“Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Kızılağaç Köyü hudutları dahilindeki 75.000 metre karelik ormanlık saha...”
Bugün Türkiye’nin gündeminde olan eski adıyla Paramount Otel’in bundan 25 yıl önceki adresi böyleydi.
Orman arazilerini kiralama işlerine Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nün İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığı bakıyor.
İrtifa hakkı; “başkasının arsa, bahçe, yol gibi bir taşınmaz malından belirli kurallar içinde yararlanma hakkı” demek.
Buradaki “başkası” biziz, yani vatandaşlar.
Bir orman arazisinin kiralanması demek birine o arazideki “üst yapı kullanım hakkı”nın verilmesi demek.
Yani o arazi üzerinde inşaat yapabilir, o yapıların mülkiyetine sahip olabilir, haklarını devredebilir, kiralayabilir, işletmesini başkasına verebilir.
Ama bunlardan herhangi birini yaparken malın ilk sahibi olan Orman Genel Müdürlüğü’nden izin almak zorunda.
Yani elden ele dolaşan, üzerinden Körfez şeyhinden, Rus oligarkına, Mormon kara para aklayıcısından, iddiaya göre tankına kadar geçmeyen kalmayan Paramount Hotel’de olan biten her yasal el değiştirmenin devlette bir hafızası var.
O hafızanın belgeleri üzerinden Paramount Otel’in şimdiden Güneş Motel gibi siyasi tarihimize geçen hikayesine bir kere daha bakalım.
Bir zamanlar sadece ormancılık yapan Türkmen Kızılağaç köylülerinin denize girdiği koydaki bu izbe, ulaşılmaz orman arazisinin kaderi 1997 yılında değişti.
1997 Haziranında 28 Şubat darbesiyle istifa eden Başbakan Erbakan’dan sonra Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında 55. hükümet kuruldu.
Yeni hükümetin Tarım ve Orman Bakanı Mustafa Taşar’dı.
İlginçtir Taşar da siyasi tarihimizde adı “otel”le anılan bir siyasetçiydi.
1991’de Semra Özal, ANAP İstanbul İl Başkanlığına aday olduğunda ona destek için The Marmara Oteli'ne kamp kuran ANAP’ın hem siyaseten hem de cüsse olarak güçlü ismi Mustafa Taşar, kendisi için “Körfez Savaşı'nın komutanı Norman Schwarzkopf nasıl Çöl Ayısı ise ben de otel ayısıyım” demişti.
Mustafa Taşar’ın bakanlığı döneminde 27 Kasım 1997 günü Bodrum’a bağlı Kızılağaç Köyü hudutları içinde yer alan Zeytinlikahve koyundaki 75.000 metrekarelik ormanlık saha, 528 yataklı birinci sınıf bir tatil köyü yapılmak üzere 49 yıllığına Alarko Holding’e bağlı Ufuk Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret AŞ’ye kiralandı.
Bu turizm bölgelerinde sık sık olan rutin, yasal bir işlemdi.
Arazinin 49 yıllığına “üst yapı kullanma hakkını” elinde bulunduran Alarko, bir süre sonra Ufuk Turizm’i, yandaki koyun üst kullanım hakkını elinde bulunduran diğer turizm şirketi Mandalya ile birlikte Er-os markası, Lacoste, Calvin Klein, Swatch’ın distribütörü olarak bilinen Bitlisli Eren ailesinin sahibi olduğu Eren Holding ve Sovyetler Birliği’yle ticaret yapan ilk Türk ünvanlı Urasnaf Grubu’nun saahibi Atilla Uras’a sattı.
Eren Holding ve Atilla Uras, yüzde 50 ortaklıkları olan Mandalya Turizm ve Ufuk Turizm’in üst yapı hakkını elinde bulundurduğu Bodrum Torba’da yan yana olan iki koyda, bir resort otel ve bir tatil köyü inşa etmek üzere harekete geçtiler.
Resort otelin işletmesi için Four Seasons grubuyla anlaşıldı.
Fakat bir süre sonra Four Seasons’ın beklentileri ve taleplerini karşılayamadılar ve anlaşma yattı.
