilde tehditten de geri durmadı. Ancak bu konuşmasıyla sadece Türkiye'yi değil asıl olarak NATO'yu vurguladığı anlaşılıyor.
Anlaşıldığı gibi Rusya’nın ne Türkiye ile ne de herhangi bir NATO ülkesi ile savaşmak gibi bir niyeti bulunmamakta.
Ancak Rusya’nın niyeti yok diye NATO’nun başat gücü olan ABD’nin de herhangi bir niyetinin olmadığı söylenemez.
NATO, 2008’den beridir Rusya karşısında devamlı geri adım atıyor. Sırayla; Gürcistan, Kırım ve Suriye’de Rusya’nın dediği oldu oluyor.
ABD bundan oldukça rahatsız.
Malum uzun yıllardır ABD’ye karşı sessizce Dünya Liderliğine oynayan Çin, en son yaptığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesiyle ABD’nin şimşeklerini üzerine çekmişti ve (söylentiler bu yönde) 10$’lık bir virüs ile Çin’e diz çöktürüldü.
Şimdi Rusya’nın Suriye’de gösterdiği sahiplenme konusunun sadece burasıyla sınırlı kalmayacağı anlaşılıyor. Bundan dolayı NATO (Yani ABD) Rusya’ya küçük bir ders vermenin eşiğine gelmiş bulunuyor.
Tabii olası bir ders verme çabasında bunun Türkiye için yapılmayacağı; aksine Türkiye’nin “Çıkarlar çatışmasında” olabildiğince zayıflatılması ve iç kaosa sürüklenmesi için ellerinden geleni yapacaklarından emin olmak gerekir
.