Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gençay Akgül’ün keşfettiği yeni bitki “Nevsehirensis Akgül” adıyla literatüre girdi.
Akgül, çalışmaları kapsamında kırsal alanda rastladığı bir bitki türünden örnekler topladı. Örnekler üzerinde 4 yıl süren detaylı araştırmada türün morfolojik özellikleri incelendi. Çalışmalar sonucunda Latincesi plantaginaceae, Türkçesi sinir otugiller ailesine ait yeni endemik bitki türü tespit edildi. Latince “ensis” ekiyle Nevsehirensis adı verilen yeni tür, Ot Sistematik Botanik Dergisi’nde yayımlandı.
Akgül, zengin bitki çeşitliliğine sahip Türkiye’nin, ekolojik, yükselti, jeomorfolojik farklılıkların ortaya çıkardığı habitatlar açısından dünyada özel konumu bulunduğunu söyledi.
Dünyadaki çeşitli flora alanlarının kesiştiği noktada yer alan Türkiye’nin, bitki türü sıralamasında listenin başlarında bulunduğunu dile getiren Akgül, “Ülkemizde, bugünkü kayıtlara göre endemik bitki sayısı 4 bini aşmış durumda. Bu da dünya çapında ilk dört sırada yer aldığımızı gösteriyor. Nevşehir bölgesi de zengin bitki çeşitliliğine sahip. Nevşehir’de 230 farklı tür var, bunun yaklaşık 80’i endemiktir.” dedi.
Akgül, uzun yıllardır ülke genelinde ve Nevşehir’de uluslararası literatüre girecek yeni türler üzerinde araştırma yaptıklarını anlattı. Bu çalışmalar esnasında globularia (küre çiçeği) cinsine ait bitkileri incelerken yeni endemik türü fark ettiklerini aktaran Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nevşehir ile Avanos ilçesi arasındaki doğal alanda farklı bir bitki örneğine rastladık. Üzerinde yaklaşık 4 yıldır çalışıyoruz. Gövde, yaprak, çiçek gibi morfolojik yapısını inceledik. Yakın türden farklı karakterler gösterdiğini tespit ettik. Çalışmalar sonucunda yeni bir bitki taksonu (varyete, sınıf, tür) keşfetmiş olduk. Bulunduğu bölgeden dolayı ‘Globularia orientalis L. var. Nevsehirensis’ adını verdik. Sırada başka yeni türler de var. Nevşehir bakir bölgelerden biri. Çalışılacak birçok alan ve bitki var. Bunu yayın haline getirdik, literatüre de girdi.”
Akgül, yeni türün çoğaltımı üzerinde çalıştıklarını, tohumlarının ise bitki gen bankasında korunacağını ifade etti. Bitki türü bakımından büyük potansiyele sahip Anadolu’nun korunması için her bireye görev düştüğünü vurgulayan Akgül, “Bitki yerinde korunursa daha doğru olur. Alanları korumak için herkesin çevresindeki bitkilerden haberdar olması lazım. Ayağınızı bastığınız yerde endemik, özel veya yeni bitki türü olabilir, bu bilinçle hareket etmek lazım. Bu milli bir servettir. Sadece tarihi yerlerin değil, bitkilerin de onlar kadar değerli olduğunun farkında olunması gerekiyor.” diye konuştu.