Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda bir düzenlenen ve 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren PISA testinin 2018 yılı sonuçları açıklandı.
Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 73'ünü temsil eden 186 farklı okuldan 6 Bin 890 öğrenci teste girdi.
Her ne kadar 2015 sonuçlarına göre Türkiye'deki öğrencilerin puanları artsa da, PISA 2018 sonuçlarına göre Türkiye "okuma, matematik ve fen bilimi" alanlarının tamamında OECD ortalamasının altında kaldı.
Bu sonuçlara göre Türkiye, PISA testine katılan 37 OECD ülkesi arasında; Slovakya, Yunanistan, Şili, Meksika, Kolombiya ve İspanya'yı geçerek 31. sırada yer aldı.
'PISA 2018 sonuçları hala tüm alanlarda OECD ortalamasının altında'
PISA kapsamında öğrenciler "okuma, matematik ve fen" alanlarında verdikleri yanıtlara göre 1'den 6'ya kadar gruplara ayrılıyorlar ve en üst düzey "5 ve 6. seviye" olarak tarif ediliyor.
Rapora göre Türkiye'de öğrencilerin sadece küçük bir kısmı en azından bir alanda yüksek (5 ve 6 seviyesinde) başarı gösterdi.
PISA testi: 15 yaşındaki öğrencileri geçebilecek misiniz?
PISA sonucunu BBC Türkçe'ye değerlendiren Eğitim Reformu Girişi (ERG) Politika Analisti Yeliz Düşkün, "Türkiye'ye ilişkin ortalama puanların düşüklüğü kadar dikkat çeken bir bulgu da en üst düzeyde (düzey 5 ve 6) yeterlilik gösteren çocukların oranının düşük oluşudur" diyor:
"Türkiye'de alt yeterlilik düzeyinde yer alan öğrencilerin oranı ise oldukça yüksektir. Örneğin en alt düzeyde yeterlilik gösteren (düzey 1 ve aşağısı) çocukların oranı matematikte %36,7, fende %25,2, okumada %26,1'dir.
"Okuma alanında en alt düzeyde yeterlilik gösteren çocuklar bir metinde çok açık olan bilgileri saptamak, kendilerine tanıdık gelen konulardaki yazıların ana fikrini fark etmek gibi basit şeyleri yapabilirler ama daha derin yorumlarda bulunmakta zorlanırlar. Matematikte de çok basit işlemleri yapabilirler. Dolayısıyla PISA sonuçları, Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin önemli bir oranının temel becerilerden yoksun olduğunu gösteriyor."
Türkiye 2003'den bu yana 3 yılda bir yapılan PISA sınavında tüm branşlarda OECD ortalamasının altında kalıyor.
Yine de Türkiye'de öğrencilerin becerisinde 2003'ten 2012 yılına dek artan bir eğilim söz konusuydu ve okuma alanında OECD ortalamasına en çok 2012 yılında yaklaşılmıştı.
Fakat 2015 yılı PISA sonuçlarında Türkiye bir önceki 2012 yılı sonuçlarına göre sert bir düşüş göstererek matematik ve okuma alanlarında 2003 yılındaki seviyesine, fen alanında ise 2006 yılındaki seviyesine gerilemişti.
2018 sonuçları ise Türkiye'nin okuma alanında yeniden 2012 yılındaki seviyesine yaklaştığını, matematik ve fen alanlarında ise 2012 seviyesinin de bir miktar yukarısına çıktığını gösteriyor.
Yeliz Düşkün ise 2015'den bu yana gerçekleşen bu "artışın" olumlu bir gelişme olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor:
"2015 ve 2018 arasında ortalama başarı 13 ülke ve ekonomide yükseldi. Türkiye de bunlardan biri. PISA 2018 sonuçlarını PISA 2015'le karşılaştırdığımızda ortalama puanların arttığı görülüyor. Ancak bu artışı büyük bir gelişme olarak yorumlamamak gerekir. Çünkü Türkiye'nin PISA 2018 sonuçları hala tüm alanlarda OECD ortalamasının altındadır."
"Okuma alanında üst düzeyde (düzey 5 ve 6) yeterlilik gösteren çocukların oranı 2012 yılında %4,3 idi, 2015'te %0,6'ya gerilemişti, 2018'de %3,3 oldu. Dolayısıyla okuma alanında en başarılı öğrencilerin oranı hala 2012'nin gerisindedir."
"Okuma alanında üst düzey beceri göstermek demek bir veya birden fazla metindeki bilgileri birbirleriyle ilişkilendirerek yorumlamak, sunulan hipotezleri eleştirel biçimde değerlendirebilmek gibi becerileri içeriyor. Dolayısıyla Türkiye'de 15 yaşında olan ve eğitimine devam eden çocukların çok düşük bir oranının bunları yapabildiğini söyleyebiliriz."