Platon, Aristoteles ve Farabi´nin Devlet Tasavvurları

Siyami AKYEL - 01. 10. 2018 Pazartesi

Platon, Aristoteles ve Farabi´nin Devlet Tasavvurları

01. 10. 2018 Pazartesi

Platon ya da İslam dünyasındaki adıyla Eflatun´un devlet tasavvuru ?ütopik/ideal devleti arayışı?dır. Platon, ?Devlet? kitabında bunu arar; tıpkı Farabi gibi devletin determinizm sonucunda doğduğu üzerinde durur. Yani insan, ahlaki eylemlerini gerçekleştirirken yaratılışının gereği bu eylemlerde bulunur, iradesinde özgür değildir. Bu determinizm, fiillerde olduğu gibi devlette de bu şekilde icbar edicidir.

Platon, ?Devlet? adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağı üzerinde durmuş, devlette insanları üç sınıfa ayırmıştır. Bunlar: ?Çalışanlar (işçi, çiftçi v.s), bekçiler (askerler) ve yöneticiler?dir. İşçiler, çalışıp ürettikleriyle devletin maddi ihtiyaçlarını karşılarken, bekçiler yani askerler, güvenliği sağlar. Yöneticiler ise, devleti yönetir. Platon´a göre bu üç sınıfın her birinin bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.

 

Platon´a göre insanlar doğuştan iyi ve eşittirler, insanları kötü yapan toplumun kötü yönetilmesidir. Güçlülerin güçsüzleri ezmesi, kanunların güçlülerin elinde güçsüzlere karşı bir silah olarak kullanılması bu kokuşmuşluğu ortaya çıkartmaktadır.

Aristoteles´in, devlet yönetimindeki siyasal bakışı Platon´dan farklıdır. Platon, yöneticilerin egemen olduğu bir yönetimden yanadır, yukarıdan aşağıya doğru bir evrilmenin mümkün olabileceği üzerinde durur. Buna mukabil Aristoteles, kolektif bir sistemin daha yararlı olacağını düşünür. Bu düşüncesini de şöyle açıklar: ?İnsan her ne kadar erdemli de olsa yaratılış özellikleri yani insani özelliklerinden dolayı duygusaldır ve kaba arzularının esiri olabilir.?

Aristoteles, devlet yönetimini, bir zümreye terk etmektense geniş bir kitlenin müşterek katkılarıyla yönetilmesinin daha doğru olacağı üzerinde durur. Aristoteles´in aslında bel bağladığı bu çoğunluğun duyguları ve tutkuları değil, onların kolektif bilgeliğidir. Kuralları yerli yerinde konulmuş bir yasanın meşru egemen otorite olması gerektiğini savunur.

 

Aristoteles, her ne kadar Platon´dan devlet yönetimi konusunda farklı düşünse de demokrasinin ?çoğunluğu oluşturan özgür doğmuş çok kişinin kanun tanımaz ihtirasına hizmet ettiğini? de söyler.

Gerek Aristoteles ve gerekse Platon, adaletin, özgürlüğün ve mutluğun devlet otoritesine bağlılıkla doğrudan ilişkili olduğuna inanır ve savunur.

Platon ve Aristoteles değişimin kaçınılmaz olduğu ve devrim için her zaman bir potansiyelin var olduğu savında hemfikirdir. Aristoteles, var olan bu potansiyelin mümkün olduğu kadar gecikmesinin, tedrici bir değişim yaşanmasının ve siyasi istikrarın devamının daha doğru olduğunu belirtir.

Her ikisinin de devlet yönetimine yönelik siyasal yaklaşımlarının farklı ve benzeyen yönlerine mukabil, gerek Platon´un gerekse Aristoteles´in ideal bir devlet tasavvurları mevcuttur. Ayrıldıkları nokta, Platon, bu yönetimin birkaç bilge kişi tarafından yapılması halinde yukarıdan aşağıya tekâmül edecek ideal bir yönetimin oluşabileceğini savunurken; Aristoteles, hükümet etme biçimi olarak daha çoğulcudur, kolektif yapıya önem verir.

Farabi ise, ?el-Medinetü´l-Fazıla/Erdemli Şehir? kitabında toplumu erdemli kişi veya meclis tarafından yönetilmesi gerektiği, yöneticinin hem filozof hem de dini özellikleri üzerinde taşıyabilen bir kişilik olması gerektiğini ve toplumun üstten alta doğru şekillenebileceğini savunur. Buna Peygamberleri örnek gösterir. Peygamberler bir taraftan dini öğütler verirken, diğer yandan devletteki yapıyı adaletle kurguladıkları ve Allah´tan aldıkları vahiyle hareket ettikleri için gerek tebliğ ve nasihatlerinde gerekse devlet yönetiminde mükemmeliyetçidir ve bu mükemmel yapı halka doğru yansır demektedir. (Önümüzdeki hafta inşaallah İbni Haldun´un devlet hakkındaki görüşlerini, ilerleyen süreçte İslam devlet modelini konu edineceğiz.)

Not: 06.10.2018 Cumartesi, saat: 18:00´da İslami İlimler, Kültür ve Edebiyat Vakfı´nda (İSEV) üstad Mehmed Şevket Eygi´yi konuk edeceğiz. Adres: Fevzipaşa Cad. Feyzullah Efendi Sok. No: 4/3 Fatih-İstanbul (Ali Emiri Kütüphanesi´nin karşısı).