Türkiye´deki sol çizginin anti-kapitalizm iddiaları konu toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBT olunca duvara çarptı.
Sol çizgideki yayın organları İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmemesi için seferber olurken, Birgün Gazetesi hafta başında ?İstanbul Sözleşmesi tartışmaya açılamaz´ haberiyle eleştirilere konu oldu.
En büyük finansörler kimler?
Kapitalizme karşı son direniş kalesi olan aileyi ortadan kaldırmak üzere kurgulanan toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBT propagandası, Dünya Bankası, IMF, Rockefeller Vakfı, Soros Vakfı, Ford Vakfı başta olmak üzere uluslararası kapitalist kuruluşlar tarafından da büyük meblağlarla fonlanıyor.
Her fırsatta kapitalizme, sömürüye başkaldırdıklarını ifade eden sol kesim toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBT propagandasıyla kendi içerisinde büyük bir tutarsızlık yaşıyor.
Daha önce hastalık olarak görülüyordu
Türkiye´de konuyla ilgilenen isimlerden Ahmet Hakan Çakıcı ve Mücahit Gültekin, yaşanılan tutarsızlığa değindiler.
Ahmet Hakan Çakıcı, eşcinsellerin bundan 50-100 sene önceye kadar Avrupa´da aşağılandığını ve hiçbir değerleri olmadığını söyleyerek ´Neden kıymete bindiler? Çünkü kapitalistlerin aileyi dağıtmak için daha güzel bir malzemesi olamazdı. Kapitalizme karşı son direniş kalesi olan aile, LGBT gibi fıtrata ve insanın varlık sistemine aykırı bir proje ile adım adım çözülecekti. Bugün baktığımızda LGBT projesini destekleyenlerin başında dünyadaki kapitalist unsurlar geliyor. Dünya Bankası´ndan, Soros Vakfı´na, Rockefeller Vakfı´na kadar insan haklarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlık düşmanları bu projenin arkasında duruyorlar, büyük fonlar aktarıyorlar´ diye konuştu.
Mücahit Gültekin, Batı´dan hatrı sayılır bilim adamlarının kadın ile erkeği eşitlemeye yönelik çabaların sonuçsuz kalacağı yönündeki tespitlerini aktararak ?Kendi yetiştirdikleri bilim adamları bile bu gerçeği kabulleniyor. Biz adına fıtrat deriz onlar başka şeyler söyler ama ciddi farklılıkların olduğu net´ ifadelerini kullandı.
Toplumsal cinsiyet, eşcinsellik gibi propagandaları yapanların ?azınlığız´ söylemine sarıldığına dikkat çeken Gültekin, ?Birtakım feminist gruplar kapitalizme karşı olduklarını söylüyorlar. Peki neden dünyanın devasa emperyalist ve kapitalist kurumlarının kendilerine verdiği açık desteği, fonu sorgulamıyorlar. Türkiye´deki ilk kurulan LGBT derneğini Dünya Bankası Başkanı ziyaret etti. Çünkü bu projeler basitçe spontane gelişmiş şeyler değil. Bir kere insanın varlığına açılmış bir savaş söz konusu. Neo-liberal çıkarlar dahilinde şekillendiriliyor bu süreç. İşgücü de bu bağlamda önemli bir unsur´ dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ?Topyekun itiraz etmemeliyiz, doğru olduğu noktalar da var´ diyenlere cevap veren Gültekin, ?Bu gündemi oluşturanlar Allah´ın kevni ayetlerine, insanın varlık sistemine savaş açmışlardır. Bizleri safdışı bırakılması gereken pespaye varlıklar olarak görüyorlar. Kadının konumunu biz kendi referanslarımızla ele almalıyız, buradaki amaç bambaşka ´ şeklinde konuştu.