"OHAL Mağdurlarının Yüzde 83´ü Türkiye´den Gitmek İstiyor"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mağdurlar İçin Adalet Topluluğu´nun hazırladığı ?2. Yılında OHAL´in Toplumsal Maliyetleri Raporu?nun sonuçlarını Taksim Hill´de düzenlenen basın toplantısında paylaştı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mağdurlar İçin Adalet Topluluğu´nun hazırladığı  ?2. Yılında OHAL´in Toplumsal Maliyetleri Raporu?nun sonuçlarını Taksim Hill´de düzenlenen basın toplantısında paylaştı.

Adıyaman Üniversitesi´nden ihraç edilen Doç. Dr. Bayram Erzurumluoğlu´nun başkanlığında hazırlanan 993 sayfalık raporda 3776 katılımcı ile yapılan görüşmelere yer veriliyor.

Raporda görüşülen kişiler ise üç ana kategoride; Olağanüstü Hal´in (OHAL) doğrudan mağdurları, mağdur yakınları ve doğrudan OHAL mağduru olmayanlar şeklinde sınıflandırılıyor.

Gergerlioğlu´nun söylediğine göre, raporda elde edilen veriler ışığında, OHAL mağduru olanların ruh dünyasında üç önemli bulgu açığa çıkmış durumda: Şok hali, güvensizlik/paranoyaya varan şüphecilik ve öğrenilmiş çaresizlik.

Gergerlioğlu: OHAL felaketi nesli tehdit ediyor

Raporun sunumuna geçmeden önce OHAL ve toplumsal sonuçlarına ilişkin konuşan Gergerlioğlu Adalet Bakanının bu raporu okuduğu takdirde istifa etmesi gerektiğini söyleyerek şu ifadelere yer verdi:

?Raporu hazırlarken ruhumuzun ağırlaştığı, bedenimizin yer çöktüğü anlar oldu. Çünkü çok duygulu, insanı çok derinden sarsan ifadeler vardı. İnsanların iki yıl boyunca yaşayıp gördüklerini bütün ayrıntısıyla anlattı.

?Ancak etkileri hala bitmeyen OHAL ve KHK´lar bu toplumda yaşayan insanları derinden sarsmaya devam ediyor ve etkileri dalga dalga yayılıyor. KHK ve OHAL felaketi, nesli tehdit ederek maddi ve manevi boyutlarıyla büyük sıkıntılara neden olurken ekonomik, sosyal, siyasal, bilimsel anlamda da negatif sonuçlarıyla topluma yansıyor.?

OHAL ve soruşturmalar

Sunumunu Bayram Erzurumluoğlu´nun yaptığı rapordan öne çıkan sonuçlar şöyle:

* KHK/OHAL ile is?lerinden atılan kişilerin yüzde 99,64´ü, 15 Temmuz 2016 sonrasında muhatap oldukları adli veya cezai sorus?turmalardan hiçbirisine 15 Temmuz 2016 öncesinde muhatap olmamıs? kişiler. Yani, 15 Temmuz sonrası mag?durlar aleyhine açılan idari/adli sorus?turmaların tamamına yakını konjonktürel ve geçmis?le bir bag?ı veya temeli bulunmayan soruşturmalar.

* Bir diğer veri ise KHK ile ihraç edilenlerin yüzde 70´i hakkında hiçbir şekilde soruşturma açılmamış olması.

OHAL ve masumiyet karinesi

* Modern/Pozitif hukukun ?Masumiyet karinesi? prensibi OHAL/KHK mag?durları için is?letilmedi ve mag?durlar, ?Kendi masumiyetlerini ispat? zorunda bırakıldı.

* Suçlu olduklarını kabul etmeyenlerin birçog?u, ?suçunu/suçlulug?unu gizleme?, ?inkâr etme? veya ?örgütsel davranıs?? sergilemekle dahi itham edildi, daha s?iddetli baskı ve muamelelere maruz bırakıldı.

OHAL ve yargılama süreçleri

* OHAL ülkeyi birincil ve ikincil mag?durları açısından ?kapalı ve/veya açık bir hapishane?ye veya mega bir ?toplama kampına? dönüs?türdü. OHAL yargılamaları adil bir şekilde yapılmadı. Cadı avları ve cadı yargılamaları ile mes?hur, Orta çag? Avrupası, Engizisyon uygulamalarına benzer yargılama yaklas?ımlarının sergilendi.

* Mag?durlar is?ledikleri iddia edilen suçlardan bireysel olarak suçlanmak ve bireysel olarak cezalandırılmak yerine aileleri ve/veya akrabaları ile birlikte ?Toplu hedef gösterilme, toplu hedef alınma, toplu suçlanma ve toplu cezalandırma? uygulamalarına da maruz bırakıldı.

* OHAL ve devamındaki süreçte, mag?durların ve yakınlarının hukuk, güvencesi, is? güvencesi ellerinden alındı. Çalıs?ma ve yurtdıs?ı yasakları ile de açlıg?a mahkum edildiler.

OHAL ve ?açlığa mahkumiyet?

* OHAL´de "gözaltı ve/veya tutukluluk" deneyimi yas?ayanlarla ilgili olarak elde edilen veriler, kendilerine, gözaltında ve/veya hapishanelerde, "Sistematik is?kence" uygulandıg?ı yönünde. Ayrıca, tutukluların önemli bir kısmı yakınlarının ikamet ettikleri yerlerden, yüzlerce kilometre uzakta tutuldu. Bu durum, ailelere yarattıg?ı ilave maddi külfetler yanında, çok sayıda trafik kazası veya kaza atlatma olaylarının da yas?anmasına sebep oldu.

* Belirli bir süre gözaltı ve/veya tutukluluk yas?adıktan sonra denetimli veya denetimsiz olarak serbest bırakılan mag?durlar veya takipsizlik alan mag?durlardan birçog?u için "Sivil ölüm", ?Sosyal güvencesizlik? ve ?Açlıg?a mahkumiyet? uygulamaları da devam ettirildi. Bu uygulamaların devamında birçog?unun aile üyeleri ve akrabaları da is?e alımlarda veya mesleki yeterlilik belgelerinin verilmesinde, ?güvenlik sorus?turması?, ?mülakat? gibi uygulamalarla mag?dur edilerek bireysel suç ve bireysel ceza uygulamaları yerine, aileleri ile birlikte, ?toplu suç ve toplu cezalandırma? uygulama ve yöntemlerine maruz bırakıldı.

OHAL´de sağlık

* OHAL/KHK mag?durlarının, dayanma, ayakta kalma veya hayatta kalma güç ve yetileri her geçen gün zayıfladı ve bu sebeple, yas?adıkları ag?ır mag?duriyetlerin getirdig?i travmalara dayanamayan çok sayıda birincil veya ikincil mag?durlar intihar etti, yeni hastalıklara yakalandı veya yeniden nükseden, ag?ırlas?an hastalıkları sebebi ile zarar gördü veya vefat etti.

* OHAL /KHK süreçleri mag?durların, aile-içi ve yakın akrabalık ilis?kilerine de önemli zararlar vermenin yanında; koms?uluk ve arkadas?lık ilis?kilerine de çok büyük zararlar verdi. Bu sebeple, mag?dur ailelerin birçog?u bulundukları mekanlardan tas?ınmak zorunda kaldı. Yas?anan huzursuzluk neticesinde bölünme ve bos?anmalar da ciddi oranlarda arttı.

OHAL ve çocuklar

* 5275 sayılı ?Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin I?nfazı Hakkında Kanun?un "Hamile, yeni dog?um yapmıs? veya bebekli kadınlar" hakkındaki hükümlerinin OHAL´de ve sonrasında, OHAL mag?durlarına, ?terör örgütüne üye oldukları? iddiası ile uygulanmadı ve böylece hem annelerin hem de bebeklerin veya çocukların hukuki ve insani hakları ihlal edildi.

OHAL ve ekonomi

* KHK/OHAL mag?durlarının çok önemli bir kısmı ?eg?itim sektörü´nde çalıs?an ög?retmenler ve akademisyenlerden oluştu. Sag?lık sektöründe çalıs?an doktorlar, hems?ireler ve dig?er kamu hizmeti alanlarında çalıs?an tüm memurlar haksız ve kötü muameleler gördü. Ülkenin, ekonomisi, üretimi, rekabeti, eg?itimi, bilimi, güvenlig?i ve sag?lıg?ı telafisi imkansız zararlar aldı.

* Yüksekokul ve üzeri okul mezunlarının Türkiye ortalaması yüzde 17 iken OHAL mag?durlarının yüzde 98,7´si yüksekokul ve üzeri okullardan, yüzde 25´i de yüksek lisans ve doktora mezunu. Rapora göre, bu kişilere ?Türkiye dıs?ına çıkma fırsatı verilse?, yüzde 83,9´unun, yabancı bir ülkeye gitmek ve orada yas?amak istiyor.

OHAL ve eğitim

* OHAL uygulamalarının yüksek eg?itimli kesimler arasına getirdig?i moral ve motivasyon kaybı nedeniyle artık dünya sıralamalarında ilk 300´e girebilen bir tane bile üniversite kalmadıg?ı gibi Türkiye kaynaklı tıp, mühendislik, fen bilimleri, sosyal bilimler vb. alanlarındaki tüm akademik çıktılar yüzde 30´a varan oranlarda azaldı.

OHAL İnceleme Komisyonu ne denli işlevli?

* Mag?durların büyük çog?unlug?unun, ihlal edilen haklarına, hukuki yollarla yeniden kavus?abilmeleri için, kendilerine, kullanmaları gereken tek yol/köprü olarak gösterilen ?OHAL I?s?lemleri I?nceleme Komisyonu? kendilerine yapılan bas?vurularda, hukuki/objektif kriterler kullanmaktan ziyade siyasi iktidarca belirlenen ?siyasi kriterleri? kullanarak, mag?durların, mag?duriyetlerini uzattı ve onların daha uzun süreli mag?duriyetler yas?amasına aracılık etti.

?Üstünlerin hukuku deg?il, hukukun üstünlüg?ü"

Raporun sonuç kısmında OHAL ve devamındaki uygulamaların sivil toplumda ve modern hukukta karşılığı olmadığı belirtilerek şu önerilere yer veriliyor:

?Çag?das? hukukta ve sivil toplumda desteg?i olmayan ?OHAL mirası ve zihniyeti´ uygulamalarından bir an önce vazgeçilerek, ülkenin huzuru, refahı, barıs?ı ve güvenlig?i açısından ?Hukuk Devleti´ sistemine geçilmesi bir zorunluluktur.

?Türkiye´de ve dünyada üstünlerin hukukunun deg?il, hukukun üstünlüg?ünün geçerli ve yürürlükte oldug?u, hak, hukuk ve adaletin hâkim oldug?u günlerin bir an önce gelmesi temel umut ve dileg?imizdir.?

Açıklamaya katılanlar

Açıklamaya aralarında yazar Oya Baydar, gazeteci-yazar Aydın Engin, KHK ile ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, siyasetçi Ufuk Uras, HDP Milletvekili Hüda Kaya´nın da bulunduğu çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.

Türkiye´de OHAL

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 21 Temmuz 2016´da Meclis´te 461 milletvekilinin katıldığı oylamada 346 evet, 115 hayır oyu çıkarak OHAL kararı kabul edilmişti. 18 Nisan 2018´de yedinci ve son kez uzatılan OHAL´in 24 Haziran´daki seçimlerden sonra kaldırılacağı söylendi.

Ancak 31 Temmuz´da Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarını en az üç yıllığına kalıcı hale getiren yasa değişikliği, Resmi Gazete´de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Tam adı ?Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi? olan 25 maddelik düzenleme, 20 Temmuz 2018´de TBMM Adalet Komisyonu´nda kabul edilmişti. Kanun teklifi Meclis Genel Kurulu´nda da 25 Temmuz´da kabul edildi.

Kanunda, Toplantı ve Gösteri Yasası´ndan, Terörle Mücadele Kanunu´na dek değişiklikler öngörülürken, görevden ihraçlar için Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmasına da gerek kalmadı.

Gözaltı süreleri yanı sıra mahkemenin, tutukluların tahliye taleplerine karar vermesi için tanınan süre de bir aya kadar uzatıldı.

 

Kaynak: bianet.org