15.10.2018 Pazartesi
Hükümet, kurdaki spekülatif hareketlerle başlayan fiyat artışları nedeniyle ateşi yükselen enflasyona karşı finansal piyasa düzenleyicileri, sivil toplum kuruluşları (STK), iş dünyası ve tüketicilerle el ele mücadele yürütüyor.
Türkiye´de enflasyon geçen yıl şubat ayından itibaren çift haneye çıktı. Bu yılın ortasına kadar sınırlı dalgalanmaların görüldüğü enflasyon grafiğinde, son dönemdeki spekülatif kur artışlarının etkisi kendisini hissettirdi. Geçen ay itibarıyla TÜFE yıllık bazda yüzde 24,52´ye yükseldi.
Spekülatif ataklarla artışa geçen enflasyona karşı başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ilgili bakanlar, piyasa düzenleyicileri, iş dünyası temsilcileri ve vatandaşlar birlikte harekete geçti.
Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan 2019-2021 dönemi Orta Vadeli Mali Plan´ı (OVMP) da onaylarken, planda fiyat istikrarı vurgusu öne çıktı. Ekonomi politikasının temel amacı, kısa vadede fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi, ekonomide dengelenmenin ve bütçe disiplininin sağlanması, orta vadede sürdürülebilir büyüme ve adaletli paylaşıma yönelik ekonomik değişimin gerçekleştirilmesi olarak ifade edildi.
Geçen ay açıklanan Yeni Ekonomi Programı´nda (YEP) enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması öncelikli hedefler arasında yer alırken, yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin gecikmeli etkileriyle tüketici enflasyonunun kısa vadede yükselerek bu yıl sonunda yüzde 20,8 seviyesinde gerçekleşme beklentisi programda yer aldı. Para ve maliye politikasındaki eş güdümün güçlendirilmesi ve alınacak ilave tedbirlerle enflasyonun 2020 sonunda tek haneye, 2021 sonunda yüzde 6´ya geriletilmesi hedef olarak konuldu.
Programa yoğun destek
Enflasyonla mücadele için en önemli adım ekonomi paydaşlarının ve vatandaşların destek verdiği Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak´ın öncülüğünde açıklanan "Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı" oldu.
Program kapsamında "enflasyonlamucadele.org.tr" internet sitesi yayına başladı. Türkiye´nin, enflasyonla mücadelesinde başarıya ulaşması için kamu öncülüğünde başlatılan bu programla özel sektörün gönüllülük esasına dayalı desteği hedeflenirken, katkı sağlamak isteyen tüm firmalardan ürün ve hizmetlerinde yıl sonuna kadar asgari yüzde 10 indirim yapmaları beklentisi ortaya konuldu.
Bu mücadele programına destek veren firmaların isim ve açıklamaları söz konusu internet sitesinden kamuoyuna duyurulmaya başlandı. Kampanya kapsamında sitede ismi yer alan kurum ve kuruluş sayısı geçen hafta sonuna kadar 650´yi geçerken, çok sayıda firmanın da ismi burada yer almasa da kampanyaya katıldığı görüldü.
Tüm sektörlerdeki firma ve markaların desteklerinin yanı sıra bankalar ve kamu da iki önemli uygulamayla sürece katkı sağlayacak. Bankalar 1 Ağustos´tan geçerli olmak üzere yüksek faizle kullandırılmış kredilerin faiz oranlarında yüzde 10 indirim uygulayacak.
Diğer bir katkı da yılın son 3 ayında, bekleyen KDV iadelerinin ödenme sürecinin hızlandırılması olacak. 2019 yılı başında iade başvuru tarihini takiben 10 iş günü içinde iade talebinin yüzde 50´si, incelemenin bitmesini beklenmeden mükellefe ödenecek.
Sanayi, çalışma hayatı ve gıda sektöründe yeni tedbirler
Program kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, finansman maliyetlerinden kaynaklanabilecek fiyat artışlarını aşağı çekmek için Finansman Destek Programı´nı hayata geçireceklerini, işletmelerin kullanacakları Türk lirası cinsinden kredilere yüzde 14´e kadar finansman desteği sağlanacağını, ihracat yapacak KOBİ´lere 200 bin dolara kadar 180 gün vadeli libor oranında yeni bir destek vereceklerini, bu sayede yaklaşık 3 milyar liralık finansmana erişim sağlamayı planladıklarını bildirdi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, enflasyonla mücadelenin ekonomik büyümeyi engellememesi ve işverenleri desteklemek için "kısa çalışma ödeneği" enstrümanını yakın zamanda hayata geçirmeyi planladıklarını aktardı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de program çerçevesinde enflasyonla mücadele için bakanlığa bağlı Et ve Süt Kurumu (ESK), Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü (AOÇ), TARKİM AŞ, GÜBRETAŞ gibi kuruluşların ürünlerinde asgari yüzde 10 indirime gidileceğini, ÇAYKUR´un ürünlerine zam yapmayacağını ve Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) indirimli pirinç fiyatlarında artışa gitmeyeceğini açıkladı.