1997’de 500 yataklı bir tatil köyü olması için 49 yıllığına kiralanmış orman arazisi içindeki Paramount Otel, en uçaktaki
Yıllar geçiyor ama kiralanırken bakanlığa söz verilen 500 yataklı tatil köyünün inşaatı bir türlü başlamıyordu.
Orman Bakanlığı, Eren ve Uraslara ait Ufuk Turizm’e bu şartla verdiği izni 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007’de uzattı ama 2009’ya gelindiğinde hala ortada bir tesis yoktu ve 49 yıllık izin donduruldu.
Ancak üç yıl sonra 2012 yılında dondurma kararı kaldırıldı.
Bu arada Ufuk Turizm’in yüzde 50’sinin sahibi olan Atilla Uras, Bodrum’da iki ayrı otel inşat edip, işletmesini devretmişti.
Bodrum Palmira Hotel’i yapıp Koçların Divan grubuna vermiş, ardından yine Bodrum Torba Zeytinlikahve’de hemen yan koyda bir başka otel inşa edip işletmesini Rixos Grubu’na devretmişti.
Uras, iznin dondurma kararının kalkmasından sonra bu arazide inşaata başladı.
Orman Bakanlığı, koydaki tesisin açılması için Ufuk Turizm’e verdiği son tarihi önce 2013’ün sonuna, ardından 2014’ünün sekizinci ayına erteledi.
Nihayet bakanlığa verilen söz 17 yıl sonra tutulabildi ve 2014 yılının yaz ayında Atilla Uras, Golden Savoy’ı açtı.
İçinde bir otel ve 80 özel villa bulunan, çevreye uyumsuz hale gelen doğası ve dikilen palmiyelerle Maldivlere benzetilmiş büyük bir tesisti.
Otel açılır açılmaz uçuk fiyatları ve altın varaklı kubbeli sarayı, aşırı lüks dekorasyonuyla dikkat çekmişti.
2014 yılında bile bir odanın gecelik fiyatı 850 TL’den başlıyordu.
En çok da günlük ücreti 196 bin TL olan Presidential Villa ile haber olmuştu.
Otelde Saray olarak adlandırılan altın kubbeli, bol odalı Presidential Villa
Yüksek fiyatlar, şatafat, altın varaklar ve aşırı lüksün hedef kitlesi açıktı.
Kısa sürede de o hedef kitlesine ulaşıldı. Otel, Arap şeyhlerin, Rus, Azeri oligarkların, Hintli milyarderlerin gözdesi haline geldi.
Otelde “Saray” denen “Presidential Villa”da da Orta Asya Cumhuriyetlerinden diktatörler, Arap şeyhleri gelip tatil yapmaya başladılar.
Ve 2015 yılının haziran ayında daha sonra defalarca yaşanacak ilk el değiştirme yaşandı.
Eren ailesi, Ufuk Turizm’deki hisselerini Atilla Uras’a devretti.
Muhtemelen ortak oldukları çimento fabrikası ve başka tesislerde yaşanan ortaklık değişimlerinin sonucu olan doğal bir devirdi bu.
Aynı sırada, artık yüzde yüz Atilla Uras’ın sahibi olduğu Ufuk Turizm otelin işletmesini Bodrum’da kurulmuş bir şirket olan Targest Investment’a verdi. Orman Bakanlığı’na bu işletme devri bildirildi.
Targest Investment, Dubai Şeyhi El Maktum’un sahibi olduğu hotel zinciri Jumeirah Group’un Bodrum’da bu oteli işletmek için kurduğu şirketti.
Otele herkesin peşinde olduğu, rüyaları süsleyen bir işletmeci talip olmuştu.
Golden Savoy, Mayıs 2015’de Jumeirah Bodrum Palace Hotel adıyla yeniden açıldı.
Otelin adı “Dubai şeyhinin oteline” çıkmıştı. Şeyh ve ailesi büyük yatlarıyla otele gelip, tatil yapmaya başladılar.
Fakat 2015 yılının Eylül ayında otelde sebebi belirsiz bir yangın çıktı.
Otelin sahildeki bungolov kısmına çıkan yangın itfaiye tarafından söndürüldü.
Jumeirah grup resmi olarak otelin işletmesini Mart 2017’de bıraktı.
Ama bugün ortaya çıkan belgelere göre bu çok daha erken bir tarihte olmuştu.
Peki neden böyle bir işe girişip, kısa sürede bırakmışlardı?
O günlerde bu sorunun cevabını kimse bilmiyordu.
Yıllar sonra ortaya çıkan Atilla Uras’ın kızı Victoria Yasemin Uras, Zanka TV’ye verdiği röportajda “Jumeirah grubun sahibinin 27 yaşındaki oğlunun otelin önündeki bir teknede kalp krizi geçirip ölmesi üzerine Dubaili grubun oteli devrettiğini’ söyledi.
Ama ad vermedi.
Jumeirah Grubu’nun sahibi Dubai Şeyhi El Maktum’du.
Eylül 2015’te de bütün dünya medyasında bir haber çıkmıştı:
“Dubai şeyhi El Maktum’un 33 yaşındaki en büyük oğlu ve El Maktum’un yardımcısı Raşid kalp krizinden hayatını kaybetti.”
Fakat haberlerde olayın nerede ve nasıl olduğuyla ilgili hiçbir bilgi yoktu.
Adı Playboy’a çıkmış genç şeyhin Bodrum’da babasının sahibi olduğu otelin önündeki bir teknede mi öldüğü sorusunun hala bir cevabı yok.
Genç Prens’in cenaze töreni
Yine Yasemin Uras’ın anlattığına göre Jumeirah grubun çekilmesinden sonra, otelin işletmesini Özbek iş insanı Botir Rahimov devraldı.
Fakat bu işletme devriyle ilgili Orman Bakanlığı’na herhangi bir bildirim yapılmadı.
Çünkü, zaten resmen işletme hakkının verildiği Jumeirah grubun Bodrum’daki şirketi Targets Investment el değiştirmişti.
Bu bilgiyi bu konuda sıkı yazılar yazan Duvar’da Bahadır Özgür’ün yazısından öğrendik:
“Targets Investment, 2015’te İstanbul’a taşındı ve hemen ardından hisselerin yarısı Sardor Rahimov’a satıldı. Aynı yılın sonunda bütün hisseler Yuri Kuzmin’e geçti.”
https://www.gazeteduvar.com.tr/paramount-hotelden-ozbekistana-bir-suc-otobani-makale-1525172
Sardor Rahimov’un Botir Rahimov’la akrabalığını tahmin etmek zor değil.
Böylece otelin işletmesini elinde bulunduran şirket Botir Rahimov’a geçmişti.
Peki nerden çıkmıştı bu Özbek iş insanı, Bodrum’da ne işi vardı?
Aslında, bu konuda bu köşede daha önce bir yazı çıkmıştı.
https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/her-sey-dahil-turkiye-1589708
Ama belki birilerine daha “böyle bir profilin Türkiye’de ne işi var” dedirtebilmek için ürkütücü bilgileri hatırlatmakta fayda var.
1989’dan itibaren Özbekistan’da araba ithal edip satan bir iş insanı olarak adı duyulan Botir Rahimov, 2000’li yıllarda Özbekistan’ın en zengin insanlarından biri haline gelmişti. 2009 yılında sahip oldukları listesi göz kamaştırıcıydı: Capital Holding, 300 milyon dolarlık sermayesi olan Capitalbank, Taşkent’in en popüler futbol kulübü Pakhtakor ve kulübün stadyumu, başkentin en büyük otellerinden Özbekistan Hotel, bir restoran zinciri, şarap ve votka üretim tesisleri.
2000’ler boyunca hem Özbekistan’da hem de İspanya’da yaşadı.
Ama 2010 yılında bütün bu kaynağı belirsiz zenginlik duvara tosladı. Özbekistan’da oligarklara yönelik büyük bir operasyon başlatıldı. Orada barınamadı.
2010 yılında Barcelona’da havalimanında gözaltına alındığında bütün dünyada öldürülen Rus mafyası “Yaponçik’in vekili yakalandı” diye haber olmuştu.
Yöneltilen suçlama “Vory v Zakone” ya da Türkçe’ye çevirisiyle “Yasal Hırsız” olmasıydı.
Vory v Zakone; Kali Karteli, Sicilya mafyası, Japon Yakuza’nın Rusya ve Sovyet dünyasındaki karşılığı. Bir nevi Rusça konuşan dünyanın mafya yapılanması.
Stalin’in esir kamplarında ortaya çıkmış, kuralları, hiyerarşisi ve vücuda işlenen dövmeler gibi sembolleri olan bir suç kardeşliği yapılanması bu.
İspanya’daki bir operasyonda yakalanan Vory v Zakone sembollü kolye ve tespihler, bir örgüt üyesinin dövmeleri
Bu yapılanmanın en tepesinde “godfather” koltuğunda uzun süre Türkiye’ye hiç de yabancı olmayan iki isim oturuyordu: Ded Hasan lakaplı Aslan Usoyan ve Yaponçik lakaplı Vyaçeslav İvankov.
Yaponçik yani “küçük Japon” adı çekik gözleri, uzak doğu sporlarına merakı yüzünden ona verilmişti.
Bu iki isim de Türkiye’de iyi biliniyordu.
Ivankov, 1992’de Moskova’da Fidan adlı Türk lokantasında kendisine vestiyer sıralarını vermeyen iki Türk’ü öldürmekten yargılanıp, şaibeli bir şekilde beraat etmişti.
Ded Hasan lakaplı Aslan Usoyan
Ded Hasan lakaplı Usonov ise Gürcü vatandaşı olmasına rağmen aslen Yezidi bir Kürttü. PKK’ya silah gönderdiği ve yardım ettiği haberleri yapılmıştı.
İvankov 2009’da, Usoyan 2013’de öldürüldü.
İşte Botir Rahimov bu iki ismin el verdiği, onlara vekalet eden Vory v Zakone’de rütbeli Özbek bir “Rusça konuşan mafya lideri”ydi
Peki biz adını hangi vesileyle duyduk?
2017 yılının Mayıs ayında Bodrum’da yapılan görkemli bir açılışla.
2017 yılında otelin adı üçüncü kez değişmişti.
14 Mayıs 2017 günü Amerikan sinemasının ünlü markası Paramount Pictures’dan isim lisans hakkı alınarak otel, The Paramount Hotels & Resorts adıyla yeniden açıldı.
Otelin yeni ismi Hollywood’dan olunca açılışa da Nicole Kidman getirilmişti.
Peki iş insanları, siyasetçiler ve ünlülerin akın ettiği, herkesin Kidman’la fotoğraf çektirmeye çalıştığı açılışta Nicole Kidman’ın hemen yanında kim oturuyordu?
Tabii ki ev sahibi Botir Rahimov.
Bütün dünyada aranan İspanya’da, Ukrayna’da birer kez gözaltına alınmış bir “Rus” mafya lideri 2017 yılında Bodrum’un en lüks oteline Nicole Kidman'lı açılış töreninde pembe takım elbisesiyle magazin haberlerinde poz veriyordu.
Üstelik birlikte çalıştığı büyük mafya abilerinin Türkiye ile böyle bir sicili varken.
Peki, Atilla Uras, Botir Rahimov’u nereden bulmuş olabilir?
Sadece bir tahminde bulunabiliriz.
Uras, Sovyetlerle ticaret yapan ilk Türk ünvanına sahip, 90’lardan bu yana Rusya ile iş yapmış. Bu sırada yolunun Rusça konuşan mafyayla bir şekilde kesişmesi gayet olası görünüyor.
Devam edelim.
Otelin içindeki bir villada yaşayan, artık 80’li yaşlarına gelmiş Atilla Uras, bir süre sonra kızı Yasemin Uras’ın verdiği bilgiye göre Botir Rahimov’un kendisine karşı davranışlarından ve baskısından bunalıp oteli satmaya karar verdi.
Otele, Vogue otellerinin sahibi Turan Avcı talip oldu. Avcı, gazete ve televizyonlara oteli alacağı ve aldığına dair röportajlar verdi. Satış da yapıldı.
Fakat Yasemin Uras, otelin satışı için alınan çekte Avcı’nın değil, otelde şoför olarak çalışan Andrey Radyukevich adlı bir Rus vatandaşının imzası olduğunu iddia etmişti.
Orman Bakanlığı’ndaki devir teslim belgeleri de bu iddiayı doğruluyor. Bu resmi belgelerde, 26 Ocak 2018 tarihinde Atilla Uras’ın otelin üst kullanım hakkını elinde bulunduran Ufuk Turizm’deki hisselerini Rusya Federasyonu vatandaşı Andrey Radyukevich’e devrettiği görülüyor.
Yani Ufuk Turizm’in yani otelin resmi olarak sahibi 2018 Ocak itibarıyla Andrey Radyukevich’ti.
Ama Rus şoförün bu saltanatı beş ay sürdü.
8 Haziran 2018’de Ufuk Turizm tekrar Orman Bakanlığı’na başvurarak Andrey Radyukevich’e ait hisselerin Finsolvent S.R.O.ya devri için izin istedi.
Finsolvent S.R.O Çek Cumhuriyeti’nde kurulu bir şirketti.
Peki kimindi?
Twitter’da gazeteci Seher Yaşayacak'ın Çek Cumhuriyeti sicil kayıtlarında yaptığı aramaya göre Finsolvent, 10 bin Çek Korunası (4 bin TL) sermayeyle Taşkent Özbekistan ikametli Komron Gufranov’a ait tabela bir şirketti.
https://twitter.com/sehersultan1912/status/1404941081788223493?s=20
Aynı hesabın şirket adresleri üzerinde yaptığı nefes kesen takip, Türkiye’de karanlık sermayenin nasıl çalıştığı hakkında da bir fikir veriyor:
“Ufuk Turizm, en son Esentepe’den Bakırköy’e taşınıyor. Şirket hisseleri Rus şoförden bu kez Necmeddin Üveys’e geçiyor. Yine hisse pay ve şirket sermayesi bilgisi yok. Tarih 21 Haziran 2018. 3 ay sonra bu kez hisseler Gökhan Gök adına geçiyor Necmeddin’i burda uğurluyoruz. 6 Kasım 2018’de bu kez şirket hisseleri Gökhan Gök’den Shakhzod Inoyatov’a geçiyor. Şirket hala Bakırköy’de. Bir Anonim Şirket ilçe ilçe adresi değişiyor, hisse sahipliği sürekli değişiyor. Bu duruma Maliye uyanmıyor. Denetimden geçirmiyor. 18 Temmuz 2019’da şirketin adresi Levent Karanfil Sokak’a taşınıyor. Ve bingo şirketin yeni sahibi Abdul Aziz Rakhimjonov. TC vatandaşı ve Bodrum ikametli olduğu bilgisi var. Abdul Aziz Rakhimjonov ismi Çek Cumhuriyeti’ndeki tabela şirkete de Eylül 2019’da işleniyor. İstanbul ve Prag’da iki ayrı şirket artık birbirine bağlanıyor. Levent Karanfil Sokak’ta aynı zamanda Botır Rakhimov’un Akkaranfil Gayrimenkul şirketi ile Ufuk Turizm aynı adreste görünüyor. Adres taramasından buldum bu üçlü yapıyı.”
Peki Abdul Aziz Rakhimjonov kim? Botir Rahimov’un kardeşi ya da yakın bir akrabası.
Yani otel aslında meşhur bir iş insanı olan Turan Avcı paravan yapılıp 2018’de Botir Rahimov’un olmuştu.
8 Haziran 2018’de Ufuk Turizm hisseleri Finsolvent S.R.O.ya devredildikten 20 gün sonra Atilla Uras otelde hayatını kaybetti.
Ama ülkenin en güzel koylarından biri üzerine kurulu otelin elden ele geçiş hikayesi daha bitmedi.
10 Ocak 2020’de Unico Sigorta, Orman Bakanlığı’na başvurarak arazinin üst hakkını yani oteli 7 Ocak 2020’de devraldıklarını bildirdi, resmi senet düzenlenebilmesi için izin istedi.
Peki Unico Sigorta kimindi?
Sezgin Baran Korkmaz’ın.
Yine Bahadır Özgür’ün Duvar’daki yazısından öğrendik ki 2019 yılında Jan Nahum ve İnan Kıraç’ın ortak olduğu Heksagon’un yüzde 87,99’luk çoğunluk hissesini alan SBK, Heksagon şirketinin yüzde 79.74 hisse payı olduğu Unico Sigorta’nın da hakimi haline gelmişti.
Yani Paramount Otel, resmi olarak Ocak 2020’den itibaren Sezgin Baran Korkmaz’ın oldu.
Bu arada Muğla Orman Müdürlüğü, 30 Mart 2020’de Orman Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak, Beyoğlu 34. Noterliği’nden gelen şirket hisselerinin devredilmemesiyle ilgili ihtarnameye dayanarak şirket hisselerinin devrinin ve resmi senet düzenlenmesinin uygun olmadığını bildirdi.
Muhtemelen bu ihtarnamenin arkasında Atilla Uras’ın bu satışa itiraz eden iki çocuğu vardı.
Fakat bu itiraz dikkate alınmamış olacak ki otelin yeni sahibi Unico Sigorta A.Ş. resmi yazışmalarına devam etti.
7 Temmuz 2020’de Unico Sigorta, tesisin 5 yıl süre ile Tuyaş Bodrum Turizm Yatırımları Limited Şirketi’ne kiraya verilmesi için bakanlıktan izin istedi.
Peki, Tuyaş şirketi kimindi?
Yine Twitter'da gazeteci Seher Yaşayacak'ın şirket adresleri üzerinden yaptığı araştırmaya bakalım:
“Ocak 2020’de Mikado Medikal şirketinin unvanı tadil edilmiş ve TUYAŞ Bodrum Turizm Yatırımları şirketine dönüşmüş. TUYAŞ Bodrum adıyla kurulan ama İstanbul merkezli şirket Şubat 2020’de Bodrum Şubesi’ni kuruyor.”
https://twitter.com/sehersultan1912/status/1404941117209165828?s=20
Bu yöntemler akla kimi getiriyor?
Tabii ki Sezgin Baran Korkmaz’ı.
Zaten TUYAŞ Bodrum şirketini kuran kişi de Kamil Feridun Özkahraman’dı.
Yani Sezgin Baran Korkmaz’ın Utahlı Kingston kardeşlerin parasını akladığı Komak Isı Yalıtım’a genel müdür yaptığı, 61 yaşındaki muhasebecisi.
Korkmaz, yurt dışına gittikten sonra Türkiye’de kalan Kahraman, kara para aklama operasyonunda gözaltına alındı, daha sonra serbest bırakıldı.
Yani Sezgin Baran Korkmaz, sahibi olduğu Unico Sigorta’dan yine aslında sahibi olduğu başka bir şirkete oteli beş yıllığına kiraladı.
Bunu niye yaptı, bilinmez.
Ama sonra işler ters gitmeye başlayınca bundan da vazgeçti.
28 Ekim 2020’de yani Sezgin Baran Korkmaz hakkında mahkemeden mal varlığına el konulması kararı çıktıktan 19 gün sonra ve bu el koyma kararı kaldırılmadan bir hafta önce Sezgin Baran Korkmaz’a ait Unico Sigorta A.Ş. bir kere daha bakanlığa başvurarak tesisin Bodrum Otel İşletmeleri A.Ş.’ye kiraya verildiğini bildirdi ve gerekli izinlerin verilmesini talep etti.
Bodrum Otel İşletmeleri A.Ş. Duja Hotel grubunun şirketi. Şirketin sahibi Şaban Kayıkçı, Diyarbakırlı bir işadamı. Asya Gaz’ın sahibi, başka alanlarda şirketleri var, esas itibarıyla varlık yönetimi işi yapıyor.
Kayıkçı’nın Duja Grubu’nun ilk oteli şimdi adı Duja Hotel olan eski Bodrum Kervansaray Otel.
Kayıkçı, bu oteli 2019 yılının eylül ayında Mega Varlık Yönetim A.Ş’den satın aldı. Mega Varlık, Sezgin Baran Korkmaz’ın patronu Jacob Kingston’ın 2015’de BDDK izni ile Türkiye’de kurduğu varlık yönetimi şirketi. Mega Varlık da Kervansaray Oteli, 2017’de icradan satın almıştı. Bu otelin adı ABD’deki SBK’nın Türkiye’deki mal varlığı içinde geçiyor.
Duja Grup, Ekim 2020’de Paramount Otel’in ise sadece işletmesini 10 yıllığına aldı ve adını da Duja Premium Bodrum olarak değiştirdi. Böylece otelin adı dördüncü kez değişmiş oldu.
Fakat hikaye burada da bitmiyor.
Duja Grup, otelin işletmesini 10 yıllığına kiraladıktan sonra Sezgin Baran Korkmaz yurt dışına gitti ve ardından hakkında kara para aklama soruşturması başladı ve tutuklama kararı çıkarıldı.
Bu gelişme üzere Duja Grup, otelin Ekim 2020’de aldığı işletmesini, yaz sezonunu görmeden üç ay sonra Şubat 2021’de bıraktı.
Duja Grup’un sahibi Şaban Kayıkçı’nın açıklamasından okuyalım:
“Bodrum ilçesinde faaliyet gösterirken finansal sorunları nedeniyle icra yoluyla satılan Kervansaray Oteli, 22.05.2017 tarihinde Mega Varlık Yönetim A.Ş. firmasınca satın alınmıştır. Aynı otel işletmesi icra satışından iki yıl kadar sonra 05.09.2019 tarihinde tüm hisseleri bana ait olan Bodrum Otel İşletmeleri A.Ş. adına satın alınmıştır. El değiştirme süreci boyunca turizm faaliyeti göstermeyen ve atıl durumda bırakılan tesisin, tadilat ve yenileme işlemleri için şirketimiz tarafından önemli miktarda yatırım yapılmıştır. DUJA OTEL adıyla 2019 yılı turizm döneminde işletmeye alınarak, o günden beri de turizm faaliyetinde bulunmakta olup, tamamen yasalara uygun, sektörün tabi olduğu usullerle işletilmektedir ve işletmeye dair hiçbir olumsuz durum söz konu değildir.
Bodrum ilçesinde aynı bölgede bulunan ve kamuoyunda Paramount Hotel adıyla bilinen oteli, işletme amacıyla yıllık 1.225.000,00 Euro bedelle 10 yıllık bir süre için 08.10.2020 tarihinde, yine tüm hisseleri bana ait olan Bodrum Otel İşletmeleri A.Ş. adına kiralanmıştır. Bakım ve tadilatları yapılarak 2021 yılı turizm mevsimine DUJA PREMIUM adıyla hazırlanırken, kiraya veren kuruluşla irtibatlı SBK Holding hakkında basında yer alan soruşturma haberleri nedeniyle gelişmelerin ne olacağı bilinmediğinden, olumsuz bir süreçten etkilenmemek için, ilgili firma ile görüşülerek 01.02.2021 tarihinde kiralama sözleşmesi sonlandırılmış, şahsım ve ortağı olduğum işletmelerimle hiçbir bağı kalmamıştır.
Kira sözleşmesinin feshinden sonra Paramount Hotel haricen bildiğimiz ve resmi kayıtlardan da öğrenilebileceği gibi 01.02.2021 tarihinde farklı bir firmaca kiralanmış ve işletme ismi değiştirilerek “BE PREMIUM” olarak işletilmeye başlanmıştır.
Yani söz konusu otel 2020 yılı turizm mevsimi sonunda kiralanmış, 2021 yılı turizm mevsimi başlamadan 1 Şubat 2021 tarihinde kira sözleşmesi sonlandırıldığından tarafımızdan hiç işletmeye alınmamıştır.
Bugüne kadar şahsıma ve ortağı olduğum şirketlere ait işletmeler yasalara uygun ticari kurallar içerisinde yönetilmiş olup, hiçbir olumsuzluğa konu olmamıştır.”
Resmi yazışmalar da Şaban Kayıkçı’nın anlatımını doğruluyor.
Sezgin Baran Korkmaz’ın sahibi olduğu Unico Sigorta, 1 Mart 2021 tarihinde tekrar Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’ne başvurarak “1 Şubat 2021 tarihinde tesisin Free Petrol Ürünleri Pazarlama Limited Şirketi’ne kiraya verildiğini belirterek gerekli izinlerin verilmesini” talep etti.
Şimdi burada biraz durup, tarihlere tekrar bakalım.
1 Mart 2021’de bakanlığa bu başvuruyu yapıyor. Otel kiraya ise, 1 Şubat 2021’de verilmiş.
Bu işlemleri yapan kim?
Hakkında kara para aklamaktan tutuklama kararı olan Sezgin Baran Korkmaz’ın sahibi olduğu şirket.
Peki bunu nasıl yapabilmiş?
O tarihlerde hala nasıl resmi yazışma yapabildi? Nasıl Türkiye’deki mülkünü kiraya verebildi? Ve tabii Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü, Mart 2021’de buna nasıl izin verdi?
Filmin sürprizli sonuna geldik.
Finalde otelin işletme hakkını elinde bulunduran Free Petrol Ürünleri Pazarlama Limited Şirketi’nin kime ait olduğuna bakalım.
İTO kayıtlarına göre şirketin kurucusu ve sahibi Kazım Albayrak.
Şirketin adresi Albayrak Grubuna ait Platform Turizm ile aynı.
Yani Kazım Albayrak, Yeni Şafak’ın sahibi olan Albayrak ailesinden.
Ticari sicil gazetesine göre Nisan 2021’de şirkete küçük bir ortak da gelmiş.
Peki, Sezgin Baran Korkmaz, yurt dışında aranırken bu kiralama işlemi nasıl yapılmış?
Otele şu anda rezervasyon yapılabiliyor. Yani otelin bir işletmecisi var görünüyor.
Ve otelin altıncı ve yeni adı: Be Premium.
Peki otelin sahibi kim?
25 Mayıs 2021 günü itibarıyla şirket kayıtlarına göre Hindistanlı genç yatırımcı Rajesh Borthra.
Singapur’daki RB Investment’in ortağı ve CEO’su Rajesh Borthra
Bahadır Özgür’ün yazısından okuyalım:
“Ve 25 Mayıs 2021 günü Ticaret Sicil Gazetesi’nde, Heksagon’un yeni sahibinin Singapur’da, 7 Temasek Boulevard, 15-02 Suntec Tower 1 adresinde kurulu RB Investments PTE adlı şirketi olduğu duyuruluyor. Bildiğimiz “bir masa bir sandalye” tarzı off shore şirketlerden. Hindistan vatandaşı gencecik üç yöneticinin adının görünmesi dışında başka da bir kayıt bulunmuyor. Haliyle bu tuhaf şirket, Heksagon üzerinden Unico Sigorta’nın da hakim ortağı oluyor.”
Fakat, Sezgin Baran Korkmaz, Mayıs 2021’de yurtdışında kaçakken otelin sahibi görünen Unico Sigorta’nın da içinde olduğu Heksagon şirketinin hisselerini Singapur’daki bu off shore şirkete devretse de oteli arkasından taşıyamamış olabilir.
Çünkü Sezgin Baran Korkmaz artık resmi olarak aranan bir suçluya döndükten sonra devlet de harekete geçmiş görünüyor.
Muğla Orman Bölge Müdürlüğü, oteldeki bu hisse devirleriyle ilgili hazırladığı inceleme raporunu 24 Mart 2021 günü Orman Genel Müdürlüğü’ne göndermiş.
Rapora göre; otel kullanım izni olmayan orman arazisinden 26 bin metrekarelik bir alanı daha kullanmış, bu alan üzerine üç havuzlu villa, animasyon alanı, servis mutfağı, WC, tuzlu su havuzu, sahil bar ve soyunma odaları yaptırmış.
Ayrıca inceleme raporunda “bakanlığın izni olmadan şirket hisselerinin devredilmesi, tesisin üçüncü kişilere işletilmesi nedeniyle Ufuk Turizm şirketinden Unico Sigorta A.Ş.’ye devredilmesine ilişkin talebin reddedilmesi” talep ediliyor.
Yani 2020’nin başında Botir Rahimov’un kontrolünde olan Ufuk Turizm’in hisselerinin, Sezgin Baran Korkmaz’a ait Unico Sigorta A.Ş.’ye devrinin iptali isteniyor.
Bunun için yıllarca tespit edilmemiş imar dışı orman arazisi kullanımı bile tespit edilmiş.
Eğer bu talebi Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de kabul ederse şirketin yani otelin yeni sahibinin kim olacağı meçhul. Otel Utahlı Mormonlardan alınıp, Özbek oligarka mı verilecek?
Bilemiyoruz.
Ama Kasım 1997’ye kadar “Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Kızılağaç Köyü hudutları dahilindeki 75.000 metre karelik ormanlık saha...” olan güzel koyun çilesi henüz dolmuş gözükmüyor.
49 yıllık “üst kullanım hakkı”nın son süresi 15 Haziran 2051.
Bakalım o arazinin üzerinden 2051’e kadar başka kimler geçecek?