Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki soykırım politikaları bir kez daha ifşa oldu. Toplama kamplarını okul diye savunan, aileleri yatak odalarına kadar gözetleyen ve camileri yıkan Pekin yönetiminin, Uygurlu Türkleri akrabaları yurtdışına çıkış yaptığı için tutuklayarak, şantaj listeleri hazırladığı ortaya çıktı. Doğu Türkistan’ın Hoten Vilayetine bağlı Karakaş ilçesinin Bostan köyünde 100 Uygur Türkü’nün adı soyadı ve ev adresleri ile gözaltı gerekçesinin yazıldığı reski liste sızdı. Listede tutuklama nedeni ‘akrabası yurt dışına çıkış yaptıktan sonra geri dönmedi’ yazıldı. KARAR’ın görüştüğü Uygur Türklrinin ileri gelenlerinden bazı kaynaklar “Çin polisi, tutuklulara, Türkiye ve diğer ülkelerdeki akrabalarını zorla aratıp şantaj yapıyor. ‘Geri dönmezseniz, Çin aleyhinde etkinliklere katılırsanız, daha çok akrabanız tutuklanır. Cezaevlerindeki akrabalarınıza işkence, baskı yaparız” dedi.
Sosyal medyada da yayınlanan ve Çince aslından Uygurca’ya tercüme edilen belgeler buzdağının görünen kısmı olduğu belirtiliyor
Sosyal medyada da yayınlanan ve Çince aslından Uygurca’ya tercüme edilen belgeler buzdağının görünün kısmı olduğu belirtiliyor. İşkence kamplarında tutulan Uygurların, izi bulunan yurtdışındaki akrabalarına tehdit telefonları edildiği kaydediliyor. Sadece sızdırılan belgede 600 Uygur Türkü’nün adı, adresi ve tutuklanma gerekçesi bulunduğu öğrenilirken güvenlik gerekçesiyle tamamının yayınlanmadığı ifade edildi.
Tursun Tohtı turdi, Abdumelik Jabbar, Hurnisa Metniyaz, Rozi Ali Aaziz, Rozi Mehmet Kadir Buayşehan Mümin listede adı bulunan 100 Uygur Türk’ün sadece birkaçı. Karara bilgi veren Uygur Türkleri, bu isimlerin yurtdışında bulunan akrabalarının aranarak şantaj yapıldığını tespit ettiklerini belirtti.
Beyin yıkama kampında aslında 3 milyondan fazla Uygur Türkü tutuklu bulunuyor. Çin komünist yönetimi, hangi kampta kaç kişinin tutulduğunu açıklamıyor. Bu nedenle esir tutulan Uygurların hangi kampta olduğuna dair bilgi bulunmuyor. Sızdırılan belgeler, Uygur Türklerinin kamplarda esir tutulduğunun ilk resmi belgesi olarak kayda geçti. Belge konu olan Karakaş ilçesi 15 köyden oluşuyor. Çin kaynaklarına göre ilçenin nüfusu 53 bin. Köylerden ve ilçe merkezinden çok sayıda Uygur Türkünün gözaltına alınarak kamplarda esir tutulduğu belirtiliyor.
BM İnsan Hakları Konseyi’ne üye 22 ülke, Çin’in, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan bir mektup imzalamıştı. Mektupta Çin’e toplama kamplarının kapatılması da istenmişti. Temmuz’da BM’ye sunulan ve hiç bir Müslüman ülkenin imzasının bulunmadığı mektuptaki imzacı ülkelerden biri de Japonya’ydı.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe - Çin Devlet Başkanı Şi Cinping
ABE'DEN CİNPİNG'E TÜRKİSTAN ELEŞTİRİSİ
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Çin’in Siçuan kentinde düzenlenen ve Asya’nın en büyük 3 ekonomisi Çin, Japonya ve Güney Kore liderlerini bir araya getiren zirve sonrası açıklamalarda bulundu. Abe, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesi sırasında Sincan (Doğu Türkistan) bölgesindeki insan hakları konularını gündeme getirdiğini ifade etti. Ayrıca Abe, Şi Cinping ile görüşmesinde Pekin’i Doğu Çin Denizi’nde barış, işbirliği ve dostluk için çalışmaya çağırdığını söyledi. Siyasi analistler, Japonya Başbakanı Abe Şinzo’nun Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmede Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini gündeme getiren ilk lider olduğunu belirtiyor. Tokyo hükümeti, Uygur insan hakları aktivisti Rabia Kadir’in 28-29 Haziran’da Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleştirilen G-20 Zirvesi sırasında ülkeye gelmesine izin vermişti.