Otoriteye karşı idealist bir tepki: Anarşizm

Şubat2012’de OkurKitaplığı tarafından ikinci baskısı yapılan kitap, Ümit Aktaş’a ait. Anarşizm, tanımlamaları, öncüleri ve konunun işleyişi, konuya ilgisi olanları sıkılmadan okuyacağı kavramsal çalışmanın yer aldığı bir kitaptır.

Otoriteye karşı idealist bir tepki: Anarşizm

Dünya Bizim'den Murat Yiğit yazdı...

“Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok, ruhunuzu satmayın yeter” demiş, Nelson Mandela. Özgürlük duygusu, insanoğlunu her zaman peşinden sürüklemiştir. Çoğu kez tarihin seyrini değiştiren özgürlük mücadelesi, insanoğlu için kışkırtıcı bir şekilde en önemli unsur haline gelebilmiştir.

İslam bize Allah’a imanın, başkalarına olan itaatleri ve bağlanmaları tümüyle reddetmeyi öğütler. Bu sayede tüm yerel güçler karşısında, insanoğlunun özgürleşebildiğini söyler. Bu ret ile Müslümanların secdede eğilen başı başka hiçbir kuvvetin önünde eğilmez, eğilmemelidir.

Buna benzer bir özgürlük anlayışının, tarih içinde bazı siyasi fikirlerde yer edinmiş olduğunu görüyoruz. Bu anlayış, insanlığın özgürlüğünü kâh toplumsal olarak ele almış kâh bireyselliği ön plana çıkarmıştır. Söz konusu özgürlük düşüncesini ve bu düşüncenin siyasi argümanlarını oluşturan çeşitli disiplinler farklı dönemlerde önem kazanmıştır.

Bu disiplinler içerisinde belki de en önemli görülen ise “Anarşizm”dir. İlk bakışta anarşizm, terör olarak algılanmıştır. Bu anlayışın kabul görmesi yalnızca iletişim araçlarının ve bu araçları yönlendiren egemen güçlerin cehaleti değildir elbette. Aydınların çarpık zihniyeti ve değer yargılarının etkisi de yadsınamayacak düzeydedir.

Konuyu detaylı bir şekilde ele alan bir kitabı anlatacağım. Kitap, anlatmaya çalıştığım gibi kavramsal içeriği yanlış anlaşılan veya yanlış ifade edilen anarşizm kavramının kritiğini yapıyor. Yazar, meseleyi enikonu araştırıp okuyucuya iyi bir prospektüs sunmaya çalışıyor eserinde.

Anarşizmi, yalnızca modern devlet aygıtının eleştirilmesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Meselenin anlaşılması için modern zamanlara ait her şeyin sorgulanabilirliği önemlidir. İdeal özgürlük çerçevesinde, insan ve toplum gerçeğinin yorumlanması olarak savunan birçok düşünürü ve fikirlerini tanıtan eserin ilk baskısı “Anarşizm” ismiyle 1992 yılında yapılmış. Şubat 2012’de Okur Kitaplığı tarafından ikinci baskısı yapılan kitap, Ümit Aktaş’a ait. Anarşizm, tanımlamaları, öncüleri ve konunun işleyişi, konuya ilgisi olanları sıkılmadan okuyacağı kavramsal çalışmanın yer aldığı bir kitaptır.

Anarşizmi, tam olarak bir din, bir ideoloji veya bir siyaset teorisi olmadığını savunuyor yazar.  Onu, her şeyden önce insanın özgürlüğünü tartışılmaz esas olarak gören siyasal ve ahlaki bir tavır olarak niteliyor. J.S. Scaphiro’nun “Sosyalizm yoksulluğa karşı maddeci bir tepki iken anarşizm, her türlü otoriteye karşı idealist bir tepkidir.” düsturunu kitabın ana fikri olarak işlemiştir.  Yazar, kitapta anarşist eğilimlerden bahsederken beş temel eğilimi ön plana çıkarıyor.

Bunlardan ilki, ferdiyetçi anarşizmdir. Bu eğilimi, amaçlarını barışçı yöntemlerle gerçekleştirmeye çalışan, pasif direnme yolunu kullanan bireyler olarak tanımlıyor. Bu anlayışın küçük burjuva ideolojisinden öteye gidemeyen bir yönelim olduğu, Marksistlerce savunuluyor.

İkincisi, ünlü anarşistlerden W.Godwin’in, “Toplum bizim ihtiyaçlarımızdan, devletse kötülüklerimizden doğmuştur” felsefesini temel alan sosyalist anarşizmidir. Bu çerçevede organize olduğunu belirten yazar, sosyalist anarşizmi, sosyalizmin zıddı olarak nitelemiştir.

Üçüncü olarak dini anarşizmi ele almıştır. Dinin getirdiği tüm kuralları, tüm otoritelerden üstün tutan bir felsefe olduğunu belirtiyor yazar. Tolstoy’u bu akımın en önemli figürü olarak kabul eden yazarımız, kitabın genelinde İslam’ın anarşizme örnek olamayacağını savunuyor. Bu tezini, anarşist organizasyon yapılanmanın İslam’a uygun olmayacağını detaylı bir şekilde anlatmaktadır.

Dördüncü yönelimde bilimsel anarşizmi değerlendiriyor yazar. Bilim felsefesini çoğu kez kendi sınırlı çerçevesinin ötesinde, tanrısal bir alışkanlığa yükselerek bizzat başka bir iman konusu haline getirmesini eleştiriyor yazarımız.

Yazar Ümit Aktaş

Son olarak terörcü anarşizmin kritiğini yapıyor. Bu eğilimin doğrudan eylem düşüncesinin bir tezahürü olarak ele alındığını görüyoruz. Terörün kimi zaman devlet eliyle bir silah olarak kullanıldığını ileri sürerek bunun en önemli kanıtı olarak Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde kurulan istiklal mahkemelerini gösteriyor. Bu durumu, anayasal bir hukuk devletinin değil de aksine terörist bir devrim mahkemesinin aracı olarak görüyor.

Kitapta ayrıca “İslam’da yönetim modeli” başlığı altında çeşitli siyasi akımların sonucunda ortaya çıkan yönetim biçimlerini ele alıyor. Yazar Ümit Aktaş, kitabını, belli başlı anarşist düşünürlerin hayatını ve fikirlerini inceleyerek bitiriyor.

Konuya merakı olanlar için kitap son derece yararlı bilgiler içerdiğini söyleyebilirim. İslam düşünce yapısında anarşizmin yerini irdelemesi açısından da son derece kıymetli bilgiler içermektedir.

İyi okumalar.