Orta gelir tuzağı orta zeka tuzağı

Yusuf Ziya CÖMERT ANALİZ ETTİ...

Orta gelir tuzağı orta zeka tuzağı

Kişi başına düşen milli gelir önemli bir gösterge. Bir ülkedeki gelişmişlik seviyesini milli gelirine bakarak anlayabiliyorsun.

Mesela biz, baktığım listelerden birinde 78. Sıradayız. Kişi başına gelirimizse 8 bin dolar civarında.

Buna ‘orta gelir’ diyorlar.

10 bin doların üstüne hızla çıktıktan sonra duraksamamız hatta gerilememiz ‘orta gelir tuzağı’na düşmek olarak yorumlanıyor.

Gelir dağılımı aslında daha önemli. Müesses nizamın adalete ne ölçüde önem verdiğini, eğer yargıdaki girdi-çıktılardan anlayamıyorsan gelir dağılımındaki dengeden ve dengesizliklerden anlayabilirsin.

Biz gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da Sırbistan’dan sonra ikinciymişiz. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de nüfusun en zengin yüzde 20’lik kısmı toplam gelirin yüzde 47’sini alıyormuş.

Ekonomik göstergeleri tespit etmek kolay. Vergilere bakarsın, maaşlara bakarsın, işsizlere bakarsın, gerçi kayıt dışı diye bir gerçek de var ama sonuçta bir şey bulursun.

Bulamazsan ya da bulduğunu beğenmezsen -ara sıra bizde yapıldığı gibi- azıcık kurcalarsın düzeltirsin.

Enflasyon paketine koyduğun peynirin, zeytinin ucuzunu seçerek enflasyonu güzelleştirirsin.

Ülkelerdeki zeka seviyesi ile gelir seviyesi veya zeka dağılımı ile gelir dağılımı arasında bir paralellik var mıdır acaba?

Normalde olmaması lazım.

Eğer varsa böyle bir paralellik, ‘orta gelir tuzağı’nın yanısıra bir ‘orta zeka tuzağı’ veya ‘vasat zeka tuzağı’ gibi bir sıkıntıyla baş başa kalırız ki bu can sıkıcı bir şey.

Paramıza ne söylerseniz söyleyin, ama zekamıza dokunmayın.

‘Biz en zekiyiz, en akıllıyız, en bilgiliyiz, ama hakkımız yeniyor’ deme lüksümüzü lütfen elimizden almayın.

Dünyadaki ülkelerin ortalama IQ seviyeleriyle ilgili araştırmalar yapılıyor.

Listelere bakıyorum. İlk sıralarda Hong Kong, Singapur, Güney Kore, Japonya. IQ ortalamaları 105’in üstünde.

Bunlar hep zengin ülkeler.

İlk 10’un içindeki ülkelerden sadece Moğolistan zengin değil. IQ ortalaması İsviçre’yle aynı. 101.

Son sıraları Afrika ülkeleri paylaşmış.

Hepsi de yoksul.

Türkiye’de ortalama IQ 90 civarındaymış.

Yani ortalardayız.

(‘Bizi kasten orta sıralarda gösteriyorlar’ demeye çok müsait bir toplumuz.)

Şimdi ‘orta zeka tuzağı’ demenin tam sırası!

Ama durun. Kıvırma payı bulabiliriz.

Şimdi ben, gelir düzeyi ile zeka düzeyinin paralel seyrettiğini ispat eden bir keşif mi yapmış oldum?

Saçma!

Yoktur öyle bir şey.

En azından Moğolistan var. Kişi başına geliri bizimkinin yarısı kadar. IQ’su İsviçre kadar.

Yine de IQ’nun insani kapasiteyi ölçmek için tek başına yeterli olmadığını düşünebiliriz.

IQ testlerinin Batılıların zihin yapısına uygun bir şekilde tasarlandığını da düşünebiliriz.

Bu alanlarda düşünme özgürlüğü var.

Dünyadaki IQ’lerin peşine durup dururken düşmedim.

Son günlerde piyasada çokça konuşulan harika çocuk Atakan Kayalar yüzünden düştüm.

Çocuğa bir diyeceğim yok. Zamanla olgunlaşır iyi yetişirse memleketine, insanlara faydalı işler yapar. Allah bahtını açık etsin. 

IQ’su ölçülse herhalde yüksek çıkar.

Hakkında çıkan tartışmaları tuhaf buluyorum. Biraz hasetlik, biraz kompleks... Bazen de aşırı abartı.

Yahu bırakın çocuğun yakasını diyesim geliyor.

İşin içinde mizansen var mıdır? Olabilir.

Böyle kabiliyetli çocukları nasıl eğitmek lazım?

Ben nereden bileyim, uzmanlar bilir. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk mevzuya dahil oldu zaten, bir çare bulur.

Ben, devletin -ve tabii ki iş dünyasının, sivil toplumun- asıl ilgilenmesi gereken, asıl çözmesi gereken meselenin memleket ortalamasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum.

On tane, yüz tane, bin tane, on bin tane çocukla tabii ki ilgilenilsin.

Ama asıl mesele ilk ve orta öğrenim çağındaki 18 milyon çocuk.

Normal zekalı çocukların doğru eğitim alması, doğru yönlendirilmesi, memleketin ihtiyaçlarına uygun, vasıflı insanlar haline getirilmesi çok daha önemli.

Orta gelir tuzağından ve -eğer varsa öyle bir tuzak- orta zeka tuzağından kurtulmayı ancak o zaman ümit edebiliriz.