Ordu´nun Altınordu ilçesinde yaşayan, 3 çocuk babası, emekli Mustafa Sabri Gözükan, evinin bir bölümünü atölyeye çevirerek ağaç ve süs eşyaları yapıyor. Yaşam kaynağının el sanatları olduğunu, yaptığı eşyaları da büyük özveri ve titizlikle değerlendirdiğini söyleyen Gözükan, eşyaların bir bölümünü Ordu´ya gelen devlet büyüklerine hediye ettiğini, kalanını ise evinde sergilediğini belirtti.
´TAMAMEN EL EMEĞİ´
Mustafa Sabri Gözükan, kara fındık dalından hobi amaçlı sepet yapmaya başladığını, zamanla el becerisini geliştirerek çeşidi artırdığını, yıllardır yaptığı eşyaları da hiç satmayarak biriktirdiğini söyledi. Gözükan, "Yaş artık ilerledi. Ömrümün büyük bölümünü bu mesleğe verdim.
Emekli olduktan sonra da daha çok vaktim oldu, daha çok şeyler yaptım. Eşim vefat ettikten sonra yalnız yaşadığım için bütün yaşam kaynağı benim için el sanatları oldu. Sepetleri ve ahşap süs eşyalarının çoğunu, kökündeki lifleri kuvvetli olan kara fındık dalından yapıyorum. Onu yapmak hiç de göründüğü gibi kolay değil. Tamamen el emeğiyle, teknolojik alet kullanmadan, keski, bıçak, testere ile yapıyorum. Bunun yanı sıra taş oyma yöntemiyle yaptığım eserlerim var. Taş işçiliği de çok zor ancak eser ortaya çıktıkça ne kadar güzel şey yaptığınızı keşfediyorsunuz" dedi.
EMİNE ERDOĞAN´A DA HEDİYE VERDİ
Yaptığı eşyaların yurt içinde çeşitli sergilerde sergilediğini belirten Mustafa Sabri Gözükan, bir yarışmada da mansiyon ödülü kazandığını kaydetti. Önceki yıllarda Ordu´yu ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın eşi Emine Erdoğan´a da kendi yaptığı figürlü sepetlerden hediye ettiğini anlatan Gözükan, Ordu Valiliği´nin de birçok kez kendisine plaket ve teşekkür belgesi verdiğini ifade etti. Mustafa Sabri Gözükan, şöyle konuştu:
"Eskiden eserlerimi duyan, bakmak için Ordu´ya geliyordu. Artık çağ değişti, internet var. Şimdi gelen azaldı, artık internetten bakıyorlar. Bu eserleri merak edip belgesel halinde çeken yabancı televizyon kanalları da vardı. Yine zaman zaman geliyorlar, çekim yapıp gidiyorlar.
Yeni nesil bu işlere ilgi göstermiyor; çırak yok, öğrenmek isteyen yok. Eserlerimin yaşatılmasını istiyorum. Yaptığım birçok eseri çeşitli kuruluşlara hediye ettim.
Bazıları da Ordu´nun değişik yerlerinde sergileniyor. Tasarımı, projesi, her şeyi tamamen hayal ürünü ve bana ait. Hiçbirinin benzeri yok, taklit değil. Hediyelik satın almak isteyenler çok var ama hiç satmıyorum. Ben bunu para kazanmak için değil sanat için yapıyorum. Ömrüm yettiği sürece de ilgilenmeye devam edeceğim."