‘O partiden biriyle evlenmem, komşu olmam, iş kurmam…’

“Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları 2020” araştırması, iktidar ve muhalefet partilerini destekleyenler arasında derin bir uçurum olduğunu, parti taraftarlığının bir tür kimlik haline geldiğini gösteriyor.

‘O partiden biriyle evlenmem, komşu olmam, iş kurmam…’

Türkiye’de Kutuplaşmayı Azaltmaya Yönelik Stratejiler ve Araçlar Projesi (TurkuazLab) kapsamında yürütülen “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları 2020” araştırmasının sonuçları, projenin bilimsel koordinatörü Prof. Dr. Emre Erdoğan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı tarafından düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı.

Projenin ilk araştırmasının sonuçları 2017 yılında yayımlanmıştı.

29 şehirden 18 yaş üstü 4006 kişiyle yüz yüze görüşüldü

Araştırma, salgın sebebiyle oluşan zor koşullara rağmen, Türkiye’nin 18 yaş üstü nüfusunu temsil eden 4006 kişiyle, 29 ilin mahalle ve köylerindeki 500 örneklem noktasında Kasım-Aralık aylarında yapılan yüz yüze görüşmelerle gerçekleştirildi.

Araştırmaya katılanların demografik yapısı şöyle:

CİNSİYET

Erkek %51.0        Kadın %49.0

YAŞ

18-29 yaş            %26.6

30-45 yaş            %39.4

46-87 yaş            %34.0

İKAMET

Kent                      %94.1

Kır                         %5.9

ÖĞRENİM

İlkokul ve altı      %30.4

Orta öğretim        %49.2

Yüksek öğretim   %20.1

Araştırmanın sonuçları, farklı parti taraftarları arasındaki kutuplaşmanın derinleşerek devam ettiğini; bunun gündelik hayattan evlilik ve özel ilişkilere kadar uzanan boyutlarda kendisini gösterdiğini ortaya koyuyor.

“Parti taraftarları birbirini ‘öteki’ olarak görüyor”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, yaptığı değerlendirmede “Parti taraftarlarının birbirini ‘öteki’ olarak görmeye başlaması siyasal hoşgörüsüzlüğün ve sosyal mesafenin artması şeklinde tezahür ediyor. Ayrıca ‘diğer’ parti taraftarları ahlaki olarak da aşağıda görülerek ötekileştiriliyor. Bu da birlikte yaşamanın ve sorunlarımıza ortak çözümler geliştirebilmenin önündeki en büyük engellerden biri” ifadelerini kullandı.

“Evlenmem, komşu olmam, iş kurmam…”

Araştırmada, çocuğunun en uzak hissedilen parti taraftarlarından biriyle evlenmesini istemeyenlerin oranı %74,9, isteyenlerin oranı ise %21,1 olarak tespit edildi.

Yine en uzak hissedilen partinin taraftarlarından biriyle iş yapmayı isteyenlerin oranı %24,3’te kalırken “istemem” diyenlerin oranı %72 oldu.

En uzak hissedilen partinin taraftarlarıyla komşu olmak istemediğini belirtenlerin oranı %60,8, “isterim” diyenlerin oranı ise %36,8.

Ekonomiye dair kaygılar ve eleştiriler birbirine yakın   

Araştırmanın ortaya koyduğu veriler arasında en çarpıcı olanı ise, ekonomiye dair konularda AK Parti tabanı ile muhalefet partilerinin tabanının ortak bir görüşte buluşması oldu.

Araştırma, Cumhur İttifakı partilerinin tabanları ile diğer partiler arasında birçok başlıkta derin bir kutuplaşma yaşandığına dikkat çekerken, ekonomideki kötüye gidiş konusunda -farklı oranlar dile getirilse de- her iki kutupta kötümserliğin öne çıkması dikkat çekiyor.

Araştırma sonuçlarına göre, “Beş yıl öncesine göre ülkenin ekonomik durumu daha iyi” tespitine katılan AK Parti taraftarlarının oranı %29 gibi oldukça düşük bir seviyede. MHP’lilerde ise bu oran %15. Bu tespite katıldığını ifade eden İYİ Parti taraftarlarının oranı %6, CHP’lilerin oranı %4, HDP’lilerin oranı ise %3.

