16 09. 2018 Pazar
New Yorker dergisi şehirli, modern, liberal çevrelerin yıllardır tutkuyla takip ettiği ve kültürlerin, zevklerin, stillerin trendlerinin en iyi anlatlıldığı dergidir. Modern yaşamın her alanının çözümlendiği yazılar dergide yayınlanır.
ABD´nin ve özellikle New York´un önemli oyun kurucuları, önemli işadamları, sanatçılar, üniversiteli gençlik ve eğitimli kadınlar tutkuyla takip ederler bıu dergiyi.
Dergiyi çıkaran Conde Nast şirketi diğer birçok yayınında tasarrufa gitse, işten çıkarmlar da olsa, New Yorker dergisi bunlardan muaf tutulur çünkü o önemli bir markadır Vogue dergisiyle birlikte onlara hiç dokunulmaz. New Yorker´ın yayın yönteni David Remnick ile Vogue´un yayın yönetmeni Anna Wintour şiketin kralı ve kraliçesi gibidirler.
New Yorker geçenlerde kendisne hiç yakışmayan bir iş yaptı ve önemli bir kriz yaşadı.
Türkiye hakkında bir yazı yazacağı zaman beni aradığından tanıdığım kadarıyla o olan bitenler David Remnick´in yumuşak ve sakin karakterine de hiç yakışmadı.
NEW YORKER FESTİVALİ
Dergi her yıl bir festival düzenler. Bu bir tür fikirler festvalidir ve derginin önemli yazarları, siyastten, iş dünyasından önemli insanlarla sahnede konuşurlar. Bu fikirler festivalinde seyirciden de sorular alınır, konular detaylı tartışılır.
David Remnick bu yıl sohbet için Beyaz Saray eski srtratejisti Steve Bannon´u davet etti ve o da "Seve seve katılırım" dedi ve gün belirlendi.
Ancak bu programa alınınca kıyamet koptu. Dergi içinden ve okuyuculardan büyük tepki geldi.
New Yorker gibi bir liberal sola açık entelektüel dergi Steve Bannon gibi ırkçı hatta faşist bir insanı festivaline nasıl davet eder diye kavgalar çıktı.
Tepki o kadar büyük oldu ki daha önce festivale katılacağını söylemiş olan bazı yazar ve sanatçılar katılımlarını iptal ettiler. Dergi içinden istifa tehditleri gelmeye başladı.
HİÇ YAKIŞMADI
Sonunda David Remnick kendisine hiç yakışmyan bir şey yaptı; bunu bir fikir ifade özgürlüğü meselesi olarak savunmak yerine Steve Bannon´a yaptığı daveti iptal etti. Ve bence derginin liberal, hoşgörülü, entelktüel tavrı da fena darbe yedi; karizması çizildi.
Onlar Steve Bannon´u faşist olarak tanımlıyorlar ama kendileri de ona yakışan tavırlar alabiliyorlar. Steve Bannon gayet cesur bir şekilde kendisinin hiç sevilmediğini bildiği bir ortamda fikirlerini ifade etmeyi kabul etmişkenNew Yorker´ın da kurum olarak buna uyması gerekiyordu bence.
***
Village Voice
Alternatif solun, hür düşüncenin haftalık gazetesi olan Village Voice da sonunda dayanamadı ve kapandı. Yıllardır New York´un entelektüel yaşamına derin damga vıurmuş bir gazetenin aniden ortadan yok olması son derce acı bir olay oldu benim için. Öğrencilik yıllarımdan beri her çarşamba sokaktaki bedava dağıtım yerlerinden gazeteyi alıp dikkatle ve zevkle okurdum. Artık bu keyfin de olmaması bu dijital devrim diye pek sevilen şeyin aslında beyinlere ne kadar kötülük de yaptığını düşündürdü bana.
