İndpendent Türkçe'den Lale Elmacıoğlu'nun 'konu ile ilgili haberi...
79 ülkeden yaklaşık 550 bin öğrencinin katıldığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) 2018 sonuçları, geçtiğimiz hafta açıklandı.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda bir gerçekleştirilen sınav sonuçlarına göre Türkiye, okuma becerileri, matematik ve fen alanlarında geçmiş dönemlere göre ilerleme kaydetse de OECD ortalamasının altında kaldı.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜNİAR) Direktörü Prof. Dr. Engin Karadağ, PISA gibi uluslararası testlere bakıldığında Türkiye’de hep öğrencilerin başarısızlığının konuşulduğunu ancak asıl onları yetiştiren öğretmenler, okullarındaki müdürler ve genel olarak Türkiye'deki üniversitelerde görev yapan rektörlerin akademik yeterliliklerinin de ele alınması gerektiğini söyledi.
"Liyakata önem verilmiyor"
“Türkiye’deki üniversitelerin durumuna bakıldığında, başarısızlıkta PISA’dan aşağı kalınmıyor” diyen Karadağ, "Liyakata önem verilmiyor. Ülke olarak eğitimde toptan başarısızız. ABD dışında temel eğitimi kötü olup da üniversiteleri başarılı olan ülke yok" dedi.
“Temel eğitimi kötü olup da üniversiteleri başarılı olan tek ülke ABD”
Engin Karadağ, ilköğretim ve lise seviyesinde başarılı olamayan ABD’nin lisansta nasıl farklı performans sergilediği sorusuna ise “ABD, beyin göçünden faydalanıyor. Hem üniversite öğrencileri olarak hem de akademisyenler olarak. Başarılı olanları seçiyor, dünyanın en iyileri orada olunca da üniversitelerindeki başarı oranı yüksek oluyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Engin Karadağ / Fotoğraf: Akdeniz Üniversitesi
Uluslararası makaleleri derleyen Scopus ve Web of Science adlı şirketlerin veritabanlarına dayanarak "Türk rektörlerin uluslararası yayın ve atıf sayılarını" içeren bir çalışma gerçekleştiren Karadağ, bu araştırmaya başlama sebebini şu sözlerle anlattı:
Araştırmaya başlama sebebim şuydu, biz lider odaklı bir toplumuz ve bizde yöneticiler, kurumu dönüştürüyorlar. Yani bu pozitif yönlü de, negatif yönlü de olabilir. Çalışmada, Türkiye’deki üniversitelerin uluslararası sıralamalarda yükseliş ve düşüşlerini baz aldım. Bazı üniversitelerin rektör değişimiyle sıralamada yükselirken, bazılarının düşüş gösterdiğini farkettim.
Rektör değişimi ve başarı ilişkisi
Rektörlerin yayın ve bilim sayısının önemine vurgu yapan Engin Karadağ, rektör değişimiyle birlikte başarısını artıran üniversitelerin bulunduğuna dikkati çekti.
Karadağ, yeni rektörlerin göreve gelmesinin ardından başarı sıralamasında yükselen üniversitelerden bulunduğunu beirterek şunları söyledi: Abdullah Gül Üniversitesi, eski rektörü İhsan Sabuncuoğlu zamanında, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, eski rektörü Mustafa Güden döneminde, Gebze Teknik Üniversitesi de eski rektörü Halit Görgün zamanında başarısını artıran üniversitelerden oldu. İlk aklıma gelen bu üniversiteler ve rektörler. Bu üniversitelerin de dahil olduğu pek çok yerde, rektörlerin göreve gelişinin üstünden kısa süre geçtiğinden, onların değerlendirmesinin yapılmasını çok erken buluyorum.