Tarih: 23.08.2021 15:03

PCR testinin kanuni bir dayanağa sahip olması gerekir..

Facebook Twitter Linked-in

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Covid-19 ile mücadele tedbirlerinin genelge ile alınmasına tepki gösterdi.

“Türkiye yaklaşık bir buçuk yıldır Covid-19 pandemisiyle mücadele etmektedir. Bu süreçte alınan önlemlerin büyük bir çoğunluğu temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması anlamına gelmektedir.” diyen Yeneroğlu şunları söyledi:

“Yürütme organı tarafından alınan bu tedbirlerin neredeyse tamamı genelgelerle alındığından, gerekli olup olmadığından bağımsız olarak, şekli açıdan hukuka aykırıdır. Şekli açıdan son derece sorunlu olan bu tedbirlerin büyük bir kısmı pandemi ile mücadelede gerekli ve zorunlu olmakla birlikte, son zamanlarda pandemi sürecinin uzamasının da etkisiyle pandemi ile ilgisi olmayan düzenlemeler de yapılmaktadır.

Temel hak ve hürriyetleri sınırlandıran tüm kararlarda olduğu gibi Covid-19 pandemisiyle mücadele sürecinde de alınan kararların da Anayasa’nın öngördüğü şekilde bir kanuna dayanması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu süreçte yasama organı tarafından bilimsel bulgular ışığında bir kanun çıkarılarak görev ve yetki şemalarının belirlenmesi gerekirken tüm pandemi dönemi, sorumluluğun kimde olduğunun belli olmadığı bir yönetim zafiyeti içerisinde geçirilmiştir. Pandemi önlemi olarak alındığı ileri sürülen kararlar, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar ile alınan kararlar sonrası İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı genelge üzerine illerdeki umumi hıfzıssıhha kurullarının aldığı kararlar ile uygulamaya konulmuşlardır.

Yeni hükümet sisteminde yürütme organı tek kişiliktir ve karar almaya yetkili bir bakanlar kurulu mevcut değildir. Buna rağmen kamuoyunda kararların bakanlar kurulu ya da kabine tarafından alındığı gibi bir algı oluşturularak sorumluluk dağıtılmaya çalışılmaktadır. Belirtmek gerekir ki, yeni sistemde yürütme organında yetkili bir bakanlar kurulu olmadığından alınan kararlar da bir heyet tarafından değil Cumhurbaşkanı tarafından alınmaktadır.

Maske takma zorunluluğu, sokağa çıkma yasağı gibi bu süreçte getirilen yasakların büyük bir kısmı kanunda öngörülmemiş olmasına rağmen bu eylemlere aykırılık halinde hukuka aykırı olarak para cezaları uygulanmaktadır.  Benzer şekilde PCR testi, aşı kartı, HES kodu gibi önlemlerin de kanuni dayanağı olmadığından, bu tedbirlere aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar da hukuken sorun teşkil edecektir. Dolayısıyla, bu zamana kadar ısrarla geciktirilen kanuni düzenleme TBMM tarafından acilen yapılmalı, hukuki belirlilik tesis edilmelidir.

Pandemiyle mücadele kapsamında, Cumhurbaşkanı’nın bakanlarla yaptığı toplantı sonrası ‘konuşmaları’ ve İçişleri Bakanlığı ‘genelgeleri’ ile alkol satış yasağı, kapatılacak mekanlara dair pandemi önlemiyle bağdaşmayan uygulamalar, belirli bir saatten sonra müzik çalınması yasağı, sokağa çıkma veya toplantı yasaklarının iktidar partisinin kongre tarihlerine göre ayarlanması gibi konularda da kararlar alınmıştır. Bu kararlar şekli olarak hukuka aykırı olmakla birlikte içerikleri bakımından da pandemiyle mücadele kapsamında gerekli olmayan ve kamu yararı amacını aşan kararlardır.

İçişleri Bakanlığı genelgesi ile 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında en fazla 48 saat önceki negatif sonuçlu PCR testi raporunun HES uygulaması ile ibraz edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Aşı olup olmama ve PCR testinin vücut bütünlüğüyle, HES uygulamasının ise kişisel verilerin korunması hakkı ile yakın ilişkisi nedeniyle bu önlemlerin de kanuni bir dayanağa sahip olması gerekirdi.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —