24. 09. 2018 Pazartesi
İZMİR - Yusuf Şahbaz
Ege, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu´da "beyaz altın" olarak tanımlanan, tekstilin yanı sıra gıda ve kozmetik sektörleri için önemli bir ham madde girdisi niteliğindeki pamukta eski günlere dönülüyor.
Son yıllarda sağlanan devlet destekleri ve verimliliği artırmak üzere yürütülen bilimsel çalışmaların da katkısıyla pamuk ekili alan, 2016-2017 sezonunda 416 bin hektardan geçen sezon 502 bin hektara yükseldi.
Pamuk üretim miktarı da 2016´da 756 bin ton iken rakam 2017´de 882 bin tona çıktı.
Bu yıl Ulusal Pamuk Konseyi rakamlarına göre 530 bin hektara ulaşması beklenen araziden elde edilecek üretimin 1 milyon tonu yakalaması bekleniyor.
Dekar başına verimin arttığı pamukta ekim alanlarının 108 bin hektarla yüzde 21´ini barındıran Ege Bölgesi´nde de hasat başladı.
Ege´nin en verimli arazilerinden Söke Ovası´nda son yıllarda pamuğa dönüş yapanların sayısı arttı.
Teknolojik gelişmelere ayak uyduran çiftçiler, makine yardımıyla 1 saatte 15 dekar alanın hasadını yapabiliyor. Traktör yardımıyla çırçır fabrikalarına taşınan kütlü pamuk burada temizleniyor.
Daha sonra iplik fabrikasına doğru yola çıkan pamuk, buradaki işlemin ardından da kullanılmak üzere tekstil sanayisine gönderiliyor.
Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) Başkanı Bertan Balçık, AA muhabirine, UPK´nın koyduğu hedefler çerçevesinde bu sene 1 milyon ton hedefine ulaşacaklarını söyledi.
Ekim alanlarındaki artışta devlet desteklerinin büyük katkısı olduğunu belirten Balçık, "Bunun yanında pamuğa olan talebin dünya ve Türkiye´de artmasının da katkısı oldu." dedi.
Pamukta üretim rakamlarının bir dönem 400 bin ton seviyesine kadar gerilediğine dikkat çeken Balçık, şunları kaydetti:
"Yıllar itibarıyla tekstil sanayisi yatırımlarını artırınca 1 milyon 600 bin ton tüketim seviyesine ulaştık. Pamuk üretimi artmasına rağmen bugün yaklaşık 600 bin ton açığımız var. Pamuğa sağlanan desteklerin devam etmesi halinde bu üründe kendi kendine yeten bir ülke olabiliriz.
Üreticiler olarak öncelikli görevimiz ithalatın azalmasını sağlamak. Temel amacımız bu açığı mümkün olduğu kadar azaltıp ülkemizin döviz harcamalarını bir nebze olsun düşürmek. Türk çiftçisi pamukçuluğu iyi bilir. Teknolojiye uyumu da çok iyi ve hızlı oldu. Bunun yanında tohum sanayimiz de hızla gelişiyor."
Kütlü pamukta geçen yıl 3 lira olan kilogram fiyatının bu yıl 4,5 liraya çıktığını, bunda döviz artışının da etkisinin olduğunu ifade eden Balçık, fiyat seviyesinin üretici açısından umut vadettiğini söyledi.
Buna karşılık dünya fiyatları ile Türkiye arasında fark bulunduğunun altını çizen Balçık, "Bunların taban fiyatlar olduğunu düşünüyoruz. Talebin iyi yönetilmesiyle fiyatlar daha iyi seviyelere gelecektir." diye konuştu.