CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, partisinin genel merkez binasında açıklama yaptı.
KHK’yle ihraç edilenlerin başvurularına ilişkin karar veren OHAL İnceleme Komisyonu’nun Başkanı Salih Tanrıkulu’yla 8 Ekim tarihinde görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Karaca, “Görüşmenin üzerinden 2,5 ay geçmiş, 2020 yılının son günlerine gelinmiş olmasına rağmen hala ilgili dosyalar hakkında bir karar verilmemiş olması nedeniyle kamuoyu ile görüşmeyi paylaşmak gerekliliği doğmuştur” dedi.
Komisyon Başkanı Tanrıkulu’nun tüm göreve iade talepleri ile ilgili olarak “Haklarında hiçbir delil bulunmaz ise kurum görüşü istenilecek ve o görüş esas kabul edilerek iade edilip edilmeme kararı verilecektir” ifadelerini eleştiren Karaca komisyonun lağvedilmesini talep etti.
‘AYM KARARININ UYGULANMASI ZORUNLULUĞUNU YOK SAYIYORLAR’
“Barış Bildirisine” imza atan ‘Barış İçin Akademisyenlerinin’ durumu, KESK’e bağlı sendikalara üye olup ihraç edilen, haklarında ihraç edilme gerekçeleriyle ilgili kovuşturma, soruşturma ya da dava açılmayan kamu görevlileri ve haklarında beraat ya da takipsizlik kararı verilen kamu görevlileri başlıkları üzerine görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Karaca şunları kaydetti:
“Görüşmemizde; Temmuz 2019’da Barış Akademisyenleri hakkında verilen ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen aradan geçen 1.5 yılda neden hala dosyalarının karara bağlanmadığını sorduğumda yanıt olarak Barış Akademisyenleri hakkında verilen AYM Kararının, 16 bin başvuru dosyasında öncelik yaratmayacağı, AYM kararının komisyonun karar verme sürecini ve kararlarını etkilemeyeceğini açıkça ifade etmiştir. AYM kararının derhal uygulanması zorunluluğunu yok saymakta oldukları açıktır.”
‘SORUŞTURMA HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ’
OHAL İnceleme Komisyonu Başkanı Tanrıkulu’nun, “OHAL İnceleme Komisyonu‘nun kuruluş kanunu gereği yargı kararları bizleri bağlamaz, komisyon idari karar verir, mahkemelerden daha geniş kapsamlı soruşturma yapma haklarımız var ve bu hakkı da sonuna kadar kullanacağız” dediğini ifade eden Karaca, “Verdiği yanıt ne hukukla, ne de yargı bağımsızlığı ile bağdaşması mümkün değildir” diye konuştu.
Komisyon Başkanı Tanrıkulu’nun tüm göreve iade talepleri ile ilgili olarak “Haklarında hiçbir delil bulunmaz ise kurum görüşü istenilecek ve o görüş esas kabul edilerek iade edilip edilmeme kararı verilecektir” açıklamasını da eleştiren Karaca, “Komisyon kararlarında neyin kimlerin etkili olduğu, hukuk karşısında haklarının iadesine karar verilen, yargı karşısında aklanan vatandaşların kurum görüşü ile mahkûm edileceklerinin açıkça itirafıdır. Yani OHAL Komisyonu kararlarında AYM kararı bağlayıcı değil, savcılık kararı bağlayıcı değil bağlayıcı olan kurum ya da kurumlardan alınan görüş” dedi.