Son birkaç haftadır bu sütunlarda 2008 krizinden bu yana küresel neoliberal düzenin çalkantıya girdiğini ve bu çalkantılar sonucunda ister istemez şekil değiştireceğini yazdık. Son aylarda Çin, AB ve ABD üçgeninde görünen, bu güçlerin karşılıklı olarak birbirlerinin büyük şirketlerine ceza kesme uygulamaları da yaşanmakta olan ticaret savaşının en bariz göstergesi. Bu savaş da mevcut neoliberal küreselci düzenin bu şekli ile devam edemeyeceğini göstermektedir.
Neoliberal dünya düzen beş unsur üzerine inşa edilmiş durumdadır. Bireycilik, seçim hürriyeti, serbest piyasa, piyasa garantisi ve dokunulmazlığı, minimal devlet müdahalesi.
Ancak bu temel ilkelerin bazılarının iyi işlemediği -örneğin seçim hürriyeti- bazılarının da Dünya´da şu an kurulu olan ulus devlet bazlı yapı ile çeliştiği ortaya çıktı. Kendisine kesinlikle müdahale edilmemesini isteyen piyasa aktörleri, giderek büyüyüp güçlenerek uluslar üstü bir piyasa diktatörlüğüne dönüşmüş durumdalar. Ulus ötesi bu yapının hissedarları ve onları kontrol eden gruplar ulus ötesi yeni bir elitist sınıf oluşturmuşlardır. Dünya´da adeta bir şirketokrasiyönetimi hüküm sürmektedir. Sistemin handikapları bununla da bitmemektedir.
Neoliberal yapı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi devletin müdahalelerinin minimumda kalmasını istemektedir, ancak fiiliyatta bu böyle olmamaktadır. Bu kadar de-regule bir Dünya, sanılanın aksine daha güçlü devletler, güçlü siyasi lobiler, güçlü kanun koyucu ve uygulayıcılar gerektirmektedir. Bu da ister istemez ekonomi ile siyasetin birbirlerinin içine daha sıkı girmelerine neden olmaktadır. Geçen haftalarda Boeing 737 Max 8 uçaklarına Çin başta olmak üzere çeşitli ülkelerde uçuş yasağı getirilirken ABD´nin buna uzun süre direnmesi bunun tipik örneğidir. Normalde bu kararın sadece uçaklardaki teknik bir arıza üzerinden alınacak teknik bir karar olması gerekirdi ama devlet başkanları düzeyinde tartışıldı. Ortada tarafsız, adil kanun koyucu ve yargı olmayınca iş tamamen kimin siyasi bağlantıları daha güçlü, kimin değil savaşına dönmektedir. Hatırlarsınız ülkemizde de benzer örnekler yaşanmıştı, konu dağılmasın diye burada ayrıntılara girmeyeceğiz.
Yazının devamını okumak için...