Özgür Özel'in boykot çağrısı Türk halkından destek bulmadı

Areda Survey'in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 2 Nisan günü için yaptığı alışveriş boykotu ile ilgili araştırması dikkat çekti.

Özgür Özel

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluktan tutuklanmasının ardından 2 Nisan tarihinde yaptığı alışveriş yapmama çağrısı, kamuoyunda beklenen desteği bulamadı.

Çağrının ardından sosyal medyada "#Boykot2Nisan" etiketi kısa sürede gündem olmuştu.

Ancak Areda Survey tarafından yapılan araştırmaya göre, halkın yüzde 56,3'ü bu çağrıyı desteklemediğini belirtti.

 

Ekonomik tehdit olarak görüldü

Araştırmaya katılanların yüzde 54,4’ü ise Özel’in boykot çağrısını bir "ekonomik tehdit" olarak değerlendirdi.

  • Ayrıca yüzde 56,6’lık bir kesim, sosyal medya üzerinden yapılan boykot çağrılarının halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiğini düşündüğünü ifade etti.

Rapora göre, boykot çağrısının siyasi içerikli olması ve günlük tüketim alışkanlıklarına doğrudan müdahale anlamı taşıması, toplumda kutuplaşmaya neden oldu. Halkın değerlendirmesinde, çağrının içeriğinden çok, kim tarafından yapıldığı ve siyasi atmosfer etkili oldu.

 

Bolat'ın açıklamasına destek

Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın, boykot çağrıları nedeniyle ticari kayba uğrayan firmaların tazminat davası açabileceğini söylemesi de kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Araştırmaya göre kamuoyunun yüzde 54,5’i Bakan’ın açıklamasını destekliyor.

 

Türk Halkının yüzde 71,7’si İsrail markalarını boykot ediyor

Öte yandan Areda Survey’in yayımladığı Boykot Araştırma Raporu'na göre, İsrail'in Gazze saldırıları sonrası Türkiye'de geniş çaplı bir boykot hareketi oluştu. Toplumun yüzde 71,7’si İsrail bağlantılı markaları boykot ettiğini belirtti.

 

Toplumda refleks hakim

7 Ekim 2023'te başlayan ve bir yılı aşkın süredir devam eden İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Türkiye'de geniş bir toplumsal refleks oluşturdu. Araştırma, bu süreçte Türk halkının tüketim alışkanlıklarını değiştirdiğini ve vicdani bir sorumluluk duygusuyla boykota katıldığını gösterdi.

 

Raporda ayrıca, İsrail bağlantılı firmalara yönelik boykota katılım oranının yüzde 60,3 olduğu belirtiliyor. Tüketici aktivizmi, sadece ekonomik bir tavır değil, aynı zamanda insani ve etik bir duruş olarak şekillendi. Uzmanlar, boykot kampanyalarının etkili olabilmesi için stratejik iletişime ve net hedeflere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.