06.10.2018 Cumartesi
İnsanın Devlet Bahçeli gibi siyasetçi olası geliyor. 1999´da altına imza attığı kararnameyi rahmetli Bülent Ecevit´in getirdiğini söyleyen MHP liderinin yaklaşık 2037 yılında ?Mc Kinsey´i de; Erdoğan-Akparti-Albayrak getirdi? diyeceğine kuşkusu kalmıyor.
Böyle parti liderliği siyasetçilik dostlar başına.
Tabii rahmetli Ecevit mezardan çıkıp gelemeyecek. Kendisine sorma şansımız da yok. O yüzden Bahçeli ne diyorsa o.
Aslında böyle uzun dönemli siyaset adamı istihdamı bu nedenle de son derece faydalı. Neredeyse 20 yıl sonrasını bugünden tahmin imkan dahilinde. 6 Ekim 2037 Akşam gazetesi manşeti bugünden belli.
Twitter hesabını bile DB rumuzu ile oluşturan Arzu Erdem´i de sanırım ?bana Ecevit tavsiye etti? diyebilecekler. Ağustostan beri 100 binleri girişimiyle motive eden Arzu Erdem; Cumhurbaşkanlığı sözcüsü ?emeklilikte yaşa takılanlar için düzenleme gündemimizde yok? dedikçe ne hissediyor gerçekten merak ediyorum.
Milletvekilli dostumun bana ?neden emeklilikte yaşa takılanlar için bu kadar yazıyorsun?? sorusuna cevabım ?sen neden bu konuyu gece gündüz gündeme getirmiyorsun?? olmuştu.
Bir partinin kendi kendini reddeden siyaset ile toplum karşısına çıkıp üstüne üstlük seçmeninde en ufak bir şüphe uyandırma kaygısı duymaması dünya literatürüne girecek manzara.
Kimileri emeklilik için can atarken, siyaset erbabının aklı çıkıyor yerini yenilere vermeye. Bu da güzel ülkemizden bir çelişki?
Tabii bir de emeklilikte yaşa takılanlara ?bunlar köpük? diyen ?yandaş gazeteciler´ var. Vatandaşa sabun köpüğü muamelesi yapıp gazeteci sıfatıyla kendilerine medyada yer ve zemin bulanlar, zaten Sn. Cumhurbaşkanı ?bunlara demokraside gerek yok? dediği için, tahminim, azalarak bitecek.
Buna rağmen MHP´nin köpük siyaseti ile kendilerini itham eden o yazara vereceği yanıtı merak ediyoruz. Köpük deyince akla köpük partisi geliyor ister istemez.
MHP gerçek bir parti mi diye sormuştuk son yazımızda. Kendilerine MHP sempatizanı diyenler Meral Akşener´in evine gidip, önünde slogan attılar.
Her ne kadar Sn. Akşener partinin adresini vermiş olsa da, evin önüne gidip tantana yapmak delikanlı raconu değil kesinlikle. MHP´nin özeleştiri yapması gereken konular gittikçe artıyor.
Evin önüne gelip resital vermeyi anlarız da, gece vakti meskun mahalde bağırıp çağırmak nasıl bir kafa ürünü çözemeyiz.
MHP Genel Sekreteri Büyükataman: ?Ülkücü hareketin kadife eldiven içindeki demir yumruk olduğunu kimse unutmasın? diye topa girdi.
Bir zamanlar MHP içinde yer alan ülküdaşa da böyle mi hitap edilecek? Aynı partideydiniz. ?Bunlar şimdi demir yumrukla dövülecek insanlar mı?? diye sormak şart oluyor. Sonuçta eldiven kadife demir vs. durumdan vazife çıkaran Üsküdar MHP pert, ayrıca bu nümayişçiler için bir de gözaltı kararı ile olay sadede erdi.
Bütün bu işlem hacmi neticesinde hasta, yaşlı, öğrenci, evinde bağrışı dinlemek zorunda kaldı. MHP geleneği bir zamanlar anti komünizm bayraktarı olarak benimsediği şiddet dilini bir türlü aşamadı. İYİ Partinin kurulması bu şiddet dilini MHP´de kesafetle bıraktı.
MHP hareketten kalan sert abileri bünyede çoğunluk olarak içerdi. Bunun yarattığı gerilime dair geçmişte benim tespitlerim hem geçerliğini hem güncelliğini teyit etti. Derdimiz ne haklıydık demek olmasa da en azından bundan sonrasına müdahil olmak adına hatırlamakta fayda var.
MHP lideri, vekili, taraftarı ile, bir partiden beklenmeyen tepkiler ile gündeme giriyor. Kendileri bu durumdan rahatsız olmasa da, iktidarı payandalayan partinin bu denli değişken görünüm vermesi hiç de hayra alamet değil.
Akparti siyasetini idame için milyonları sosyal yardımlar ile kendine bağlarken MHP´nin mahdut oy tabanı için mühim olan ?emeklilikte yaşa takılanlar?a iktidar gazetecisinin yaptığı aşağılayıcı iğretileme dahi bu parti kadrosunda mukabele göremiyor.
Hayret.