Denetim ve Hal Yasası ile mücadele
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da haksız fiyat artışına yönelik bakanlığın 81 ticaret il müdürlüğü kanalıyla 3 bin 974 firmada, toplam 69 bin 200 ürünün denetiminin gerçekleştirildiğini belirtti.
Bazı gıda ürünlerinde son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının değerlendirilmesine yönelik ürün bazında günlük fiyat hareketlerini takip eden bakanlık, iç piyasada önemli ürünlerde enflasyona sebep olacak fiyat hareketlerine karşı gümrük vergisi düzenlemeleri kapsamında bazı tarımsal ürünlerin ve gıda maddelerinin gümrük vergilerini indirdi. Fiyat tarifelerinin belirlenmesinde ekmek fiyatlarına istisna getiren bakanlık, böylelikle ekmek fiyatlarının zamlanmasının önüne geçti.
Gelecek dönemde de Ticaret Bakanlığı, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı´na denetimlerden Hal Yasası´na, yerli üretimden dış ticaret politika araçlarına kadar birçok koldan destek verecek. Sebze ve meyve ticaretinde köklü dönüşümler getirecek Hal Yasası ile ilgili düzenleme de bu ay Meclis gündemine gelecek. Düzenleme, gıda enflasyonunun düşürülmesine büyük katkı sağlayacak.
Son dönemde haksız fiyat artışları ve fiyat etiketi usulsüzlüklerine karşı mevzuat değişikliği yaparak tüketicinin korunması yönünde adımlar atan bakanlık tarafından büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, tüm belediyelerde zabıta daireleri bünyesinde "Tüketici Hakları Zabıta Amirliği" oluşturulmasına yönelik çalışma başlatıldı. Böylece, gelecek dönemde zabıtaların fiyat artışları konusunda daha etkin rol oynaması sağlanacak.
Alo 175 Tüketici Danışma Hattı ve CİMER gibi diğer başvuru kanalları aracılığıyla tüketicilerin şikayetlerini de anında işleme koyan bakanlık, haksız fiyat artışı bildirimi uygulaması olan mobil şikayet hattını da kısa sürede tüketicilerin kullanımına açacak.
Öte yandan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da valiliklere gönderdiği "fahiş fiyat" genelgesiyle kur kaynaklı gelişmeleri fırsat bilerek fahiş fiyat uygulayanlara karşı tedbir alınmasını istedi. Fırsatçılık yapanlar için valiliklere "genel emir" çıkarma konusunda talimat veren Soylu, emirlere uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu´na göre gerekli adli ve idari işlemlerin uygulanmasını istedi.
Merkez Bankası, TBB ve BDDK adımları
Merkez Bankası birkaç aydır getirdiği tedbirlerle kurlardaki dengesiz ve spekülatif hareketleri kontrol altına almak ve enflasyonu hedefe yaklaştırmak için çeşitli adımlar attı.
Ağustos sonunda bankaların ihtiyaç duyduğu likiditenin sağlanabilmesi için bankalar arası para piyasasında gecelik vadedeki işlemler için bankaların borç alabilme limitlerini 13 Ağustos öncesi limitlerin iki katına çıkaran Merkez Bankası, bununla birlikte döviz piyasalarının etkin işleyişine katkı sağlamak amacıyla VİOP´ta işlem yapılabilmesine ilişkin kararını açıkladı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) geçen ay politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 625 baz puan artırarak, yüzde 17,75´ten yüzde 24´e çıkadı. Banka, aynı gün bir başka açıklama yaparak, gecelik vadede gerçekleştirilen fonlamanın haftalık vadede yapılacağına ilişkin duyuruda bulundu.
Öte yandan, bu süreçte Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türk lirası mevduat hesaplarından alınan vergi oranı düşürüldü, 1 yıldan uzun vadeli mevduat hesaplarında oran sıfırlandı, döviz mevduatlarında ise vergi oranı artırıldı.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) de bankalar ve diğer finansal kuruluşlara toplam nakit kredi borcu 15 milyon liranın altında olan işletmelerden belli şartları sağlayanların, vadesi gelen taksitlerini 24 aya kadar vadelendirebilmesi yönünde tavsiye kararı aldı.
BDDK de kredi vadeleri, kredi kartı taksit sınırlandırması, kredilerin yeniden yapılandırılması ve bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptığı bir bacağı döviz, diğer bacağı Türk lirası olan swap işlemlerine getirdiği düzenlemelerle sürece katkıda bulundu.
Söz konusu kuruluşlar da gelecek dönemlerde ihtiyaç duyulduğu takdirde gerekli adımları atmaya devam edecek.