Gazeteci Abdülhakim Günaydın'ın konu ile ilgili haberi...
Vatan Partisi, Şeyh Sait'in ardından Seyit Rıza heykelinin de kaldırılması için başvuru yaptı
Vatan Partisi, 29 Haziran 1925'te İstiklal Mahkemesi kararıyla Dağkapı Meydanı'nda idam edilen Şeyh Sait'in isim ve sembollerinin kaldırılması için Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'ne yaptığı başvurunun yankıları sürüyor.
Diyarbakır'da tartışma devam ederken Doğu Perinçek'in liderliğini yaptığı partiden benzer bir adım daha geldi.
Vatan Partisi, bu kez de 15 Kasım 1937'de idam edilen Tunceli isyanı liderlerinden Seyit Rıza'nın, 2010 yılında Kışla Meydanı'na dikilen heykeli başta olmak üzere, kent sınırları içinde bulunan tüm cadde, sokak, meydan ve diğer tabelalardan isim ve sembollerinin kaldırılması için Tunceli Valiliği ve belediyeye başvuruda bulundu.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan'ın imzasıyla hazırlanan başvuru dilekçesinde, "Seyit Rıza'nın, elebaşılığını yaptığı isyan sonucunda yakalanıp, yargılanmış ve 'Vatana İhanet ve Halkı İsyana Teşvik' suçlarından hüküm giymişti. 14 Kasım 1937 tarihinde idam cezasına çarptırılmış ve cezası 15 Kasım 1937 tarihinde infaz edilmiştir" denildi.
Diyarbakır'daki talepte olduğu gibi Tunceli için yapılan başvurunun da kabul edilip edilmeyeceği henüz belli değil. Ancak sosyal medyada da gündem olan bu girişime destek verenlerin yanı sıra tepki gösterenler de var.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek / Fotoğraf: AA
Perinçek: Hükümet sorumluluğu yerine getirmeyince başvuruda bulunduk
Independent Türkçe'ye konuşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, talebin gerekçesini şu sözlerle anlattı: "Bunlar cumhuriyete silah sıkan isyancılar. Diyarbakır Piran'da başlayan, Piranlı Şeyh Sait isyanı, aynı zamanda Tunceli'de yapılan meşhur 1937-37 Seyit Rıza isyanları, bunlar doğrudan doğruya cumhuriyeti hedef aldı. Bu isyanların FETÖ ve PKK'dan hiçbir farkı yok. Bugün FETÖ ve PKK'ya tavır almak nasıl şartsa, tarih içinde de bu isyanlara karşı tavır o kadar şarttır. Vatan Partisi de bu tavırda tutarlı olmaktadır.
Herkes Atatürk Atatürk diyor, Atatürk kavramı, Atatürk mirası ve Atatürk'ün önümüze koyduğu çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak nerede sınanıyor; Şeyh Sait ve Seyit Rıza isyanındaki ona karşı tavırda sınanıyor. O tavrı alamadığınız zaman Türkiye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili, Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili, teröre karşı mücadeleyle ilgili, PKK ve FETÖ'ye karşı tavırla ilgili bütün laflar gevezelik oluyor, anlamsız kalıyor.
Perinçek "Bunca yıl sonra neden şimdi başvuru yaptınız" sorusuna "Biz daha önce de Şeyh Sait ve Seyit Rıza isim ve heykellerinin dikilmesine karşı çeşitli basın toplantıları yaptık. Bunların kaldırılması için hükümete çağrıda bulunduk, ancak hükümet sorumluluğunu yapmadı, bu nedenle şimdi yazılı başvuruda bulunduk" yanıtını verdi.
"Türk devleti adına hiç kimse teröristlerden özür dileyemez"
Konunun kamuoyunda tartışılmasının son derece yerinde olduğunu ve günümüz Şey Sait ile Seyit Rıza taraftarlarının Türk milleti tarafından görülüp tespit edileceğini kaydeden Perinçek, "Türkiye'nin ufkunun açılması bakımından bu mücadele hayati önemde" dedi.
