Nakitsiz toplum

Mustafa Morgil

Nakitsiz toplum

Günlük hayatında para´nın olmadığı daha doğrusu nakit paranın (banknot ve madeni para) kullanılmadığı bir ülke olabilir mi? Kulağa ne kadar tuhaf geliyor değil mi? Ama böyle bir ülke var, daha doğrusu olmak üzere.

İskandinav ülkelerinden İsveç yakın zamanda nakit para kullanımını tamamen kaldıracak. Çünkü İsveç büyük bir hızla nakitsiz bir toplum olma yolunda ilerliyor. İsveç vatandaşları çoğunlukla ödemelerini bitcoin, kredi kartı, banka havalesi ve ülkede çok popüler bir uygulama olan Swish adlı para transferi uygulaması ile yapmaktalar. İsveç´teki 1600 banka şubesinin 900 kadarı artık nakit depolamıyor ve ülkedeki mağazaların çoğu müşterilerinin ödemelerinde nakit kabul etmiyorlar. İsveç´te kamu daireleri de arazi alım satımları da dahil birçok işlemde sanal para kabul etmeye başladılar. İsveç kronunun 2009´da 106 milyar dolar olan piyasadaki dolaşım hacmi bugünlerde %40 oranında azalmış durumda.

Benzer uygulamalar İsveç´in nordik komşuları Danimarka ve Norveç´te de yayılmaya başlamış durumda. İsveç merkez bankası şimdiden bitcoin´in yerli bir türü olacak ?e-krona? adlı sanal bir para biriminin arzı için çalışmalarına başlamış durumda. E-krona (KRN) kodu ile şu an internette çeşitli sitelerde değerlenip, analizlere tabi tutuluyor.

Nakitsiz ekonomik hayatın en büyük artısının kişisel güvenlik olduğu söyleniyor. Nakit taşımanın, nakit bulundurmamanın soygun, gasp vs gibi riskleri sıfıra indirdiği iddia ediliyor. Bazı uzmanlar ise güvenlik kaygılarından bağımsız olarak teknolojinin ilerlemesi ile bu durumun kaçınılmaz olduğunu, hayatımızda her alana etki eden teknolojik ilerlemelerin nihayetinde olarak ödeme sistemlerine de etki edeceğini söylüyorlar. Özellikle büyük mağazalarda, benzincilerde, AVM´lerde paranın gün sonu sayılması, derlenmesi, saklanması ya da bankaya transferi gibi hem zaman hem emek alan süreçlerin de ortadan kalkması bekleniyor.

Bu noktada para´nın karşılığı kavramının ne olduğunu da hatırlamak gerekecektir. Vatandaş olarak cebinizde taşıdığınız para aslında bir borç senedidir, Merkez Bankası´nın (MB) size olan borcudur. MB´nın bastığı paralar bu yüzden bilançosunun pasifinde, borçlar kısmında yer alır. Teorik olarak siz paranızı MB´ye götürüp karşılığı olan altın ya da diğer menkul değeri talep edebilirsiniz. Dolayısı ile dolaşımdaki paranın MB´nda bir karşılığı vardır. Televizyonlarda ekonomi tartışmalarında sıkça duyduğunuz ?karşılıksız para basmak? sözünün kaynağı bu noktadır. Konumuzla doğrudan ilgili olmadığı için bu noktayız geçiyoruz.

Sanal paralara yöneltilen en büyük eleştiri ise bu noktadadır. Bitcoin başta olmak üzere sanal paraları basan bir MB yoktur ve bu para biriminin karşılığının ne olduğu, dayanak sürülen karşılıkların güvenirliliği ve akreditasyonu ise tartışmalıdır.

Ayrıca nakitsiz topluma dair çok ciddi eleştiriler hatta kaygılar da mevcut, bunları da belirtmekte fayda var. Her şeyden önce bu tarz bir toplam tamamen teknolojik ödeme araçlarına bağlı bir toplumdur ama o toplumdaki tüm vatandaşların teknoloji ile aralarının iyi olması beklenemez. Yaşlı, hasta, engelli, eğitimsiz insanların böyle bir toplumda işlerinin çok zor olacağı aşikârdır. Bu sınıfa girmeyen vatandaşların da illa ki teknoloji düşkünü olmak zorunluluğu yoktur. Bir başka eleştiri her işlemin elektronik ortamda olmasının her işlemin izlenip takip edilebilmesini imkanlı hale getirmesidir, bu da insanların mahremiyetini ihlal etmektir. Ayrıca şu da var ki yukarıda nakitsiz toplumu savunanların ileri sürdüğü güvenlik kaygısı, elektronik ortamda da mevcuttur. Kişilerin elektronik ödeme araçlarının (bitcoin, sanal para, sanal hesap vs.) hacklenmesi, ele geçirilmesi, bir siber saldırıya uğraması ihtimali her zaman vardır. Tamamen özel elektronik ortamda ilerleyen para hareketlerinin MB otoritesini yani zamanla devlet otoritesini zayıflatacağı da söylenmektedir.

ABD dolarının üzerinde ?In God We Trust? yazar, biz Tanrı´ya güveniyoruz anlamında. ABD´de, gidenleriniz bilir, kredi kartı kabul edilmeyen mağazalarda kasiyerin üzerinde bazen mizahi bir ?Tanrı´ya güveniyoruz, geri kalan herkes nakit öder? şeklinde bir levha bulunur. Görünen o ki artık bu devirler geçmekte. Yüzyılımızda kral olan nakit değil elektronik para olacak. Tabii ki henüz erken ama cin şişeden çıktı diyebiliriz.

Hiç kuşkusuz, nakitsiz yaşam tartışmaları; internet bankacılığının, mobil bankacılık uygulamalarının, kredi kartı kullanımının, sanal para ilgisinin hiç de azımsanmayacak seviyelerde olduğu ülkemizin de kapısını çalacaktır. Bunu öngörmek zor değil.