Portakalı Soydum Başucuma Koydum

VEYSİ DÜNDAR- 21.07.2018

Portakalı Soydum Başucuma Koydum

Dış Politika iç politikaya hiç benzemez. Bugün bildiğimiz devlet düzeni 1648´te Westphalia anlaşması ile şekillenmiş, akabinde yüzyıllar geçtikçe sınır ve şartları oluşturulmuştur. Diplomasi incelik nezaket ve mütekabiliyetten terkip olan bir bütündür. Biri dahi eksikse orada diplomasiden değil başka bir şeyden söz edilir. Hiç beklemediğimiz iki uçlu davranışlarda; ?senin baban ya diplomat ya manav? boşa demeyiz.

Nisan 2017 referandumunun olumlu neticelenmesi için iktidar cenahının gösterdiği çabanın Avrupa ayağında tuhaf bir durum ile karşılaşmış idik. Egemen bir devletin sınırları dahilinde adeta o devletin kural ve kaideleri yok sayılırcasına bir propaganda çalışması yapılmaya çalışılmıştı. Başını o zaman Aile Bakanı olan Fatma Betül Sayan Kaya´nın çektiği bir grubun yoğun çabası Hollanda´yı propaganda için mekan tayin etmesini benimsemeyen Hollanda yetkililerinin tavrı üzerine bir anda ülkemizde ciddi bir portakal katliamı başlamıştı.

Benim de sakini olduğum İstiklal Caddesi´ndeki Hollanda Konsolosluğu bu defa doğru adres olarak ihata edilmişti. (Malum Rusya´ya kızan bir kısım protestocu bayrakları karıştırıp yanlışlıkla bu Konsolosluğu daha önce bir defa sehven kuşatmıştı)

Hollanda´nın Türk dostu İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom (ki Pera Palas´taki balayı hikayesi ile gönüllere taht kurmuştur) ömründen ömür giden bu günleri hiç unutmayacağını ve kısa süre sonra ayrıldığı Türkiye´ye dair son zamanlarında yaşadığı sıkıntıyı takip edenlerle yoğun biçimde paylaşmıştır.

(Karısına evlilik yüzüğünü Pera Palas´ta vermiştir.)

AK Partinin başkanlık sevdası ile bindiği filin darmadağın ettiği züccaciye dükkanlarının haddi hesabı yok. Helali hoş olsun, neticede sonuca giden yolda herşey mübah. Daha önce de yazdık. Makyavel eserini boşa kaleme almadı. Lakin diplomasi alanında husule gelen ve sonu hep ricatla biten olayların da çetelesi gayetle kabardı.

Kendi ülke topraklarının seçim sathı mahalli olmasından muzdarip olan Avrupa ülkelerinin dahillerinde yapılacak her türlü iş ve işleme izin verip vermemeleri paşa gönüllerinin bileceği iştir. Hollanda da, ?benim paşa gönlüm bilir? demiş ve o dönemde ülke sınırları içinde siyasi propaganda yapmaya kalkan Sn. Kaya´yı sınırdışı etmişti. Hatta dönemin ve o günün Dışişleri Bakanı Sn. Çavuşoğlu´nun da ülkelerine gelmesine müsaade edilmemesi gündeme gelmişti.

Baştan sona kaotik sürecin Türkiye´nin balık hafızasında hızlı bir şekilde erimesine rağmen bu olayların yurt içi ve dışındaki genel pazarlaması batının AK Parti karşıtı olması ve de referandumda ?Hayır? neticesi alınması için çabalaması idi.

1 yıldan daha fazla süre önce bunları ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu Hollanda´nın ilişkileri normalleştirmek için bir mektup ilettiğini belirtmiş. Hollanda´lı bakanın twitter sayfasında da iki Bakanın NATO toplantısında görüştükleri ifade ediliyor.

Öte yandan Mart 2017´de yaşanan bakan sınır dışı etme ve haber linkinde belirtilen eleştirilerin karşılığında Hollanda´dan özür beklentisinin karşılanmadığı anlaşılıyor.

İç politikaya feda edilen diploması içeride elde edilen kazanımlar garanti edildikten sonra akla geliyor. Biz vatandaş olarak en azından Hollanda ile normalleşmekten memnunuz. Ama yazının başlığındaki tekerlemenin sonunu da unutmuyoruz :
?Ben bir yalan uydurdum / Duma duma dum.?