“1 yıl içerisinde ülkenin ekonomik durumu daha iyi olacak” düşüncesine katılan AK Partililerin oranı %44, MHP’lilerin oranı %24, İYİ Partililerin oranı %7, CHP’lilerin oranı %5, HDP’lilerin oranı %5.

“5 yıl öncesine göre ailenin ekonomik durumu daha iyi” görüşüne katılan AK Partililerin oranı %27’de kalırken, MHP’lilerin oranı da ancak %18 oldu. Bu görüşe katılan CHP ve İYİ Partililerin oranı %5, HDP’lilerin oranı %2 oldu.

Bazı kimlik grupları sistematik olarak ayrımcılığa uğruyor

Araştırma çalışması, bazı kimlik gruplarının sistematik olarak ayrımcılık ve dışlanmayla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

HDP taraftarlarının %55’i iş başvurularında, %54’ü karakollarda, %50’si devlet dairelerinde, %40’ı üniversitelerde, %38’i hastanelerde, %38’i lüks mağazalarda ve %32’si sokakta “kötü” davranışla karşılaştıklarını söylüyor.

CHP taraftarlarının görece daha fazla “kötü” davranışla karşılaştıklarını söyledikleri yerler, %22’yle iş başvuruları, %18’le karakollar ve %17 ile devlet daireleri.

İYİ Parti taraftarlarının %13’ü iş başvurularında diğer gruplara kıyasla “kötü” davranış gördüklerini düşünüyor.

AK Parti ve MHP taraftarları arasında, sayılan yerlerde diğer gruplara kıyasla kendisine “kötü” davranıldığını düşünenlerin oranı yok denecek kadar az.

Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini kimler destekliyor?

AK Parti taraftarlarının %86’sı, MHP’lilerin %82’si Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesini destekliyor. Bu oran CHP taraftarları arasında %34.

Kanal İstanbul’a destek, Cumhur İttifakı’nda dahi çok yüksek değil

Kanal İstanbul’un yapılmasına destek verenlerin oranı AK Parti taraftarlarında %66, MHP taraftarları arasında %57. CHP, İYİ Parti ve HDP taraftarları arasında bu projeyi destekleyenlerin oranı %15’i geçmiyor.

Anadili Türkçe olmayanların kendi anadillerinde eğitim alabilmelerini savunanların oranı HDP taraftarları arasında %91. Bu oran AK Parti, CHP ve İYİ Parti taraftarları arasında %30 civarındayken, MHP taraftarlarının %21’i bu görüşe destek veriyor.

MHP’liler, AK Partililere göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konusunda daha az iyimser

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ülkemizin geleceği açısından daha iyi olacağını” düşünenlerin oranı AK Partililerin arasında %75,5, MHP’lilerin arasında %53,2, CHP’lilerin arasında %4,9, HDP’lilerin arasında %8,2, İYİ Partililerin arasında ise %9,5.

Gezi eylemleri: Kutuplaşmanın somut hali 

Gezi eylemleri hakkındaki görüş farklılıkları ise kutuplaşmanın en derin hissedildiği konular arasında yer alıyor. “Gezi eylemleri, Türkiye’de belirli hükümet politikalarına tepki gösteren birçok vatandaşı birleştiren barışçıl bir ifade özgürlüğü eylemidir” tespitine katılan AKP’lilerin oranı %10,6, MHP’lilerin oranı %11,5, CHP’lilerin oranı %75,0, HDP’lilerin oranı %55,7, İYİ Partililerin oranı %40,7.

İstanbul Sözleşmesi

“İstanbul Sözleşmesinden imzanın çekilmesi Türkiye’de kadınlara yönelik şiddeti arttırır” tespiti karşısında partilere göre dağılım ise şöyle:

AKP %25,0, CHP %62,2, HDP %48,2, MHP %29,9, İYİ Parti %54,7.