Tarih: 24.02.2021 15:30

Mütefekkir Said Halim Paşa

Facebook Twitter Linked-in

Son zamanlarda epey bir ilgi duyulan biyografi kitapları, insana hayat dersleri verir, bireyin genel kültürüne katkıda bulunur, insana tarihsel bilgiler aktarır. Dahası, insanın birçok konuda bilgilenmesini sağlar, özellikle gençlere yol gösterir. Bu türe yeni yılın başında bir yenisi daha eklendi. Vahdettin Işık'ın kaleminden çıkan Said Halim Paşa adlı eser, okurların Said Halim Paşa’yı tüm boyutlarıyla tanımasına vesile oluyor.

Said Halim Paşa, pek fazla bilinmeyen bir devlet adamı. Vahdettin Işık bu kitabı yazma amacını şu şekilde belirtiyor: “Şimdi de onun hayatını, şahsiyetini, eserlerini ve düşüncelerini değerlendiren bu kitap, daha yaygın bir okuyucu kitlesine Said Halim Paşa'yı tanıtmayı hedeflemektedir." (s.10) Ayrıca Paşa'nın devlet yönetiminde doğrudan üstlendiği rolü tanıtma hedefini de eklemeyi ihmal etmiyor. Çalışma yalnızca düz bir şekilde Said Halim’in hayatını anlatmıyor. Onun şahsiyeti, düşüncesi, eserleri, etkisi başta olmak üzere birçok açıdan ele alınıyor. Yazar, eserine başka kaynaklardan alıntılarla renk de katıyor. Ancak kullandığı bazı kelimeler genç okuyucuyu yorabiliyor ve doğal olarak sıkıyor. Bunun benim gibi yolun başında olanların kelime hazinesini artırmaya yaradığını da söylemeliyim. Hem zaten Hasan Âli Yücel  boşuna “Gençlik terbiyesinde biyografi en tesirli vasıtalardan biridir” dememiştir. Dolayısıyla hedefine ulaşmayı başarıyor  entelektüel biyografi özelliği taşıyan bu çalışma.

Kısaca Hayat Hikâyesi

Osmanlı Devleti’nin en zor ve en bunalımlı dönemlerinden birinde yaşayan Said Halim 19 Şubat 1864’te Mısır’da dünyaya gelir. Dedesi Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa, babası Danıştay üyesi Prens Halim Paşa, annesi Şevk-i Cedid Hanım’dır. Said Halim ve ailesi o 9 yaşındayken İstanbul’a göç ederler. Küçük yaşlarda birçok dil öğrenen Said Halim 15 yaşında yüksek tahsilini yapmak için İsviçre’ye gider. Burada 5 yıl kalan Said Halim siyaset bilimi dalında tahsilini tamamlar. 

İstanbul’a döner dönmez kendisine II. Abdülhamid tarafından sivil paşalık ve Mecidi nişanı verilir. 1890 yılında Prenses Emine Tosun ile evlenir. 11 Haziran 1913 senesinde Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra Paşa’ya vezirlik rütbesi verilir, hemen ertesi gün ise sadrazamlığa getirilir. İttihat ve Terakki içerisinde de aktif rol üstlenen Said Halim, teşkilatın 1913 ve 1916 kongrelerinde genel başkanlığa seçilir. Fakat Talat Bey ile arası açılınca sadrazamlığı bırakmak ister ve sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 3 Şubat 1917’de görevi bırakır. Edirne ve Kırklareli’nin alınmasında etkili olan Paşa, padişah tarafından ödüllendirilir. Ayrıca Almanya ve Avusturya-Macaristan ile yapılan ittifak antlaşması da onun yalısında bizzat kendisi tarafından imzalanır. Savaştan sonra tutuklanarak Malta’ya sürülür. 29 Nisan 1921’de serbest bırakılır ancak İstanbul’a dönemez. Mısır’a da gidemeyeceği için Roma’ya yerleşir. Millî Mücadeleye de büyük bir destek veren Said Halim, 6 Aralık 1921’de Ermeni Arşavir Şıracıyan tarafından şehit edilir.

İslami Yenilenme Hareketi

Said Halim Paşa, Müslümanlar arasındaki sorunları ve onların yaşadıklarını hem kendi iç problemlerine hem de Avrupalıların yürüttüğü siyasi politikaya bağlamaktaydı. Bunlara çözüm olarak yapılması gerekenleri “İslamlaşmak” şeklinde ifade eden Paşa, her şeyin öncelikle içerden başlaması gerektiğini ifade eder. Kendisinin de öncüleri arasında yer aldığı İslami yenilenme hareketi üç ana önermeyi öne çıkarır. Bunlar sömürge karşıtlığı, İttihad-ı İslam ve yenilenmedir. Fakat bu yenilenme maziyi yıkmadan olmalıdır çünkü geçmişini unutanın milliyetini kaybedeceğini belirtir Said Halim.

Said Halim Paşa’nın fikir dünyası ve dönemin İslamcı mütefekkirler arasındaki yeri, ona önemli bir öncü rol kazandırmıştı. O zamanlarda Paşa ile benzer fikirlere sahip olan kişilerin başında Mehmet Akif, Babanzade Ahmed Naim, Muhammet İkbal, Eşref Edip sayılabilir. Bu önemli şahsiyetlerden Mehmet Akif ile Said Halimin fikri yakınlıkları dışında şahsi hukukları da vardı. Paşa’nın fikirlerini çok önemli bulan Akif, Said Halimin Fransızca yazdığı Islamisation adlı eserini İslamlaşmak adıyla tercüme etmiş ve Sebilürreşad dergisinde yayımlamıştır. Ayrıca Said Halim’in yine Fransızca yazdığı bir eserini İslam’da Teşkilatı Siyasiyye adıyla tercüme eden Akif, Paşa’nın diğer eserlerini de tercüme etmek istiyordu ama yalnızca bu ikisini yapabilmiştir.

Risaleleri Buhranlarımız adıyla bir araya getirilen Said Halim Paşa, tarihin en zorlu dönemlerinden birinde sadrazamlık görevini üstlenmiştir. İslamcılık tarihinde başlı başına önem arz eden fakat kıymeti pek bilinmeyen Said Halim Paşa’yı tüm boyutlarıyla bir kitapta ele alan Vahdettin Işık okurlarına büyük ölçüde yardımcı oluyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —