Tarih: 04.12.2022 13:15

Müstesna bir zihin, özgür bir ruh: Teoman Duralı

Facebook Twitter Linked-in

Şaban Teoman Duralı, 1947 yılında Zonguldak, Kozlu’da dünyaya geldi. Babasının madenlere elektrik sağlayan santralde müdür olması nedeniyle çocukluğu Zonguldak’ta geçti. Köy okulunda başlayan eğitim hayatı, babası Sabih Duralı’nın 1954 yılında Demokrat Parti’den milletvekili seçilmesiyle Ankara’da devam etti.

“Hiçbir dersi sevmezdim, eve akşamdan akşama girerdim, beşinci sınıfa kadar okumadım” dediği çocukluğu, Alman asıllı annesinin bir akrabasının Almanya’dan hediye olarak getirdiği atlas ile değişti. Hayatının dönüm noktalarından biri olarak kabul ettiği bu değişiklik sonrası coğrafya sevgisi nedeniyle okumaya olan ilgisi arttı.

Babasının babası Türkmen, babaannesi Çerkes asıllı olan Teoman Duralı, bu vesileyle çocukluğunda Sakarya’da bulunan Çerkes köylerinde uzun vakitler geçirdi ve Çerkes kültürünü öğrendi. Çocukken yaşadığı astım rahatsızlığına rağmen ortaokulda atletizm takımına girdi ve hayatı boyunca futbolla yakından ilgilendi.

Ortaokul ve liseyi “Neyi sevmişsem o yok” diye tarif ettiği Ankara’da, TED Koleji’nde tamamladı. Hiç eğitim almadan, annesinden aldığı pratik bilgileri kullanarak ve evdeki kitapları okuyarak kendi kendine Almanca öğrendi. Bir hocasının çocuğuna İngilizce ders vererek kazandığı parayla Fransız Kilisesinin papazından Latince dersleri aldı. Diğer yandan okuldan kalan vakitlerinde Fransızca, İtalyanca, Arapça öğrenmek için kültür merkezlerine devam etti. İlerleyen yıllarda Yunanca, Felemenkçe, Malayca, Farsça dahil olmak üzere 10’un üzerinde dil öğrendi.

Hayali gemi kaptanı olmak olduğu için üniversiteye girmek yerine bir Türk şirketinin gemisinde iş bulup 1967 yılında aylar süren bir yolculukla Norveç’e gitti. Planı, gemiden kaçıp kaptanlık okula yazılmak ve bir daha Türkiye’ye dönmemekti. Ancak soğuğun kendisini yalnız hissettirdiği Oslo sokaklarında ilerlerken yarı yoldan geri döndü ve ‘öteden beri aşığım’ dediği İstanbul’a yerleşti.

Lisans eğitimi için üç ayrı fakülteye başvurdu. Üçünü de kazanmasına ve ailesinin hukuk okuması konusundaki ısrarına rağmen lisede okuldan atılmasını engelleyen coğrafya öğretmeninin tavsiyesine uyarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi.

12 Mart Muhtırasından sonra kaydını dondurup çalışmak için Avrupa’ya gitti. İngiltere’de bulaşıkçılık, Almanya’da fabrika işçiliği, Fransa’da bağbozumunda üzüm toplayıcılığı yaptı. Bu sırada tanıştığı Fransız Piyeret’le evlendi. Evlendikten sonra Boğaziçi Kütüphanesi’nde süreli yayımlar bölümünde gece görevlisi olarak çalıştı ve fakülteye devam etti.

1975 yılında mezun olduğu bölümde asistan olarak göreve başladı. 1977’de doktorasını verdi ve doktorasının özetini gönderdiği Kanada Quebec Üniversitesi’nden bir davet aldı. Babasının “Sen buranın ekmeğini yedin oğlum. Burası seni yetiştirdi, okuttu. Doktorana kadar burası yatırım yaptı sana. Bu tabanı yarık, cebi delik millet baktı” sözleri üzerine daveti geri çevirdi ve ülkesinde kaldı.

1988 profesör olan Teoman Duralı, Türkiye’de 16 farklı üniversitede Felsefe dersleri verdi. Elazığ, Diyarbakır, Malatya, Adana, Erzurum, Sivas gibi birçok farklı şehirde bulundu. Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde dekanlık görevini yerine getirirken fakültenin felsefe bölümünü de kurdu.

1992 yılından itibaren Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde, 1994 yılından 2003 yılına dek Viyana Üniversitesi’nde, 1995- 99 yılları arasında yine Malezya’da, Kuala Lumpur’da misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı.

İlerleyen yaşına rağmen İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesi’nde felsefe dersleri vermeye devam eden Teoman Duralı, vefat edeceği tarihe dek TRT 2’de yayınlanan Felsefe Söyleşileri isimli programı yapmayı sürdürdü. Çağdaş Küresel Medeniyet, Felsefe-Bilim Nedir, Aklın Anatomisi Salt Aklın Eleştirisinin Teşrihi, Felsefe-Bilimin Doğuşu, Omurgasızlaştırılmış Türklük, Kutadgubilig Türkçenin Felsefe Sözlüğü gibi birçok önemli esere imza attı.

Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı, 6 Aralık 2021 günü evinde vefat etti. Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, Aşiyan Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —