08.10.2018 Pazartesi
Hindistan´da, önce Gazne Devleti sonrasında ise Timur Devleti döneminde Müslüman/Türk Gazne ve Timur Devletlerinin yıkılmasından sonra Müslüman/Türk Babür İmparatorluğunun temelleri atıldı (1507).
Batı dünyasında Babürler için Moğol imparatorluğu demek alışkanlık olmuş ancak Babürname Türkçedir.
Babür İmparatorluğu 1526 yılında Zahiruddin Muhammed Babür tarafından Delhi´de kurulmuştur.
Müslüman/Türk/Babür İmparatorluğunun varlığını 1858 yılında İngiltere krallığı sonlandırmıştır.
Bugünkü Hindistan´ın idari ve siyasi alt yapısını İngilizler kurmuştur.
İngiliz Krallığı 1925 Müslüman/Türk/Kaçar Hanlığını Devirdi.
İngiliz ajanı Sir Ardeşir J. Reporter aracılığıyla İngilizlere tanıtılan Rıza Pehlevi, 1921 darbesiyle İngilizler için çalışmaya başladı, 1923 yılında başbakan ve sonunda 1925 yılında İran şahı oldu.
İngilizlerin himayesi altında İran´daki birçok sosyalist, milliyetçi ve etnik hareketi bastırmayı başardı.
1925 yılında Müslüman/Türk Kaçar Hanedanlığını devre dışı bırakarak İngiltere/Birleşik krallık desteğinde kendi Pehlevi hanedanlığını kurdu.
O günkü İran´ın idari ve siyasi alt yapısını İngilizler kurmuştur.
Yine işgalci İngiliz Krallığı ve Fransız işbirliği ile Müslüman/Türk/Osmanlı İmparatorluğunu 1922 yılında devirdi.
O günkü Türkiye´nin idari ve siyasi alt yapısı, müstevli Fransız/İngiliz modeli ile kurulmuştur.
Osmanlı Toprakları;
1299, 1922 Yılları arasında Osmanlı topraklarına dahil edilen topraklar üzerinde 64 ülke kurulmuştur.
ABD Osmanlı İmparatorluğu ile 1820´li yıllarda ilişkiye girmiş, ilerleyen yıllarda Osmanlı´da, Amerikan kolejleri vasıtası ile misyonerlik faaliyetlerine başlamıştır.
Ancak ABD Osmanlı topraklarında İngiltere ve Fransa kadar yaygın ve etkin değildi. Bu nedenle ABD´den önce İngiltere ve Fransa Osmanlının parçalanması için çaba harcamış ve bu çabasında da başarılı olmuştur.
Gerek antlaşmalar ve gerekse çeşitli yollardan yardım gönderme gibi ilişkiler sonucunda, Osmanlı Devleti´nin etkisi altında kalan toprakların yüz ölçümü 24 milyon km2´yi bulur.
Bu toprakların tümü ele alındığında, bugün için bu topraklar üzerinde 64 bağımsız ülke kurulduğu görülmektedir.
Ayrıca bazı ülkelerin kıyı kesimlerinde veya topraklarının bir kısmında kısa süreli de olsa hüküm sürmüştür.
Tüm bu ülkelerin gerek siyasi ve gerekse ekonomik potansiyelleri ele alındığında, geçmişte olduğu gibi, bugün için de dünya platformunda büyük bir öneme sahip olduğu açıkça görülmektedir.
Avrupa´da 28, Asya´da 14, Afrika´da 22 ülke kurulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğunda adı Trablusgarp olan Libya 394 yıl Osmanlının bir parçası olmuştur.
Osmanlı döneminde Kuzey Afrika´ya ya da Mısır ötesinden Atlas okyanusuna kadar uzanan bugün Tunus, Libya, Cezayir, Fas bölgesini içeren İslam Tarihinde Mağrip olarak isimlendirilen bölgeye "Garp Ocakları" adı verilmiştir.
Yılmaz Öztuna´nın da dediği gibi Osmanlı olmasaydı bu bölge "Latin Afrika´´ olur İslamın Endülüste olduğu ancak adı kalırdı.
Osmanlı Devleti sömürgecilere karşı Garp Ocaklarını kanının son damlasına kadar korumuştur. Bugün Cezayir´de ya da Tunus´ta Libya´da bağımsızlık gerçekleşmişse bunda da Osmanlının yaktığı mücadelecilik ateşinin etkisi tartışılmazdır; bir kelimeyle Ömer Muhtar da, İhvan hareketinin de bidayeten istinat noktası Osmanlıdır.