Yaralı bilinç.. Şaşkın insanlık.. Hüzünlü bayram... ve yine de bayram...
Bayramın, bir tek bayram olduğunu, bayram tadında geçtiğini, insanlar, sadece çocukluklarında yaşadıklarından bilirler...
Ondan sonraki zamanlarda da bayram bayram bayramdır, ama o eski neşesinden çok şeylerin eksilmesinden ziyade, bayramların, hiçbir maddi yatırımın, hiçbir kavmi/ulusal çabanın vs. katkısı, etkisi olmadan; salt Allah(c)'ın, kendi inancını yaşamaya çalışan Müslüman kullarına, ya İbrahimî gelenek üzere, bir hayvanı, sadece kendi rızasını temin için kurban kılma durumuna has kıldığı, ya da, yılda otuz gün (...size de farz kılındı) emri gereği, sırf O'nun rızasını kazanmak için tutulan oruç eylemi sonrası hediye edilen Ramazan bayramı...
Bu iki güzel ve imandan kaynaklanan ibadet sonrasında, bir mükafat olarak, Rabbimiz bizlere yılda iki bayram hediye etmiştir.
Yukarıda da vurgulandığı üzere, büyükler, bu bayramları; o da hiçbir sorumluluk almadan, hemen her şeyi çocuk safiyetinde yaşayıp idrak etmelerine uygun bir şekilde, bayramları, bayram olduğu için, bayram tadında geçirirlerdi...
Onlar, zaman ilerleyip, devran dönüp hayatın yüzü, yükü kendini bu kez farklı bir şekilde göstermeye başladığında; insan bu kez, bayramların, az da olsa tadını çıkarmak ve onun 'tekrardan' idrak etmek için, yakınında, ya da uzağında farketmeden, kendi çocukları, başka çocuklar, ya da torunlarına bakarak, onlara imrenerek, o tadı eskide kalmış bayramları teneffüs erdeler...
Bu hep böyle olacak; biri onu, kendi safiyetinde yaşayacak, diğeri ise, o küçüklerin yaşadığı safiyete imrenerek...
Bu bayram ise çok farklı, o da Coronavirüs salgınından dolayı...
İşte bu pandemi sürecinde, geçen yılda da olduğu üzere, salgının seyrine binaen; ramazan önesi hafta sonunu oluşturan Cumartesi ve pazar günleri ile her akşan 21.00 ile ertesi sabah saat 05.00'e kadar süren yasaklılık durumu, bu geçtiğimiz ramazan öneminde ise, önümüzeki pazartesi günene kadar(17.5.2021) tam kapanma sürecek. Hem de, bu bayram günleri de bu tam kapanmaya dahil olmak üzere...
Rbbimizin hikmetinden sual olunmazdı, ama bilebildiğimiz ve onun uhdsine olan, ama büyük oranda da bizim kendi ellerimizle yapmış olduğumuz yanlış ilerin sonucu olarak, yüzümüze adeta ayna tutarak göserdiğine iman ettiğimiz hadiseleden biriolan bu salgın vasatı içeriisnde bayramı karşılayacak ve kutlayacağız...
İşte artık bundan dolayı olsa gerek bu pandemi, bizlere bir uyarı ve bir ikazdı. ki, bu sebeple oruç ayını, Müslüman'a yak ışır bir şekilde geçirdik; ne israftan da öte, bilmem kaç yıldızlı Hiltonlarda Karunumsu sofralar kurmadık, kurulmadı; herkes sofrasında ne bulduysa yedi, Rabbine şükretti. İnşaallah, bun dan böyle ve bu tür (pandemik) vesilelerle muhafazakarlığın o aldatıcı, yanıltıcı ve hepsinden de önemli ifsat edici karakteri bu sayede izale olur, yok olur, tarihin çöplüğüne giderdi...
Ama bunun yanında bu süreçte bazı yanlış ilşler de olmadı değil, onlardan birisi, partilerin, özellikle de AK Parti kongrelerinin aeta göstere, göstere "lebaleb" ağzına kadar dolu bir şekilde yapılamsının yanında, teravih namzlarının cemaatle camilerde kılınmasını yasaklamak, her ne kadar var olan pandemi sornuna bir çözüm olarak görünse de, sanki oradan topluma doğru virüs yayılmayacaktı kabilinden yapılan parti kongeeri hiç de iyi olmamıştı. AK Parti, bu konuda, diğer partilere nazaran iyi bir sınav vememişti.
Bir de canımızı sıkan önemli bir olayda, Ramazan'da Kudüs'te Mescid-i Aksa 'da başlayan ve bugünlerde Gazze'de katliama dönüşen Siyonist İsrail'in sadırgan tutum ve davranışları da, canımızı yakan, bizleri üzen "kanlı" hadiseydi. Umarız, bu durum bu bayramda da srmezdi. Umudumuz o yönde.
Bu Ramazanda, bize, birçok yönüyle olmamız, olunması gerekeni hatırlattığı için, sokak sofralarını ve iftarın simit, çay, peynir, zeytin, iki, üç hurma, bir yudum su ile de açılabileceğini gösteren, garip gureba iftarını da özlediğimizi belirtelim...
Böyle iftarlara ulaşma ve böyle durumları idrak edip yaşama ve yaşatma; pandemi sonrasında da, geleceğin Müslüman dünyasının olası kurulumunda bir prototip vazifesi göreceğini umarak, umudumuzu diri tutalım...
Bilincimiz yaralı, ta ezelden beri; insanımız ve insanlığımız büyük bir şaşkınlı içerisinde hüzünlü de olsa bir bayrama daha kavuştuk. Bizi, bu günlere kavuşturan Rabbimize hamdolsun...
Bu vesileyle; başta Çıra Yayınları olmak üzere; yayınevi birimleri, orada çalışan değerli 'genç' elemanlar; Haberdurus.com ve Farklıbakış.Net ailesi olarak siz değerli kardeşlerimizin, dostlarımızın ve tüm Müslümanların Ramazan bayramını kutlar, sizleri âlemlerin Rabbi'ne emanet ederiz...
Bayramınız mübarek olsun...
Cejn a we pîroz be...
İd mubarek...