17 Ekim 2021 Pazar gününü, 18 Ekim Pazartesi’ye bağlayan gece; Rabîulevvel ayının 12. Gecesi olup, “Mevlid-i Nebi”dir. Yani Peygamber efendimizin dünyaya teşriflerinin sene-i devriyesidir.
Bu defa Mevlid-i Nebi’ yi emekli Binbaşı Cengiz Numanoğlu’nun Peygamberimizin doğumuna dair yazdığı şu harika naat ile yâd etmek istiyorum.
Ayrıca YouTube dan ruhlara huzur veren, çok tatlı nağmeleri ile, Mehmet Emin AY veya Mustafa DEMİRCİ nin seslendirmesini de bir dinlerseniz çok mutlu olacağınız kanatındayım.
Arş’ın kubbelerine adı nurla yazılan
İsmi semâda “Ahmed”, yerde “Muhammed” olan
Yedi katlı göklerde Hak cemâlini bulan
Evvel-ahir yolcusu yâ Hazreti Muhammed
Sağnak nur yağmurları inerken yedi kattan
O gece sendin gelen, ezel kadar uzaktan
Melekler her zerreye müjde verirken Hak’tan
O gece sendin gelen yâ Hazreti Muhammed
Güneşler, o gecenin nuruna secdederken
Yıldızlar meşk içinde, kâinat vecdederken
Bütün hamd ü senalar Yüce Rabb’e giderken
O gece, sendin gelen, yâ Hazret-i Muhammed
Kâbe’de şirk taşları, putlar yere dönerken
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken
Bin yıllık küfr ateşi, ebediyyen sönerken
O gece sendin gelen yâ Hazreti Muhammed
O gece Save gölü, mu’cizeyle kururken,
Kisra saraylarında, sütunlar savrulurken
Arz’dan arş’a âlemler rahmetini bulurken
O gece sendin gelen yâ Hazreti Muhammed
Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen
Doğar doğmaz, “Allah’a secde” emri verilen
Doğudan ve Batıdan, her mahlûkça görülen
Kainat efendisi, yâ Hazreti Muhammed
Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Beşerî şüpheleri, Kur’ân ilmiyle silen,
Seçilen sevgilisin, yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur’ân şahidi, Allah’ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; dem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkatiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
limlerin sultanı, yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki güzel huyların, ahlâkın meş’alesi
Sabır doruklarında beşerin en yücesi
Senin cennet mekanın, fakirlerin hanesi
Gönüller hazinesi yâ Hazreti Muhammed
Sana şâhit sonsuzlar, ezelden beri her an
Sana şahit ayetler her zerre ve her mekan
Senden uzak kalmaya nasıl dayanır ki can
Sen, her canda cânânsın yâ Hazreti Muhammed
Mi’raç gecesi bir bir açılıyorken gökler
Seni selamlıyorken her katta peygamberler
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler
Hak’ka yalnız yürüdün yâ Hazreti Muhammed
Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin
Dünyada dönmeyen dil mahşerde ne söylesin
Mevla, bütün beşeri ümmetinden eylesin
Sancağının altında yâ Hazreti Muhammed
Hak ile kul vuslatı o ilâhî düğünde
Hiç kimseden kimseye fayda olmayan günde
Hasatları, has tartan o terazi önünde
Noksanları bağışlat yâ Hazreti Muhammed
Biliriz ki; hükmü yok bu dünya nimetinin
Gönüldür sermayesi ahiret servetinin
Sana salat ve selam gönderen ümmetinin
Cennetler şahidi ol yâ Hazreti Muhammed
Cengiz NUMANOĞLU