Tunceli'de yaşananlar adına devletin özür dilemesini kabul edilemez olarak niteleyen Perinçek, şöyle konuştu: "Özür dilenen kim oluyor, Türkiye Cumhuriyeti teröre karşı mücadeleyle özür diler mi? O zaman bugün FETÖ'ye karşı ve PKK'ya karşı mücadele konusunda da arkasından özürler gelir. Onun için tarih içinde bölücü teröre ve yobaz teröre karşı FETÖ gibi mücadele, tarihi önemdedir. Devlet varlığını ve bütünlüğünü korumak, huzur içinde milleti yaşatmak için gösterdiği kararlılıklar dolayısıyla özür dilemesi bir devlet tavrı değildi. Kim özür diliyorsa o teröristten özür dilemiş olur. Kimse devlet adına özür dileyemez. Partileri adına konuşabilirler ama Türk devleti adına hiç kimse teröristlerden özür dileyemez."
Kendilerini provokatörlük ve gündemi değiştirmekle itham edenlere "Provokatörler Seyit Rıza'nın ve Şeyh Sait'in yanında yer alanlardır" diye yanıt veren Perinçek, devamında şu ifadeleri kullandı: "ABD'nin güdümünde, PKK ve FETÖ'nün koruyucularıdır. PKK ve FETÖ'nün koruyucuları tarih içinde de Şeyh Sait'le Seyit Rıza'nın koruyucuları değil mi? Gündem değiştirmekle ne alakası var. Gündem bu. Türkiye teröre karşı mücadele ediyor. Amerikan emperyalizminin üzerimize sürdüğü FETÖ ve PKK ile mücadele ediyor. Gündem değişikliği değil, gündem bu. Türkiye'nin teröre karşı mücadelede vatan bütünlüğünü sağlaması. Gündem bu."
Başvurudan olumlu bir cevap alamamaları durumunda İdare Mahkemesi'nde iptal davası açacaklarını aktaran Perinçek, Türk yargısının Şeyh Sait ve Seyit Rıza isyanlarını mahkum eden ve Vatan Partisi'nin haklı olduğunu ifade eden bir hüküm vereceğine inandığını sözlerine ekledi.
CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu / Fotoğraf: AA
CHP'li Şaroğlu: Girişimin gerçeklikle bağdaşır bir yanı yok
Talebe tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Vatan Partisinin isteğini 'Türkiye'deki geçim zorluğu ve ekonomik kriz gündemini değiştirmeye yönelik bir girişim olarak gördüğünü' söyledi.
Vatan Partisi'ni mevcut iktidarın ortağı olarak tanımlayan Şaroğlu, Tunceli toplumunun değeri olan Seyit Rıza heykelinin kaldırılmasının gerçeklikle bağdaşmadığını ve kaldırılmasının söz konusu bile olamayacağını belirtti.
Girişimin toplumda karşılığının olmadığını savunan CHP'li Şaroğlu, "Devletin başındaki şahıs, 1938'de Dersim'de yapılanın bir kıyım olduğunu, devletin bununla yüzleşmesi gerektiğini söylemişti. Bu devletin başındaki şahsın bizzat açıklamasıdır. Eğer siyasi bir açıklama veya manevra değilse, bugün bunu gündeme getirenler o işin liderinin Seyit Rıza'nın da suçsuz olduğunu mutlaka biliyorlardır. Seyit Rıza heykelinin oradan kaldırılması en azından söylediklerine ters bir durumdur" ifadelerini kullandı.
"Konuyu daha fazla konuşarak destek olmayalım"
Vatan Partisi'ni gündemi değiştirerek ülkenin sorunlarını gizlemekle suçlayan Şaroğlu, şunları söyledi: "Ekonomik kriz, Amerika'nın yaptırımları ve Ermeni soykırımı gibi meseleleri unutturmak için gündem değiştirmek istiyorlar. Tüm bunları halka unutturmak için insanların ilgisini başka yöne çekmeye çalışıyorlar. Meseleyi fazla dillendirmeye gerek yok. Bunların suni gündem yaratma peşinde olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu konuları fazla konuşarak destek olmayalım."
